KKTC’de kamu kesiminde ikinci işin yasak olduğu yasalarla belirlenmiş bir gerçektir.
Sağlık sektöründe serbest çalışan hekimler sendikası mahkemeye başvurarak devlette çalışan hekimlerin İKİNCİ İŞ YAPMALARINI YASAKLAYAN KARARI 1. AĞUSTOS 2017. tarihinde yürürlüğe girecektir.
Ülkemiz eğitim sisteminde maalesef imtiyazlı sınıf olarak toplumda ünlenen ÖĞRETMENLERİMİZİN önemli bir bölümü kamudaki görevleri dışında öğleden sonraları YARIŞ ATI MİSALİ , SINAV ODAKLI ,eğitim sisteminin yaratmış olduğu PARA BASAN DERSANELER gerçeği tüm halkımızın yüzüne şamar gibi inmektedir.
Popülist yönetim anlayışının , yarattığı sistem nedeniyle her yıl vatandaşın cebinden çok büyük miktarlarda paralar çıkmaktadır. Örneğin yalnızca kolej sınavı dolayısı ile aileler dershanelere yıllık ortalama 7 bin lira ödeme yapmaktadırlar.
Sınava hazırlık kitaplarına ve diğer araç, gereçlere harcanan paraları da eklerseniz karşımıza çok ciddi bir mali bilanço ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde kolej sınavına her yıl ortalama bin 600 kişi giriyor. Bunların da yüzde seksenlik kısmı dershaneye gidiyor. Değerli okurlarım,
Sadece kolej sınavına hazırlık için harcanan yıllık toplam para 7.000 (1600×11.200 ) milyon lira olarak gerçekleşmektedir.
Ülkemizde yüksek öğretime hazırlık için durum, kolej sınavına hazırlıktan farklı değildir.
KKTC’de üniversiteye girişin birinci aşaması olan YGS’ye her yıl 2 bin civarında öğrenci girmektedir. Üniversiteye hazırlık için de her öğrenci için harcanan yıllık ücret 7-9 bin civarındadır. Bu da bize gösteriyor ki ülkemizde üniversiteye hazırlık için 16 (2000×8000) milyon lira harcanıyor. Yani küçücük ülkemizde kolej ve yüksek öğretime giriş sınavlarına yılda harcanan para 27-30 milyon lira arasında seyretmektedir.
Değerli okurlarım;
KKTC’de özel dershane gerçeği budur…
Gerçekten çok zeki dershane sahipleri ya da yöneticilerinin artık bütün devlet ya da özel okullarda paralı adamları barınmaktadır !
Bütün genel bilgileri ile birlikte öğrencilerin başarı oranları dershanelere iletiliyor bunlar arasından başarılı olanlar seçiliyor ve işte ondan sonra dershanelerin büyük operasyonu başlamış oluyor!
Sonuç itibarı ile en acı gerçek;
Devlet okullarında çalışan öğretmenlerin hatırı sayılır bir kısmı bu dershanelerde görev alıyor!
Dolayısı ile okullardaki başarılı öğrencileri belirleyen onlar, dershaneye çeken onlar, ders veren onlar ve bu işten sadece ikinci bir kazanç değil komisyon adı altında yüklü parayı alan da onlar!
Sözde ülkemizde ikinci iş yasağı var…
Ve ne ilginçtir ki;
Gelmiş geçmiş hiçbir hükümet bu işe doğru dürüst eğilmedi!
Çağrımız Milli Eğitim Bakanlığınadır, Bu adaletsiz uygulamalara ne kadar daha sessiz kalacaksınız ?
Yoksa sizde mi Arı kovanına çomağı sokmayı cesaret edemiyorsunuz?
Tabi ki sadece bakanlık değil
Şimdiki hükümet de dahil! ÜÇ MAYMUNLARI OYNAMAYA DEVAM ETMEKTEDİR…
Ama biz bu konuların üzerine gitmeye devam edeceğiz….
En acısı nedir bilirmisiniz kıymetli okurlarım:
Üniversitelerden mezun olmuş binlerce gencimiz işsiz ve aşsız durumdadır. Bunların özel dersanelerde ders vermesi gerekirken maalesef ESKİ DİNAZORLAR bu pırıl , pırıl genç öğretmen adaylarına izin vermemek için direnmektedirler
YEDİDALGA İLKOKULUNDA NELER OLUYOR ?
Değerli okurlarım ,29 mayıs 2017 günü resim dersi sırasında görevli branş öğretmeninin
sınıfta kitap, almak için yürüyen öğrenci Müjgan Cüneyt i çelme takıp yere düşürdüğü ve karnına ayağıyla basıp yüzüne kağıtları bastırdığı iddia edilmektedir.
Diğer taraftan ,Müjgan ın ikizi Eser ve diğer öğrencilerden , Yağmur adı anılan öğretmeni durdurmak için yanına gidip ona öğretmenim yapmayın deyip durdurmaya
Çalıştığı, fakat hocanın, buna aldırmadan çocuklara bağırmaya devam ettiği söylenmektedir.
Bunun üzerine öğrenciler ,yardım çağırarak diğer öğretmenlerin , hemen gelmelerini sağlamışlardır.
Bu olay daha sonra , polise bildirilmiştir. Polis , cocuklardan ve
velilerden ifadeler almış,olup sonrasında da çocukların Cengiz Topel hastanesinden darp raporu alındığı söylenmektedir.
Bu olayı araştırmak üzere ,Çarşamba gününden itibaren de Eğitim Bakanlığından bir müfettiş okulda soruşturmayı sürdürmektedir .
Dolayısı ile okulda çocuğu olan
tüm veliler bu durumdan ötürü tedirgin olduklarını sürekli beyan etmektedirler.
lgili öğretmenin daha önce de benzer girişimlerde bulunduğu , kendisi de okul idaresi de veliler tarafından uyarıldığı dile getirilmektedir.