Hamitköy, NicosiaGroup Kıbrıs Kupasından çok ligi düşünerek çıktığı DTB karşılaşmasını 3-0 kaybetti ama ben ne futbolcuların, ne de kenar yönetiminin üzüldüğünü sanmıyorum.
Yabancılarını kenarda tutarak maça başlayan Hamitköy belli ki, yensek de yenilsek de fark etmez düşüncesi ile Girne’ye gelmiş. 3-0’dan sonra maçın sonlarına doğru Daniel Kalu’yu oyuna aldı ama bu skoru değiştirmekten çok, onun performansını görmek amacıyla oldu.
Hoş Doğan da hafta sonu oynadığı ve farklı kazandığı Lefke maçının kadrosundan beş farklı isimle sahaya çıktı. Kaleci Cem yoktu, Koral, Sercan, Billy ve Erdinç de yoktu. Kalede Ozan oynadı. Kaptan Aydın sağ bekte oynadı, hem de harika oynadı. Sağ kanattan kestiği iki topla hem Rasaq’a hem de Weston’aasist yaptı. Topu kale içine öyle kesti ki, bu topları gol yapmayanları döverler yani… O derece güzel paslardı.
Selim de bir gol attı. Çok da çalıştı. O da Aydın gibi “Ben bu takımda oynarım” dercesine iş yaptı. İki Ali’ler, Savaşan’la Akbulut yavaş yavaş ilk 11’e adapte olmaya başladılar. Genç takımda oynayan Arda sonradan Weston’un yerine oyuna girdi ama gol atamadı.
Doğan T. Birliği, belli ki Kupa’da da Lig’de olduğu gibi iddialı. İki cephede de savaşmak kolay değil ama MTG’ne Lig’de yetişemezse, en azından Kupa’yı almak için sonuna kadar gitmek düşüncesi doğru bir karar.
İki takımın futbolcuları da öylesine centilmence bir futbol oynadılar ki, ilk kez kart gösterilmeden biten bir maç izledik. Doğan ikinci yarının başında farkı üçe çıkarmasına rağmen daha fazla atmayı düşündü. Hamitköy futbolcuları ise “Bitse de gitsek” dercesine adeta angarya gibi oynadılar.
Böyle bir maçı izlemek bizim için de angarya olacaktı ama dedim ya; Doğan futbolcuları işi ciddiye alınca, en azından güzel goller ve gol pozisyonları izledik. Üç golün dışında Weston’un adrese teslim mükemmel iki vuruşu direklerden geri geldi. İkisi de bilinçli doksana gönderilen toptu. Ayrıca maçın hemen başında Doğan Kenan’la bir penaltı vuruşundan yararlanamadı, daha doğrusu haksızlık etmeyelim, Hamitköy kalecisi Emre bu