Yeşilova, ligin göze hoş gelen futbolu ile beğeni kazanan takımların önde gelenlerden biri. Dün de MTG’ye yenilmelerine rağmen on kişi oynadıkları son bölümlerde bile beraberlik için mücadele etmeleri bize keyif verdi. Verdi vermesine de; her takım yabancıları ile neticeye gider, yerlilerinin kalitesi iyi ise, başa oynar. Yeşilova’da ise durum tam tersi. Üç yabancı da vasatın üstüne çıkamıyor. Sezonun ilk yarısında beğeni kazanan Mbah, resmen top oynamıyor. Aldığı topları rakibe veriyor. Topu kaptırdığında rakibi kovalamıyor. Fidelis Irıa, bir şey oynamadığı gibi bir de çift sarı ile takımını on kişi bıraktı. Quincy’nin kalitesi belli.
Yoksa, bu üçü yerliler kadar katkı koysalar, Yeşilova zirvenin 2-3 ortak adayları arasında yer alırdı. Mejdi’nin sakatlığı nedeniyle oynayan Mehmet Erduran, dün heyecanı yüzünden hatalar yaptı. Kaleci Kemal, karşı karşıya pozisyonlarda topu karşıladı ama bu toplar tekrar rakibe gidince, gol yemesi kaçınılmaz oldu. Bill, iki penaltının birini çerçeveye, diğerini direğe gönderince, beraberlik şansını kaçırmış oldular.
MTG’nin yabancıları Dinopeter ve Peter muhteşem oyuncular. Gollerin ikisini attıkları gibi, pozisyonların hemen hepsinde rol oynayan futbolcular oldular. Sonradan Oyuna giren Amani, yerlilerin de kaliteli olması nedeniyle haliyle forma şansını zor buluyor.
Adil, Yusuf ve Yasin, savunmada geçilmezi oynuyorlar. Mehmet Gürlü ve Ünal merkez ortada çok iyi oynadılar. Genç Nevzat da iki Peter’e katkı koyunca, Mağusa Türk Gücü’nü izlemek bize keyif verdi.
Bu zorlu karşılaşmayı kazanan MTG, şampiyonluk yolunda en önemli virajlardan birini geçmiş oldu. Deplasmanda, Yeşilova gibi iyi futbol oynayan ve uzun süredir rakiplerini sahasında deviren bir takımı yenmek her babayiğidin harcı değil.
Hakem Utku Hamamcıoğlu, bana göre böylesi zor bir karşılaşmayı gayet iyi yönetti. Üç penaltı düdüğü çaldı, üçü de tereddütsüz doğru kararlardı. Yanlış saymadıysam sekiz sarı kart ve bir kırmızı kart gösterdi, hemen hepsi gerektiği için çıktı. Ama kararları dışında en beğendiğim tarafı, futbolcularla iletişimdeki başarısı idi. Kararlarına itiraz için yaklaşmaya çalışan futbolcuları tatlı-sert uyararak vazgeçirmesi ve gereksiz diyalog kurmaması muhteşemdi.