RUM LİDER HRİSTODULİDİS NEDEN ERDOĞAN’DAN DAVET BEKLER

Abone Ol

            “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rum toplumu lideri Hristodulidis’i Ankara’ya davet etti.”
             Bu haber gerçek olabilir mi?  Veya KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı atlayarak Rum lideri Ankara’ya davet eder mi?
            Bu sorular karmaşasında bu ve buna benzer durumlar Anastadiadis zamanında da olmuştu.
            Rumlar her yolu deniyorlar eskiye dönüş için.  En ufak bir fırsatı gerçek fırsata dönüştürüyorlar.  Anastadiadis de yana yana Erdoğan’la görüşmek istiyordu.  Hatta New York’ta tesadüfen bir yerde karşılaştıklarında Anastadiadis Erdoğan’la görüşmek istediğinde, Erdoğan kendisine gereken cevabı vermişti.
            “Sizin muhatabınız ben değil, Kıbrıs Türklerinin Cumhurbaşkanı’dır” demişti.
            Şu anda hatırlamıyorum...
            O günlerde sanırım KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat veya Dr. Derviş Eroğlu’ydu.  Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan kendilerine doğru adresi işaret etmişti.
            Biraz da empati yapalım...
            Yunan Başbakanı veya Cumhurbaşkanı Hristodulidis’i atlayarak Ersin Tatar’la görüşür mü?
            Şayet Erdoğan Ersin Tatar’sı Hristodulis’i Ankara’ya davet ederse ve Rum liderle görüşürse, Ersin Tatar’ın prestiji sarsılmaz mı?
            Veya ortaya konan yan yana iki eşit egemen devletin birbirini tanıması ilkesi ve Türk devletleri stratejisinin ne anlamı kalır.
            Diyelim ki Erdoğan Hristodulidis’i Ankara’ya çağırdı veya davet etti...
            Hristodulidis ne diyecek Erdoğan’a?  Ne konuşacaklar?
            Hristodulidis Erdoğan’a “askerini geri çek” mi diyecek?
            Yoksa garantörlük hakkınızı ortadan kaldırın mı diyecek?
            Rum ve Yunan kaynaklı haber sitelerinde bazı haberler yayınlandı.  Ortalık bir anda toza dumana karıştı.
            “Hristodulidis’lin Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı özel bir sohbette,  Erdoğan tarafından Ankara’ya davet edildiği” yönünde haber çıktı.  Ancak Rum basını bunu şöyle açıklıyor:
            Alithia gazetesi bir soru soruyor:
            “Bu durum neden gizleniyor?”
            Hatta aynı gazete şöyle bir biçimde veriyor haber:
            “Hristodulidis Kıbrıs Cumhurbaşkanı sıfatıyla değil, kişisel olarak davet edildiği” hususu dilleniyor.
            Bakınız Hristodulidis’in yaptığı açıklamaya:
            “Elbeette Sayın Erdoğan’dan davet gelirse kendisini ziyaret edeceğim.  Elbette Sayın Erdoğan’la görüşme ihtimali varsa, bunu isteyeceğim.  Buna hazır olduğumu gerek kendisine, gerekse üçüncü şahıslar aracılığıyla ilettim.
            Bu açıklamadan şunu anlıyoruz.
            Rumların bu beklendilerine çanak tutan ve getirip götürme görevi yapan birileri var.
            Rum Ulusal Konseyi bile toplantıya çağrıldı.
            Hayal kurmak güzeldir de gerçek anlamda bu saçma isteğe hayal demekten başka bir şey söylenemez.
Hayaller.
Rumların anlamadıkları tek şey vadır.  Kıbrıs sorunu Kıbrıs dışında değil, Kıbrıs içinde çözülür ancak. 
Melesa Erdoğan’ın Yunanistan’a yapmış olduğu ziyaretin ardından yeni gelişmeler olur mu, bilemiyorum.  Esas Anavatanların kafa kafaya vererek birşeyler üretmeleri önemlidir.
Merhum Denktaş ne kadar zorlamıştı çözüm kapılarını. Ama birşey olmamıştı.  Hatta bir dönem kendisine yakın yazarlara telkinde bulunmuştu.
“Gazetedeki yazılarınızda federasyona temas edin.”
Ben ve benim görüşümdeki yazarlara da bizzat aynı görüşü söylemişti.  Lakin Rumların uyumsuz tavırları, federasyon kapılarını da kapattı.  Lakin şimdi Rumlar federasyondan bahsediyorlar.  Yani karşımızdaki unsurların ne yapmak istediklerini anlamak hayli zor.
Elbet bu haber gün ışığına çıkacak.  Pek birşey olacağını düşünmek de saflık olur.  Kısaca bekleyip görmekten başka çaremiz yok.