Kıbrıs Türk Halkının self-determinasyon hakkını kullanarak 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) ilanına, Rum-Yunan ikilisi yanında İngiltere’nin de büyük bir tepki göstermesi ve Rum-Yunan ikilisinin başvurusu üzerine BM Güvenlik Konseyi, 17 Kasım 1983 tarihinde yeniden toplanır…
Güvenlik Konseyi toplantısında yapmış olduğu konuşmada KKTC Cumhurbaşkanı rahmetli Rauf R. Denktaş “iki bölgeli ve iki toplumlu federal bir Kıbrıs Cumhuriyeti’nden yana olduğunu beyan etmesine rağmen BM Güvenlik Konseyi 18 Kasım 1983 tarihinde aldığı 541 sayılı kararı ile KKTC’nin bağımsızlık ilanın “Hukuken Geçersiz” sayılıp geri alınması yanında Güvenlik Konseyi’nin 365 ve 367 sayılı kararlarının uygulanmasını ve de tarafların Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesini ve nihayet bütün devletlerden Kıbrıs Cumhuriyeti’nden başka bir devleti tanımamalarını” istemiştir. Kaynak: Soyalp Tamçelik, BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’la ilgili aldığı bazı kararların özellikleri ve Analitik Değerlendirilmesi (1964-1992) s. 1251
BM Genel Sekreteri taraflarla istişarelerde bulunduktan sonra 29 Mart 1986’da “Taslak Çerçeve Anlaşması”nı sunmuştur. Söz konusu Çerçeve Anlaşması, Kıbrıs’ta bir federal devlet kurulmasını, Rum Cumhurbaşkanı ve Türk Cumhurbaşkanı Yardımcısının ‘Veto’ yetkilerinin olmasını ve Türk tarafının toprağının %29’un üzerinde bir oran olarak belirlenmesi öngörmüştür. Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti, Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Meselesinin Tarihçesi, BM Müzakerelerinin başlangıcı.
KKTC Cumhurbaşkanı rahmetli Rauf R. Denktaş, 21 Nisan 1986’da Türk tarafı için önem arz eden temel hususları dile getiren paketi bir bütün halinde kabul ettiğini bildiren bir mektubu BM Genel Sekreterine göndermesinin ardından 27 Nisan 1986 tarihli ikinci bir mektupla da anlaşmaya hazır olduğunu bildirirken GKRY lideri Kiprianu ise önerilere yanıt bile vermeyerek uluslararası bir konferans toplanması için çağrıda bulunmuştur.
Kıbrıs sorununa çözüm arama çabaları 1990 yılının ilk aylarından itibaren yeniden bir hareketlilik kazanır. Bu çabaların sonucunda Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının da aktif katkılarıyla BM Genel Sekreteri Butros Ghali, “Fikirler Dizisi” adını taşıyan ve gayrı resmi nitelikte olan bir anlaşma çerçevesi taslağı oluşturmuş ve bunu taraflara iletmiştir.
1992 Ghali “Fikirler Dizisi” iki federe devletten oluşan bir federal yapıyı çözüme esas almış, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anlaşmalarında olduğu gibi Garanti ve İttifak Anlaşmaları muhafaza edilmiştir. Çerçeve Anlaşmasının, iki tarafın mutabakatını takiben yapılacak dörtlü Konferans’ta nihai hale getirilmesi ve 30 gün içerisinde de iki toplumda referanduma sunulması öngörülmüştür.
Kıbrıs Türk tarafı 100 paragraflık Fikirler Dizisinin 91’ni kabul etmiş, diğer 9 paragrafı müzakereye hazır olduğunu açıklamıştır. Rum tarafı ise, Kıbrıs Türklerinin, federe bir birim olarak da olsa, ayrı bir yapıya sahip olmalarını ve Garanti Anlaşmasının devamını kabul etmemiştir.
Rum tarafında yapılan Şubat 1993 Başkanlık seçimlerini Fikirler Dizisi’ne karşı çıkarak kazanan Klerides, iş başına gelir gelmez Fikirler Dizisi’ni müzakere etmeyeceğini , esas tercihlerinin Avrupa Birliği üyeliği yönündeki çabalarını yoğunlaştırmak olduğunu açıklamıştır. Nitekim bundan sonra , Rumlar AB üyeliği yönündeki gayretlerini Yunanistan’ın da yardımıyla geliştirmeye başlamışlardır. GKRY , Mart 1995’te AB’nin adaylık statüsü vermesiyle tamamen AB üyeliğine odaklanmıştır. Rumların bu tutumu izlemekteki amaçları , Yunanistan ile dolaylı bir Enosis’i sağlamak, Türkiye’nin garanti hakkına karşı, içinde Yunanistan’ın da bulunduğu AB’ni kullanmak olmuştur.
1960’larda Kıbrıs Türk tarafına otonomi hakkı bile tanımayan, 1970’li yıllarda iki kesimli, iki toplumlu federasyonu kabule yanaşmayan Rum tarafı, AB üyeliği perspektifi güçlendikçe federasyon fikrini savunur görünmüş, bir çözüm çerçevesinde Kıbrıs Türk halkının elde edeceği hakları , özellikle Türkiye’nin üye olmadığı bir AB içinde kolaylıkla aşındırabileceğini düşünmüştür. Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Meselesinin Tarihçesi, BM Müzakerelerinin Başlangıcı.
Neticede GKRY, bunu hemen takiben aldığı tek yanlı bir kararla Kıbrıs Türk tarafı ile olan diyaloğunu kesmiş , Mart 1995’te GKRY’ne AB’nin adaylık statüsü de vermesiyle , tamamen AB üyeliğine odaklanmıştır…. DEVAM EDECEK