Yıllardan beri yapılan tüm yapıcı ve samimi uyarılara rağmen, yolların ağaçlandırılmasına ve kuru ot temizliğine maalesef önem verilmiyor.
Oysa yollardaki kuru otların temizlenmemesi, görünüm kirliliği yanında, bir de yangına sebep olması nedeniyle çok sakıncalıdır.
Yol kenarları ve refüjlerin bakımsız, kuru ot ve çöplerle kaplı olması, hem yollarda seyahat eden sürücüleri olumsuz yönde etkiler, hem de ülkemize gelen yabancılar üzerinde hoş olmayan etki yapar.
Yürürlükteki ‘Arazi yangınlarını önleme yasası uyarınca, Karayolları her yıl yollardaki kuru otları temizlemekle yükümlüdür.
Belediyeler de, sırf temizlik gerekçesiyle vatandaşlardan vergi aldığına göre, sorumluluk alanları içindeki yol kenarları ile refüjlerin temizliğini yapmalıdır.
Hükümet de artık ülkemizin yüzü olan yolların yemiz tutulması için, belediyeler ile karayolları dairesinin yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamalı.
Dünyanın tüm uygar ülkelerinde yollar, bakımlı, temiz ,ağaçlandırılmış ve refüjler çiçeklerle donatılmıştır.
Çünkü yolların bakımlı, temiz görünümlü, ağaçlandırılmış ve çiçeklerle donatılmış olması sürücüleri rahatlatmakta ve yol güvenliğini de artırmaktadır.
Aslında sade vatandaşları bile rahatsız eden yollardaki ot kirliliğini, her gün bu yollarda seyahat eden, üst düzey siyasi yetkililerin umursamaması, ibret verici olup ülkemizdeki yönetim anlayışını ortaya koymaktadır.
Herkesin gördüğü bir sorun karşısında bile bu denli kayıtsız kalan yöneticilerden, daha ciddi konulara el atması beklenebilir mi?
Hükümet temizlik için vatandaştan alınan vergilerin yerinde ve verimli kullanılması için gerekli önlemleri almalı ve böylece ülkemizdeki çevre kirliliğinin önlenmesini sağlamalı.
Muhalefet partileri de, halktan alınan fahiş ölçekteki temizlik vergisinin amaç dışı ve gereksiz yerlerde savurganca kullanılmaması için baskı yapmalı.
Ancak Belediyeler tüm partilerin temsilcileri tarafından yönetildiği için, gerek iktidar gerekse muhalefet partileri, çevre temizliği konusunu görmezlikten gelmek amacı ile sanki koalisyon yapmış gibi hareket ediyor.
Böylece, yollarımız, şehirlerimiz, kırsal alanlar, ormanlarımız, dere yatakları, deniz sahilleri, kısaca her yer çöplerle ve çeşitli atıklarla, hatta hayvan leşleri ile kirletilmiş bulunuyor.
Oysa tüm yerleşim yerleri Belediyelerin sorumluluğunda olduğuna ve vatandaşlardan da son yıllarda zamlanan emlak vergisine ek olarak, her ay su faturaları ile birlikte temizlik, sağlık, aydınlatma, kanalizasyon vergisi adı altında önemli miktarda vergi alındığına göre, karşılığında vatandaşlara hizmet götürülmeli ve çevremizin temiz olması sağlanmalı.
Kendi evimizin efendisi olmamızı savunanlar, Rumlarla birleşmemiz durumunda, tüm sorunlardan kurtulacağımız masalı ve ninnisi ile halkımızı uyuttuğunu sananlar, biraz zaman ayırıp böyle ülkemizi ve vatandaşları ilgilendiren konularla da ilgilenmeli.
Çünkü çevre kirliliği ve özellikle de yollardaki kirlilik, ülkemizin saygınlığına ve imajına gölge düşürmektedir.
Ülkemize gelen yabancılar otlarla kaplanmış bakımsız yollarda seyahat ederse, tarihi eserlerde çöplerle ve bakımsız tuvaletlerle yüz yüze gelirse, yollarda hayvan leşleri görürse, deniz sahillerinde çöplerin arasında güneşlenirse, kırsal alanlarda ve ormanlarda çöplerin arasında dolaşmak zorunda kalırsa, turizm sektörünün gelişmesini de bekleyemeyiz.