Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi eski Başhekimi Dr. Bülent Dizdarlı, Covid-19 ile geçirdiğimiz iki yılı değerlendirdi.
Dizdarlı "Hastalık, pandemiden endemiye dönüşmektedir. Bir süre sonra Covid aynı grip gibi beraber yaşamaya alıştığımız yılda bir aşı olarak korunma yoluna gideceğimiz bir hastalığa dönüşecektir" ifadelerini kullandı.
Dizdarlı’nın paylaşımı şöyle:
“Tam da bugün (dün) tanışmıştık Covid-19 ile… O günlerde birkaç aydır sosyal medyadan film gibi takip ettiğimiz hastalık, iki yıl önce 10 Mart günü Ada’mıza gelmişti. Hep söylerim. O Alman turistler var ya, onların heykelini dikmemiz gerekir. Zira onlar adeta bizim için uyaran olmuştur. Yoksa birkaç hafta içinde tatilleri için İngiltere’den gelecek olan akrabalar ve öğrenciler her eve virüsü taşıyacak, bizi en cahil zamanımızda bir ayağımızın üzerinde yakalayacaktı.
Cahil zamanımız diyorum ya, bu sadece bize özgü değildi bu cahillik. Tüm Dünya, yıllardır masum virüs olarak bildiği Corona virüsteki bu değişimi yeniden öğrenme çabasıyla yüz yüzeydi. O güne kadar hakkındaki tüm bilgileri geçersiz kılacak şekilde değişmişti. Ciddi bir bilgisizlik vardı. Buna kirli bilgi de eklenince panik adeta bir çığ gibi büyümüştü.
Geçen süre içerisinde, zamanında veya gecikerek, doğru ya da yanlış birçok iş yapıldı. Sonuç olarak önce doğru bilgi yayıldı. Mutasyonların olduğu duyuruldu. İnsanlar hastalığa karşı nasıl korunacaklarını, nasıl aşılanacakları ve hasta olduklarında nasıl tedavi olacaklarını tecrübeyle öğrendiler. Doğal olarak bu öğretilerin ciddi ekonomik ve sosyal bedelleri oldu.
Ülkemiz tanınmamış bir devlete olsa da, Covid-19 pasaport sormadığından bize de nasibimizi verdi. Bu gün itibarıyla resmi olarak 201 kişiyi (benim tahminim bu sayı 220 civarındadır) bizden aldı.. Aslında bu rakam dünya indinde 6 milyon ölümle kıyaslandığında okyanusta damla bile değil gibi görünse de , kaybettiklerimiz sayı değil, birilerimizin anası babası kardeşidir. İki yüzden fazla ailenin ocağına ateş düşmüştür. Zamanında yapılan uyarıların gecikerek de olsa dikkate alınması bu sayıda kalınmasını sağlamıştır. Yoksa bu 2000lere ulaşmak hiçten olmayabilirdi.
Tabi bir başka göz ardı edemeyeceğimiz bir realite de uyarıların zamanında dikkate alınmasıyla bu sayının daha da aşağıda tutulabileceğiydi.
Olmuşa çare yok. Bu günden sonrasına bakmak lazımdır. Bu süreç artık boyut değiştirmektedir. Hastalık, pandemiden endemiye dönüşmektedir. Bir süre sonra Covid aynı grip gibi beraber yaşamaya alıştığımız yılda bir aşı olarak korunma yoluna gideceğimiz bir hastalığa dönüşecektir.
Bir Marttan itibaren ülkeye testsiz insanların girişlerin serbest kalması sonucu olarak sonraki günlerde bir miktar hasta sayısını artıracak olması da bizi korkutmamalıdır. Yeter ki özellikle aşısız, immun sistemi zayıf ve yaşlı insanların ölüm riski olduğunu bilelim. Nitekim son günlerde yoğun bakıma yatan veya vefat eden vatandaşlarımızın aşısız olduğunu orada çalışan meslektaşlarım tarafından açıkça beyan edilmiştir.
Son olarak şunu da belirtmek isterim ki, hepimizin ama başta K.K.T.C Sağlık Bakanlğı'nın bu süreçten öğreneceği çok şey vardır. Sanırım Covid-19'a karşı verilen mücadeleden edinilen deneyim, kanser, diyabet, obezite ve kalp hastalıkları gibi ülkemizi kıskaca almış rahatsızlıklarla mücadelede rehber olmalıdır. Özellikle istatistiki çalışmalar düzenli yapılmalı, Halk ve Toplum Sağlığının geliştirilmesi için korkusuz adımlar atılmalıdır.
Covid yavaş yavaş gündemimizden düşerken, yıllardır özlediğimiz bir sağlık sistemini oluşturma fırsatı doğmuştur. Yeter ki siyasi irade kararlı olsun. Ancak böyle bir irade sağlığın eskimiş kokuşmuş sorunlarını giderecek düzeni kurabilir
Bakalım Yeni hükümette böyle bir kararlılık olacak mı ?. Yoksa yine “Yapacağız edeceğiz” diyerek zaman mı geçirilecek.
Takip edeceğiz.