Fileleftheros gazetesi, Güney Kıbrıs karasularında yaşanan ölümcül facianın ardından yeniden gündeme gelen uluslararası sulardaki devriye faaliyetlerinin, uzun bir aradan sonra 10 Mart’ta yeniden başladığını yazdı.
Gazete, geçen hafta Liman ve Deniz Polisi’ne ait bir geminin Lübnan kıyılarından 14 deniz mili açığa kadar araştırmalar yaptığını kaydederken, bu operasyonların yeniden başlatılmasının nedeninin, Güneydoğu Akdeniz deniz sahasında, özellikle Güney Kıbrıs açıklarında yoğun bir hareketlilik beklenmesi olduğunu belirtti.
Hava şartlarının elverişli olmasının, devriyelerin yapılmasına olanak sağladığına işaret eden gazete, 13-14 Mart’ta içinde sığınmacıların bulunduğu bir kayık tespit edilerek, sığınmacıların iki botla güvenli bir şekilde Lübnan’a götürüldüğünü yazdı.
Gazete, olayla ilgili “inandırıcılıktan uzak” bir resmi açıklama yapıldığını; Rum Adalet ve Savunma Bakanlığı ile Mülteci Müsteşarlığı tarafından yapılan ortak açıklamada, olayın Lübnan sınırındaki Güney Kıbrıs’a ait arama-kurtarma bölgesinde, Güney Kıbrıs’ın karasuları dışında, uluslararası sulardaki bir noktada meydana geldiğinin kaydedildiğini belirtti.
Rum Arama-Kurtarma Koordinasyon Merkezi’nin (KSED) Lübnan’dan bu hususta yardım talebinde bulunduğunun ifade edildiği açıklamada, bazı haberlerde yer aldığı gibi, herhangi bir silahlı saldırı, tazyikli su kullanımı veya geri püskürtme olduğu iddiaları kesin bir dille reddedildi.
Gazete, uluslararası sulardaki hava şartlarının operasyon planı yapılmasına imkan vermediğini kaydederken, elde ettiği bilgilere dayanarak hava koşullarının elverişli olması halinde, bugünden itibaren devriyeler planlandığını yazdı.
Güney Kıbrıs açıklarında beklenen hareketliliğin, özellikle Esad hükümetinin devrilmesi ve İslamcı Heyet Tahrir el-Şam’ın hakimiyetiyle bağlantılı olarak Suriye’deki durumdan kaynaklandığını belirten gazete, sığınmacı akınının Tartus’tan geldiği ve Suriye’den çıkış yolu arayan Alevilerden de bahsedildiğini kaydetti.
Haberde, Güney Kıbrıs’ın komşu ülkedeki gelişmelere ve ilgili bilgilere göre hareket ettiği; ancak medyaya verdikleri bilgileri kısıtlı tuttukları ifade edildi.
