Böbrek nakiliyle ilgili ekipte yer alan İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Dr. Ahmet Behlül, dünyanın her yerinde ilk seçeneğin kadavradan organ nakli olduğunu kaydederek, ölen kişinin organlarının çürümek yerine bir hastaya hayat verebileceğini ifade etti.

Organlarını bağışlayacak kişilerin tereddüt duymamasını isteyen Behlül, ülkedeki organ nakli yasasının hiçbir suistimale fırsat vermeyecek şekilde, titizlikle hazırlandığını kaydetti.

Beyin ölümü gerçekleşen hastaların organlarının bağışlanması konusunda ailelerin yaşadığı bazı tereddütlere de değinen Behlül, bazı ailelerin yakınlarının vücut bütünlüğünün korunarak defnedilmesini istediğini söyledi. Dr. Ahmet Behlül, organ nakli ameliyatının herhangi bir ameliyattan farklı olmadığını, hastanın vücut bütünlüğünün de bozulmadığını kaydetti.

“BEYİN ÖLÜMÜ GERÇEK ÖLÜMDÜR”

“Beyin ölümü gerçek ölüm mü?” diye şüphe duyanlar olduğunu da belirten Behlül, beyin ölümü tanısının anestezi, nöroloji ve beyin cerrahı olmak üzere 3 hekim tarafından konduğunu anlattı.

Hastalara, beyindeki kanlanma miktarını gösteren beyin anjiyosu da yapıldığını, bunun dünyada “altın standart” olarak kabul edilen bir test olduğunu kaydeden Behlül, beyin ölümünden 48-72 saat sonra diğer organların da durduğunu söyledi.

Hastanın beyin ölümü tespitinden sonra hızlı hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Behlül, böbrek nakillerinin ülkedeki hekimler tarafından yapıldığını, naklin 24-48 saat içinde tamamlandığını, uygun alıcısı olmayan organların da Türkiye’ye gönderildiğini belirtti.

Böbrek nakli bekleyen 120’ye yakın hasta olduğun söyleyen Ahmet Behlül, “Organ bağışında desteğe ihtiyacımız var. Ne yazık ki her hastanın canlı verici bulma şansı yok. Böbrek yetmezliği olan hastalar hayatlarına devam etmek için organ bağışı bekliyor.” diyerek, böbrek yetmezliğinin hastaların hayatını ciddi şekilde etkilediğine dikkat çekti.

Dr. Ahmet Behlül, kişinin sağlığı yerindeyken bağış yapmasının önemli olduğunu, “beyin ölümü” gerçekleşen birinin yakınlarının o anda hissettiği üzüntüyle bağışla ilgili karar vermekte zorlanabileceğini de sözlerine ekledi.

Çeler: “Bir gecede her şeyin tatlıya bağlanması toplumda bir şüphe oluşturdu” Çeler: “Bir gecede her şeyin tatlıya bağlanması toplumda bir şüphe oluşturdu”