RUM AB PLANI
“Hükümetimiz, BM çerçevesi içerisinde bir başrol oynayarak, bütün müdahil tarafların Kıbrıs Sorunu’nun çözümünden ortaya çıkacak menfaatleri anlamaları için gerekli şartları yaratacağız.” Hristodulitis, BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonu çerçevesinde Kıbrıs Sorunu’ndaki çıkmazın aşılması ve AB’nin üst düzeyde katılımla öncelikli rol üstlenmesi için bazı girişimler gerçekleştireceğini de söyledi. “Denize düşen yılana sarılır” mı denir, “Süper hayal gücü ile politika yapmak” mı denir, “Gerçekleri çöpe atmak” mı denir, yoksa “Adadaki gerçek kökleşmiş iki devlet çözümünü görmemezlikten gelmek” mi denir. Ne denirse densin, KKTC Devlet ve Hükümetinin gerçekci politikası bir yana, Rumların gerçekci olmayan ve geçmişte kalan hayalci politikaları bir yana. Şimdi bir kez daha tekrarlayalım. Kıbrıs adasında iki ayrı devlet vardır ve bu çözüm gerçekleşmiştir. Geriye dönüş yoktur. Bu gerçeği BM de bilir, AB de... AB aktif müdahil olursa, işler bir o kadar daha karmakarış olacak...
Hristodulitis’e daha gerçekci bir çözüm önerilebilir. Kuantum dünyasında belirli bir sistemin saatini hızlandırma, yavaşlatma ve tersine çevirmenin yolunu bulduğunu iddia eden bir uluslararası araştırma ekibine başvurması önerilebilir veya Rum lider, “yahu, Uzay Yolu dizisinde uzayda federasyon kurulmuştu. Uzayda kurulan federasyon sistemi küçücük bir adada niye kurulmasın?” düşüncesi ile de hareket edebilir. KKTC Devleti’ne hakkı olan eşit uluslararası statü verilse kıyamet mi kopar? Yan yana yaşayan iki devlet ve iki halk işbirliği yapabilir. Bu gerçeği görmek istemeyen Rum Lider Hristrodulitis, Anastasiadis’ten daha da baskın çıktı. AB, Kıbrıs Sorunu’na aktif müdahil olursa çıkmaz katlanarak büyür. O kadar...