Türk Milleti, I. Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basarak Türk Milletinin “Kurtuluş” yolunu açmıştır. Dolayısıyla Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 İstanbul’dan başlayan yolculuğu bir kurtuluş dönemini simgeler.19 Mayıs 1919’un önemi; Mustafa Kemal Atatürk’ün Büyük Nutkunu 19 Mayıs 1919 Samsun’a çıkışı ile başlatmasından anlaşılmaktadır.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı bu yıl yeni tip Korona Virüs (Kovid-19) salgını nedeniyle meydanlarda değil, interaktif olarak dijital ortamda kutlanacaktır. Bu milli ve değerli gün bu yıl meydanlarda kutlanamayacak; ancak bu coşku evlerimizde ve yüreklerimizde yaşanacaktır.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınız Kutlu Olsun..
30 Ekim 1918 Mondoros Ateşkes Antlaşması’nın arkasına sığınarak Türk topraklarını işgal etmek isteyen İtilaf Devletlerine karşı Adana ve bölgesinde mücadele bayrağı açan Yıldırım Orduları Grup Komutanı Mustafa Kemal Atatürk’ü durdurmak amacıyla Sadrazam Ahmet İzzet Paşa Yıldırım Orduları ve 7.Grup Komutanlığını lağvederek Atatürk’ü İstanbul’a çağırmıştı…
Bu gelişmenin ardından Mustafa Kemal Atatürk; ilerleyen günlerde hedeflediği tüm Anadolu’yu kaplayacak geniş çapta milli mücadele için bölgede son çalışmalarını gerçekleştirecekti..
Mustafa Kemal Atatürk; Adana’da kısa bir süre kalmasına rağmen bölgede Milli Mücadeleye temel teşkil edecek önemli adımlar atmış, emrinde ve yakınında bulunan komutanlarla ve kurmaylarla birlikte, bu konuda başarılı bir işbirliği gerçekleştirmişti..
8 Kasım 1918’de Adana Şakirpaşa’da Aliye Hanım’a (Yerdelen) ait evde yapmış olduğu toplantıda Adana’nın varlıklı kişileri de bütün maddi ve manevi güçleriyle direneceklerini söylerken Atatürk de iki sıra olan grubun arasında gidip geliyor ve “Evet, evet bu topraklarda düşman çizmesi gezemeyecek ve bu millet esir olmayacak” sözlerini sarf ederek, izlenimlerinin müspet olduğunu belirtmişti.. Böylece toplantı sonrası Mustafa Kemal Paşa, kafasında vatanın nasıl kurtulacağına dair bir strateji oluşturmuştu. Mustafa Kemal Atatürk, bu stratejisini halkla konuşarak daha da geliştirmişti. Kaynak: Süleyman Hatipoğlu,Yeniadana.net/kose-yazilari/_mustafa_kemal_pasa_turk_bagimsizlik_savasinin_ilk_ates_emrini_adanada_verdi_4094.html
Mustafa Kemal Paşa’nın 10-11 Kasım 1918 gecesi Adana’dan ayrılırken, askeri birliklere gönderdiği veda yazısı şöyleydi: “Tebliğ olunan İrade-i Seniyye (Padişahın emri) üzerine bu gece (10-11 Kasım 1918) hareket edeceğim. Bütün silah arkadaşlarıma veda ederim. Yıldırım Orduları Grubu bölgesinde ve cephesinde bulunan bütün birlikler İkinci Ordu Komutanı Nihat Paşa Hazretlerinin emrine verilmiştir. Bu emrin alınmasından itibaren İkinci Ordu ile bağlantı kurulmasını rica ederim.”
Mustafa Kemal Paşa bu veda mesajını yayınladıktan sonra da, istasyonda kendisini yolcu etmeye gelenlere:
“Adanalılar, bizim için harp bitmemiştir. Asıl muharebe bundan sonra başlayacaktır. Silahlarınıza hakim olunuz” sözleriyle Milli Mücadele’nin ilk hazırlık emrini Adana’da vermiş oluyordu. Bundan sonra da komutayı Nihat Paşa’ya bırakarak İstanbul’a hareket etmişti. Kaynak:SüleymanHatipoğlu,Yeniadana.net/koseyazilari/_mustafa_kemal_pasa_turk_bagimsizlik_savasinin_ilk_ates_emrini_adanada_verdi_4094.html
Mustafa Kemal Paşa 13 Kasım 1918 günü Adana treninden inerek Haydarpaşa rıhtımına ayak basınca şöyle bir manzara ile karşılaşır; 55 düşman gemisi, zafer bayraklarını açarak İstanbul Limanı’na girmektedirler. Bütün karşı sahiller Rumların, Yahudilerin, Levantenlerin sarhoş çığlıkları ve palikarya naraları ile çınlar. Fakat bu manzara karşısında, bu hava içinde kılı bile kıpırdamadan Mustafa Kemal Paşa: “Geldikleri Gibi Giderler!” dedikten sonra , Adana’da yarım bıraktığı işine İstanbul’da devam edecekti.
