RUM-YUNAN İKİLİSİ DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE KIBRIS’TA ADİL VE KALICI BİR SİYASİ ÇÖZÜM İSTEMEZKEN

Yakın geçmişe dönüp bakacak olursak; Kıbrıs’ta olası bir siyasi çözüme giden yolda;  GKRY Başkan adayı  olduğu günlerde Hristodulidis, Guterres Çerçevesinde olumlu  unsurlar olmasına karşın hemfikir olmadığı ve değiştirmek için  çalışacağı unsurların da olduğunu vurgulamıştı.
Gerçek şu ki; GKRY  Dışişleri Bakanı olduğu günlerde Hristodulidis, Crans Montana görüşmelerinde de yer alan ve de uzlaşmazlıkta önemli rolü olan bir kişi idi. ‘Sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanlık seçimlerinde bağımsız aday olan  Nikos Hristodulidis’in ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti  Cumhurbaşkanı  seçilmesi durumunda Guterres Çerçevesini yeniden müzakere etmeye hazır olduğu şeklinde dile getirdiği görüşünün Rum basınından  9 Ocak  2023 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan   açıklamasında: “Kıbrıs’taki çıkmazın aşılmasını sadece Avrupa Birliğinin  sağlayabileceği”  iddiasında  bulunuyordu.
Kendisinin bu konuda neler yapılması gerektiği ve bu konuya ilişkin bakış açısı hakkında AB ülkesi Güney Kıbrıs Büyükelçilerini  ve Yunanistan Başbakan ve Dışişleri Bakanlarını bilgilendirdiğini ifade eden GKRY lideri Hristodulidis, Guterres Çerçevesine ilişkin bir soru üzerine ise, konu edilen çerçevenin yoğun uğraşlar sonrasında edinilmiş olumlu unsurları olmasına karşın hemfikir olmadığı  ve değiştirmek için çalışacağı unsurların da olduğunu vurgulamıştı.
Hristodulidis, Guterres Çerçevesinde hemfikir olmadığı  unsurlarından birinin , “Kıbrıs Türk İdaresi Altında Kalacak Bölgelerde İlk Söz Hakkının Kullanıcıya Verilmesi” olduğunu belirtirken, bu maddenin “Temel Mülkiyet Hakkıyla Örtüşmediği” iddiasında bulunmuştu.
14 Şubat 2023 tarihli yerel yazılı basınımıza yansıyan haberlere  göre Güney Kıbrıs’ta 12 Şubat 2023’te 2. Turu yapılan  ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimlerine   oyların %51.97’sini alarak sandıktan 8’nci Rum Yönetimi Başkanı olarak seçilmesinin ardından yapmış olduğu ilk konuşmada  Nikos Hristodulidis: “Bu gece vatanımız kazandı. En büyük emelim Türk işgaline son vermek ve vatanımızı yeniden birleştirmektir” diyecek kadar ileri gidecekti!..
‘Sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğu daha ilk gündeHristodulidis “Kıbrıs’ta Bu Günkü Durum Devam Edemez” diyerek Federal çözüm için mücadele edeceğini dile getirmişti!. Bilindiği üzere; Hristodulidis, ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimine adada barışın karşıtı olan DİKO ve EDEK’in desteğinde girmişti!. 
Güney Kıbrıs’ta yayınlanan  Fileleftheros Gazetesi “Vatanımız Kazandı”.. Nikos Hristodulidis“Birlik Mesajı Verdi” başlığıyla  manşete çektiği haberinde, Hristodulidis’in  önümüzdeki   günlerde birliği sağlamak için her şeyi yapacağını belirterek, karşısında duran iki büyük partiye  saygı vurgusu yaptığını, AverofNeofitu ve DİSİ liderliğine  özellikle  değindiğini yazmıştı.
Seçim kampanyası  boyunca kendisine destek veren DİKO, EDEK, DİPA, Dayanışma Hareketi, Kıbrıslı Avcılar  Hareketi, Hayvan Partisi , diğer kurumsal örgüt ve derneklere de teşekkür eden Hristodulidis, tezlerinden sinyaller içeren konuşmasında, Kıbrıs sorununda “Mevcut durumun  Kıbrıs sorununun çözümü olamayacağı” görüşünü belirterek “Kıbrıs AB’nin son parçalanmış devletidir. En büyük emelim, Türk işgaline son vermek ve vatanımızı  yeniden birleştirmektir. Diyaloğun yeniden başlaması yönünde ne gerekiyorsa yapacağım” demişti.
