BM, “Kıbrıs Sorunu”nda tarafların görüşlerini yoklamak için yeni bir “danışman” atayacakmış. Rum basınında çıkan haberlere göre, bu danışman ABD’li Bayan Jane Holl Lute olacakmış. BM’nin amacı “müzakereleri” tekrar başlatmak. Rum hükümeti, BM’nin bu girişimi için kendilerinin fikrinin sorulmadığını bildirdi. Rum lider Anastasiadis de bu konuda kendilerine yönelik bir nabız yoklaması olmadığını söyledi ve ardından da ekledi: “Türkiye’nin Lute’un atanmasına onay vermesi ve müzakerelerin başlama ihtimalinin en kısa sürede irdelenmeye başlamasını umut ediyoruz.” Belli ki Rumlar, yeni bir “danışman” veya “arabulucu”nun adaya gelmesine sıcak bakıyor. BM’nin ısrarla “müzakerelerin” tekrar başlamasına yönelik yeni bir girişimde bulunması anlaşılır gibi değil. Ancak iki defa düşünürseniz bu konu anlaşılır gibi geliyor insana. Şimdi oyunun adını açıklayalım: “Kıbrıs Sorunu müzakerelerini tekrar başlatmak...” Dünya devletleri artık “Kıbrıs Sorunu”nu duymak dahi istemiyor. Bize gelen bilgilere göre “Kıbrıs Sorunu” ve “müzakerelerin” tekrar başlatılması konusuna ilişkin olarak bu ada ile yakından uzaktan ilgilenenlerin genel kanısı şöyle: “Bırakın iki ayrı devlet Kıbrıs adasında iyi komşuluk çerçevesi içinde yaşamaya devam etsinler.” Belli ki onlar da yeniden başlatılacak “müzakerelerle” hiçbir sonuç alınamayacağını çok iyi biliyorlar.
Peki, BM’nin “müzakereleri” tekrar başlatma girişimi neden ve nasıl gündem yaratıyor? BM’nin çözemediği dünya sorunlarına çözümler bulmak için sürekli girişimler başlattığı ortada. “Kıbrıs Sorunu”na ilişkin olarak BM’nin Rumlarla ortak bir politika izlediği açık ve çok net biçimde ortada. Bu ikilinin amacı şöyle: KKTC Devletinin tanınmasını engellemek ve Rumların çok istediği “federasyon çözümünü” gerçekleştirmek için başlatılan yeni bir oyundur izlediğimiz gelişmeler... Bir defa, onlara göre, “federasyon çözümü” gerçekleşirse KKTC Devleti ortadan kalkacak. Bu durumda Kıbrıs adasının tümü, Rum Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliği altına girecek. Hey, Presto... İşte size “çözüm”...
Bakın, Rum hükümeti nasıl değerlendirmiş bu son BM girişimini... Rum Dışişleri Bakanı Hristodulidis şöyle demiş: “Guterres çerçevesi konusunda adadaki iki taraf arasında yorum farkı var. BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Danışmanı ataması ve bu danışmanın temaslarda bulunması, gerek çerçeve gerekse diğer konular hakkında gerçeklerin ortaya çıkması açısından altın bir fırsat olacak.” Ehh, daha ne desin adam... Rumlar için altın bir fırsat... Yeni danışman ile yeni oyun sahnelenecek. Rumların “federasyon çözümü” için umutları yeşerecek. Hristodulidis, “müzakerelerin 7 Temmuz tarihinde Crans-Montana’da kaldığı yerden devam etmesinin en olumlu senaryo olacağını da eklemiş sözlerine. Ne B , ne de Rumlar olmayacak bir işin peşinden koşmaktan vazgeçmemişler... Yorulmamışlar...
KKTC Devleti, Hükümeti ve halkının kararlı bir duruş sergilemekten başka hiçbir seçeneği yok. Kararlı duruş tanınma yoluna girmektir. Başka yol yoktur. Yoksa bu tür BM -Rum oyunları ile ve onlara uyarak “müzakere sürecine” girersek vay halimize...