Ramazan Bayramı yarın kutlanıyor Ramazan Bayramı yarın kutlanıyor

Sessizlik, sosyal etkileşimlerde kaçınılmaz bir fenomen olsa da, bazen bu sessizlikler rahatsız edici olabiliyor. Preply’ın gerçekleştirdiği araştırma, dünya çapında sessizlik anlarının insanların üzerinde nasıl bir etki yarattığını ve ne kadar sürenin bu sessizliği "garip" hâle getirdiğini ortaya koyuyor. Özellikle Türkiye’de, garip sessizliklerin en sık karşılaşılan durumları ve bu sessizliklerden en çok kimin etkilendiği gibi sorulara da yanıtlar bulunuyor. İşte araştırmanın dikkat çeken bulguları...

1. Türkler En Çok Yöneticileri ile Garip Sessizliklerden Rahatsız Oluyor!

Preply'ın gerçekleştirdiği garip sessizlik araştırmasına göre, Türkler arasında garip sessizliklerden en fazla rahatsızlık duyulan anlar işyerinde, özellikle yöneticilerle yaşananlar. Araştırma, Türk katılımcıların %39,4'ünün bu tür sessizliklerden rahatsız olduklarını ortaya koyuyor. Birçok kişi, yöneticileriyle yaşanan sessizliklerin, iş ortamındaki sosyal ilişkilerde gerginlik yaratabileceğini düşünüyor. Bu durum, özellikle işyerindeki otorite figürleriyle yapılan sohbetlerde yaşanan belirsizliklerin kişiyi daha fazla rahatsız etmesine yol açıyor.

2-39

 

İlginç bir şekilde, erkekler bu duruma kadınlardan daha az tepki veriyor olsa da, yine de her iki grup da yöneticileriyle uzun sessizlikler yaşamaktan hoşlanmıyor. Bu bulgu, Türklerin sosyal etkileşimde daha çok aktif bir iletişim arayışında olduklarını ve sessizliğin sosyal anksiyeteyi tetikleyebileceğini gösteriyor.

2. Türkler, İlk Buluşmalarda Garip Sessizliklere En Fazla Duyarlılar!

Preply'ın araştırmasına göre, Türkler arasında garip sessizliklerin en rahatsız edici olduğu anlar, ilk buluşmalarda yaşanıyor. Özellikle %38'lik bir oranla, bu tür sosyal ortamlarda sessizlikler, kişileri huzursuz ediyor. İlk buluşmalarda, genellikle tanımadığınız biriyle kurduğunuz sohbetler sırasında yaşanan duraksamalar, garip ve rahatsız edici bir hal alabiliyor. İletişimi sürdürebilmek adına, ilk buluşmaların genellikle sıkıcı sessizliklere dönmesi, katılımcıları gergin ve rahatsız bir duruma sokabiliyor.

Z jenerasyonu, bu tür sessizliklerden en fazla etkilenen grup olarak öne çıkıyor. Genç yaş grubundaki bireyler, sessizlikten rahatsız olma oranı bakımından diğer kuşaklara göre daha yüksek bir orana sahip. Bu, gençlerin sosyal durumlara daha fazla odaklanarak kendilerini başkaları tarafından nasıl algılandıkları konusunda endişe duymalarının bir sonucu olarak değerlendirilebilir.

3. Asansörlerde Garip Sessizlik Hangi Sürede Rahatsız Edici Hale Geliyor?

Birçok kişi, bir asansörde yapılan kısa sohbetlerin ardından yaşanan sessizliğin sıkıcı hale geldiğini düşünüyor. Preply'ın araştırması, dünya çapında bir sessizliğin garipleşmeye başlaması için ortalama sürenin 6,8 saniye olduğunu ortaya koyuyor. Tayland gibi ülkelerde bu süre 8,1 saniyeye kadar uzarken, Brezilya’da sadece 5,5 saniye bile bir sessizliği rahatsız edici hale getirebiliyor. Türkiye’de ise bu süre 6,6 saniye. Türkiye’deki katılımcıların %85’i, bu tür sessizliklerden rahatsız olduklarını belirtmişler.

Özellikle topluluk içinde gerçekleşen küçük sohbetler sırasında, asansör gibi sınırlı alanlarda sessizlik uzun bir süre devam ettiğinde, insanlar kendilerini rahatsız hissedebiliyorlar. Bu gibi anlarda, bir kelime ya da basit bir sohbet başlatmak, sessizliği kırmak için etkili bir yöntem olabilir.

Eğer siz de sessizliklerden rahatsız olmadan yeni bir dil öğrenmek isterseniz, Preply'nin sunduğu esnek programlarla, kişiye özel müfredat oluşturabilirsiniz. Kendi hızınıza uygun Almanca özel ders ile dil öğrenme sürecinizde rahat bir başlangıç yapabilirsiniz.

Preply’ın araştırmasında dikkat çeken bir diğer bulgu ise, garip sessizliklerin, bazı kültürlerde sosyal anksiyeteyi tetikleyen bir faktör haline gelmesidir. Türkiye gibi bazı kültürlerde, özellikle işyerinde ve romantik ilişkilerde yaşanan sessizlikler, kişilerin iletişimde zorlanmalarına sebep olabilir.

Garip sessizlikleri bozmak için, iltifatlar ya da hikâye odaklı sorular sormak gibi stratejiler de önerilmektedir. Bu tür teknikler, daha doğal bir akış sağlar ve iletişimdeki gerginliği hafifletir.