Hristodulidis, “Ülkenin Avrupa’ya Batı’ya yöneliminin, yarınları için pusulaları olduğunu” da belirterek bütün bölge ülkeleriyle, Kıbrıs sorununun çözümünde özlü rol oynayabilecek  ülkelerle ve BM ile ilişkileri genişlemeye devam edeceklerini söyledi.
Gerçek şu ki; GKRY lideri Hristodulidis’in kırmızı çizgisi, olası bir siyasi çözümde Garanti Anlaşmalarının iptali ve de  Türk Askerinin adadan çekilmesi ve de Kıbrıs Türk Halkının ‘azınlık’ hakları ile Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalanmasıdır” derken Kıbrıs’ta siyasi çözüme giden yolu da kapadığını çok iyi bilmelidir!..
Önemli olan; Kıbrıs’ta günümüzde var olan gerçeklerdir. Hristodulidis öncelikle bu gerçekleri kabullenmek durumundadır. 49 yaşındaki Hristodulidis, ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Hristodulidis, 6 Aralık 1973’te Baf’ta doğdu, New York Şehir Üniversitesi, QueensCollege’den  Siyaset Bilimi, Ekonomi, Bizans ve Modern Yunan Çalışmaları alanında  lisans derecesine, New York Üniversitesi’nden  Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden  Doktora derecesine sahip olup,kariyerini 1999’dan  2018’e kadar diplomat olarak sürdüren  Hristodulidis, bu süre zarfında Birleşik Krallık’daki Kıbrıs Cumhuriyeti Yüksek  Komiserliğinde  Başkonsolos olarak, Güney  Kıbrıs’ın Atina’daki Büyükelçiliğinde Misyon Şefi Vekili olarak ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin     Brüksel’deki Daimi Temsilciliğin’de    Güney Kıbrıs AB dönem Başkanlığı’nı yürüttüğü sırada basın sözcüsü olarak görev yaptı.
Hristodulidis, bu görevlerle beraber, 2013-2018  yılları arasında Rum Yönetimi  Başkanlığı Diplomatik Ofis Müdürlüğü ve 2014-2018 yılları arasında  Hükümet Sözcülüğü yaptı.  1 Mart 2018’de  ‘sözde’ Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri  Bakanı olarak atanan Hristodulidis, bu görevi 11 Ocak 2022’deki istifasına kadar sürdürecekti.
2007-2010 yılları arasında  Kıbrıs Üniversitesi Tarih ve Arkeoloji Bölümü’nde savaş sonrası dünya tarihi alanında öğretim görevlisi olarak çalışan Hristodulidis “Kıbrıs Çözüm Planları, 1948-1978” “Atina -Lefkoşa İlişkileri ve Kıbrıs Sorunu, 1977-1988” ve “Kıbrıs Çözüm Planlarında  Jeopolitik Gerçekler (1948-1978)” kitaplarının  yazarıdır. 
Seçim propagandaları döneminde, en büyük arzusunun ve önceliğinin, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi ve Avrupa ile Dünya’ya  güçlü bir müttefik olması olduğunu söyleyen Hristodulidis, bu dönemde kendisine Kıbrıs sorunuyla ilgili   tezlerinin net olmadığı eleştirisinde  bulunanlara  “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” dönüşümü, AB Müktesebatının  uygulanması, garantilerin kaldırılması ve Türk askerinin çekilmesinin kendisi için kırmızı çizgi olduğu yanıtını verdi.
Müzakerelerin uzlaşılmış zeminde yeniden başlamasını hedefleyen Hristodulidis, Kıbrıs  sorununun çözümünün AB-Türkiye ilişkileri ve Türkiye’nin “tahriklerinden” ayrılması için de diplomatik  üstlenmiş bulunuyor. Kaynak: 14 Şubat 2023 tarihli Halkın Sesi gazetesi s. 16
Rum-Yunan ikilisi çok iyi bilmelidir ki, Enosis onlar için artık bir hayaldir!..
Sonuç olarak; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bağımsız ve egemen bir devlet olarak varlığını sürdürecek ve de tanınma çabalarına ivme kazandıracaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın..
Kıbrıs Türk Halkı için tek adil ve kalıcı siyasi çözüm  bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmasıyla mümkündür.
Kıbrıs Türk Halkı olarak içinden geçmekte olduğumuz bu süreci aşabilmenin  yolu birlik ve beraberlik içinde hareket  etmektir.
Kıbrıs Türk halkına düşen görev birlik ve beraberlik içine hareket ederek bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaşatmak ve tanınmasını sağlamak olmalıdır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..