Neyi bekleyeceğiz?

Abone Ol

Alternatifsiz olmak ya da alternatifi olmayan bir duruşu sergilemek Anastasiadisi bu denli kendinden emin hareket ettirebiliyor!

Anastasiadis Kıbrıs sorununda sürecin tekrarlanacağından o denli emin bir şekilde söz ediyor ki, insan öfke seline kapılıyor.

“Seçimler geçsin, ben katılmaya hazırım” diyor. Aynı kararlılık ve yüreklilikle görüşmelerde varım diyor.

Geçtiğimiz gün de yazdım, Rum lider verdiği beyanatlarla, aynı çizgide olduğunu, prensiplerinden asla vaz geçmediğini ve de vaz geçmeyeceğini tekrarlayıp duruyor.

Öyleyse, neyi bekleyeceğiz biz? 

Müzakerelerin dinamitlenmiş olmasına rağmen “müzakereci” sıfatını taşımaya devam etmekte olan sayın Nami’in açıklamalarına baktığımızda, Rum kesimindeki başkanlık seçimleri sonuçlanıncaya kadar geçecek süre içinde durum muhakemesi yapılacağını vurgularken, Özdil Nami acizliğimizi, alternatifsizliğimizi ve de Rum kesiminin uydusu konumunda olduğumuzu ortaya koymuş olmuyor mu?

Yukarıda da vurguladığım gibi Anastasiadis ister yeni, ister eski hangi dönemde olursa olsun Kıbrıs Türkleri ile eşit statüde bir ortaklığa hazır değildir.

Kıbrıs ta Türkleri bir taba, bir azınlık olarak görmektedir.

Sürekli vurguladığımı bir kez daha tekrarlayacağım, seçim sonrasını beklemek Kıbrıs Türküne zaman kaybettirmekten ve de kaosa sürüklemekten başka bir işe yaramayacaktır.

Göreceksiniz sonunda kaybeden taraf yine biz olacağız!

                                       ********************

Mahkeme suçlu konumundaki adamı tutuklu yargılanmak üzere hapishaneye gönderme kararı alıyor, zanlı Karakaya kendini yerden, yere atarak karara isyan ediyor, isyan etmekten de öte feryat ediyor “beni içeride öldürecekler” diyor.

İnsan elde olmadan “içeride bu denli korkutucu ne var” diye düşünüyor.

Hepsinden vaz geçtim, Gardiyanlar Birliği Başkanı bir gazeteye yaptığı açıklamalarında, “koğuşları ağalar yönetiyor “demiş ve devamında 14-17 yaş aralığında on beş çocuk büyük mahkumlarla aynı koğuşları paylaştıklarını söylüyor.

14 yaşındaki çocuk, katillerle, tecavüzcülerle aynı koğuşta!

Bu yaşlardaki bir çocuğun 40-50 yaşlarındaki birine karşı mukavemeti ne ki?

Topluma yeniden nasıl kazandırılacak bu çocuklar?