30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondoros Ateşkes Antlaşması, İstanbul’un işgaline uzanan süreci başlatacaktı. Müttefiklerin paylaşamadıkları İstanbul’u birlikte işgal etme planları 13 Kasım 1918 tarihinde yürürlüğe konulurken, İstanbul önlerine gelen İtilaf Devletleri Donanması Osmanlı Devleti’nin 465 yıllık başkenti olan İstanbul’u askeri bir işgal ve abluka altına alıyordu.
Mondoros Ateşkes Antlaşması 30 Ekim 1918 günü saat 20.03’te imza edilmiş; 31 Ekim 1918 günü öğlenden sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır. İtilaf Devletleri Donanması, 7 Kasım 1918 tarihinde yardımcı gemileriyle beraber mayınları temizlemek bahanesiyle Çanakkale Boğazı’ndan içeri girdi. 11 Kasım tarihinde diğer harp gemileri bunları takip etti. 12 Kasım’da ise Yunanlıların meşhur Averof Zırhlı Kruvazörü Çanakkale Boğazı’ndan Marmara’ya giriş yaptı. 13 Kasım 1918 günü İtilaf devletlerinin 61 parça Harp Gemisinden müteşekkil bir donanması mütareke şartlarının kendilerine verdiği yetkiye dayanarak İstanbul önlerine gelip demir atmışlardır.. Bu donamada 15 Muharebe gemisi , 11 Kruvazör, 29 Muhrip ve 6 Denizaltı gemisi bulunuyordu. 13 Kasım günü Boğaz’dan 11 Harp Gemisi ile Yunanlıların bir Zırhlısı daha giriş yapmış ve toplam gemi sayısı 73’ çıkmıştı.. Kaynak: Dr. Zekeriya Türkmen, İstanbul’un işgali ve işgal dönemi uygulamaları (13 Kasım 1918-16 Mart 1920), Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt:XVIII , sayı 53, Temmuz 2002
Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul’a geldiği o günde 13 Kasım 1918’de işgal kuvvetleri 61 gemilik bir Zafer Filosu ile İstanbul’a girmişler, Boğaz’a demirlemişler ve toplarını da şehrin üzerine çevirmişlerdi.. 13 Kasım 1918 sonrası itilaf devletleri işgal kuvvetleri İstanbul’da denetimi büyük ölçüde ellerine geçirmişlerdi.. Bu işgal geçici bir işgal değildi.
O günde I. Dünya Savaşı’nın galibi İtilaf Kuvvetleri 22 İngiliz, 12 Fransız, 17 İtalyan, 4 Yunan Gemisi ve 6 Denizaltıdan oluşan 61 parçalık Donanma ile İstanbul’u işgal etmiştir. 15 Kasım 1918’de de bu Donmadaki gemilerin sayısı 167’ye çıkacaktı. Kaynak: https://odatv.com/13-kasim-ataturkun-hayatindan-cok-onemli-bir-gundur-1311151200.html
Mustafa Kemal Atatürk’ün Adana’dan bindiği Tren 13 Kasım 1918 Çarşamba günü saat 12.45’te İstanbul Haydarpaşa’ya vardı. Atatürk Haydarpaşa’da Trenden inerken 61 parçalık İtilaf Devletleri Donanması da İstanbul’u adeta işgal ediyordu.. Kaderin cilvesine bakınız ki işgalciler ve o işgalcileri kovacak olan adam, Atatürk ayni gün, ayni saatlerde İstanbul’a geldi.
Düşman donanmasının boğaza giriş töreni nedeniyle boğaz trafiği durdurulmuştu. Tören sırasında bir Osmanlı heyeti de Amiral Gemisine giderek işgalcilere “Osmanlı Hükümeti adına Hoş geldiniz” diyordu..
..Atatürk, Yaveri Cevat Abbas (Gürer) ve kendisini karşılamaya gelen arkadaşı Rasim Ferit (Talay) ile birlikte Haydarpaşa Garı’nın köşesindeki Çayhanede, kafasında bin türlü düşüncelerle 2-3 saat boyunca düşman donanmasının Boğaz’a yerleşmesini seyretmek zorunda kaldı. O donanmayı üç yıl kadar önce 19 Şubat-18 Mart 1915 günlerinde Çanakkale’de durduran Anafartalar Kahramanı, Mustafa Kemal Atatürk o günde düşman donanmasının serbestçe İstanbul’u işgaline tanık oluyor ve de arkadaşlarına dönerek: “Hata ettim!.. İstanbul’a gelmemeliydim. Bir an önce Anadolu’ya dönmenin çaresine bakmalı” demişti... Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/sinan-meydan/ataturkun-bagimsizlik-yolu-2-istanbuldaki-altı-ay-4771781/
Atatürk ayni gün eski küçük Kartal İstimbotu’yla Boğazdan karşıya geçti. İngiliz ve Fransız bayraklarının dalgalandığı işgal donanmasının arasından geçerken Kartal’ın güvertesinden ufka doğru bakıp “Geldikleri Gibi Giderler” demişti… DEVAM EDECEK…