21-25 Aralık Mücadele ve Şehitler Haftası nedeniyle, okullarımızda , tören alanlarında yapılan etkinliklerle aziz şehitlerimizi saygıyla andık. Ancak bu kadarla kalmamalı her vesileyle geçmişi hatırlamalı ve o acı günleri yeniden yaşamamak için , geleceğe güvenle bakabilmek için neler yapmalıyız, neleri yapmamalıyız bunun üzerinde ısrarla düşünmeliyiz….
Öncelikle, Rum-Yunan ikilisinin Megali İdea hayalleri çerçevesinde hayat bulan Enosisi gerçekleştirmek için her dönemde her fırsatı değerlendirmek isteyeceklerini hayat boyu hiç ama hiç unutmayalım!...
1955-1958 ve 1963-1974 yılları arasında Rum-Yunan ikilisi Kıbrıs Türk halkına neler yaşatmadı ki?.. 21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarında istediği sonucu alamayan Rumlar silahlı saldırılarını tüm Adaya yaydılar.Rumlar, evlerimize, köylerimize , iş yerlerimize okullarımıza , anıtlarımıza saldırdılar; yüzlerce Türkü şehit ettiler, binlercesini yaraladılar . On binlerce insanımız göçmen durumuna düştü.
Yunan Cuntası desteğinde 15 Temmuz 1974de Makariosa karşı düzenlenen darbenin esas amacı Enosisi gerçekleştirmekti, bunu Rum liderliği de kabul ediyor!...Nitekim darbeden sağ kurtulan ve 18 Temmuz 1974de BMde konuşan Makarios: “…Ülkem Yunan askerinin işgali altındadır, Kıbrısta Türk ve Rum halklarının hayatları tehlikededir, müdahale ediniz..” diyordu.
Anavatanımız Türkiye uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını kullanarak 20 Temmuz 1974de Barış Harekatını düzenlememiş olsaydı, Kıbrıs Türk halkının çoğunluğu Ayvasılda, Atlılarda, Muratağada, Sandallarda ve Taşkentte olduğu gibi toplu mezarlarda yerini alırken ; katliamlardan kurtulmayı başaranların bir kısmı da çareyi Adadan göç edip gitmekte bulacak ve kısacası Girit misali yok edilmiş olacaktı…
Rumlar bu tarihi gerçekleri inkar etmekle bir yere varamazlar. Hele hele yakın geçmişte bir EOKAcının heykelini açarken “…EOKA hiçbir dönemde Türkleri hedef almamıştı…” diyen Rum Yönetimi lideri Anastasiadis EOKAnın Türklere yönelik yarattığı terör ortamını inkar etmekle amacına ulaşamayacaktır.
Geçmişte yaşadıklarımızı, çocuklarımıza, torunlarımıza bıkmadan usanmadan anlatmalıyız. Anlatmalıyız ki onlar da bilerek hareket etsinler ve de yaşadıklarımızı onlar da yaşamasınlar… Aksi halde gelecek nesillere kötülük etmiş oluruz… Birçoğumuz bu görevimizi yerine getirmiyoruz bu da acı bir gerçektir!.. Doğruları söylemek , gerçeklerin bilinmesini sağlamak hiç kimseye bir şey kaybettirmez. Önemli olan doğruları söyleyerek adil ve kalıcı barışa gitmektir. Hiçbir zaman düşmanlık aşılanmasını istemiyoruz ama gerçeklerin de bilinmesini istiyoruz…
Şimdilerde de 15 Kasım 1983de kurulan devletimiz KKTCnin kuruluş yıldönümü etkinliklerini bahane ederek Rum tarafına geçen Kıbrıs Türklerine ve arabalarına çeşitli saldırılarda bulunan ELAM üyeleri sistemli bir faaliyet içindedirler.
Kıbrıs Türk halkı, Rumlara nasıl güvenebilir? Rumların bu hareketlerinin yanlışlığını söylemek ve yazmak bazı kesimlere göre yanlış ve barış karşıtlığı oluyor…Gerçek şu ki son on yılda Kıbrıs Türk halkına Rum tarafında onlarca çeşitli düzeylerde saldırılar oldu ama cezalandırılan oldu mu?
Peki yarın bir siyasi çözüm olarak , Kıbrıs Federal Devleti kurulacak olursa Kıbrıs Türk halkının nelerle karşılaşabileceğini hiç düşündük mü? Kıbrıs Türk halkı bunu ısrarla düşünmek zorundadır.
Rum okullarında ve askeri kamplarda “En İyi Türk Ölü Türktür” diyerek saldırgan bir gençlik yetiştiriliyor.. Kiliselerde de durum farklı değildir.Rum tarafında mevcut olan Türk düşmanlığının aşılanması kabul edilemez ve de bu gerçekler ışığında da Birleşik Federal Kıbrıs gibi siyasi çözümlerden bahsedilemez…
Kim ne derse desin, Kıbrıs Türk halkı uzun ömürlü adil ve kalıcı bir barış istiyor. Ama “… ülkemizin yeniden birleşmesini isteyen bir siyasi çözüm istemiyor…”
Acı gerçek şu ki Rumların okul kitapları ve eğitim sistemleri hemen şimdi değişse bile “En İyi Türk Ölü Türktür” sözü ve iki asırlık Megali İdea hayalleri , bir asır sonra belki unutulur!...
Kıbrısta bağımsız ve egemen iki devlet varken, 1974 Barış Harekatıyla birlikte Kıbrısa gelen bir barış ve huzur varken bu iki egemen halkın Kıbrısta birleşmeyi istemesi için, ortak bir devletin kurulmasını istemesi için bir tek neden var mıdır?...
Aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyorum; Mücahit Halkımızı , Gazilerimizi ve Anavatanımızı saygıyla selamlıyorum….