RUM-YUNAN İKİLİSİNİN MEGALİ İDEA HAYALLERİ VE ENOSİS KARARLARI VARKEN
“Megali-İdea” fikri ilk kez ‘Rigas Ferraros’ adlı bir Rum tarafından ortaya atılmış olup yine ilk Megali İdea Haritası da Rigas Ferreros tarafından 1791-1796 yılları arasında Bükreş’te hazırlanıp, 1796’da Viyana’da yayınlanmıştır.
1791-1796 yıllarında Megali-idea Haritasının hazırlanıp yayınlanmasının ardından Osmanlı Devletine karşı 1821’de Mora’da başlayan isyanla birlikte Megali-İdea hayalleri çerçevesinde hayat bulan Enosis’in gerçekleştirilmesini sağlamak için Kıbrıs’ta da Rumlar, Başpiskopos Kiprianu liderliğinde 6 Temmuz 1821’de isyan girişiminde bulunmuşlar ancak 9 Temmuz 1821’de Başpiskopos Kiprianu ve işbirliği yapan din adamları idam edilmişlerdi..
Kıbrıs’ın idaresinin Osmanlı Devleti tarafından 1878’de İngilizlere devrinin ardından 5 Kasım 1914’te I. Dünya Savaşı günlerinde İngilizler Adayı tek yanlı olarak ilhak ettiklerini ilan etmelerinin ardından Türk İstiklal Savaşı sonrası 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’nın Kıbrıs’la ilgili 20. Maddesinde: “Türkiye Hükümeti Kıbrıs’ın Britanya Hükümeti tarafından 5 Kasım 1914’te ilan olunan ilhakını tanıdığı beyan ediliyordu.. O günde Türkiye İngiltere’nin Kıbrıs’ın ilhakını hukuken kabul ederken Rum-Yunan ikilisi bu antlaşmayı kendi açılarından Enosis’i gerçekleştirme adına bir basamak olarak kabul edeceklerdi!..
Kıbrıs’ta İngiliz Yönetimi döneminde 5 Temmuz 1903’te Türk üyelerin aynen günümüzde olduğu gibi Kavanin Meclisi’nde olmamasını fırsat bilen Rum üyeler Enosis’i öngören bir karar aldılar. Yine 16 Ağustos 1919’da bütün Rum Piskopos ve Belediye Başkanları imzaladıkları bir muhtırayı Sömürgeler Bakanına göndererek Enosis talep etmişlerdi.
Yunan İsyanının 100. Yıl dönümünde, Kıbrıs’ta İngiliz Yönetimi döneminde 25 Mart 1921’de 500 Kilisede toplanan Rumlar ilk Enosis Plebisitini yaparak ilhak yönünde bir kararı onayladılar ve İngiliz Yönetimine başvurarak Enosis talebinde bulundular. 26 Haziran 1930’da Başpiskoposlukta toplanan Rum Ulusal Konseyi, “Kıbrıs Ulusal Örgütü’nün Enosis içeren Tüzüğünü onaylamış ve Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakını talep etmişti...
17 Ekim 1931’de başlayan ilk Enosis isyanı ile Rum-Yunan ikilisinin Enosis tahrikleri ve girişimleri yeni bir boyut kazanıyordu.. 21 Ekim 1931’de bir vergi beyannamesini bahane eden Rumlar isyan eder ve de Vali Konağını yakıp yıkarken Enosis’ naraları atıyorlardı.. Nitekim, bu gelişmenin ardından 31 Ekim 1931’de Yunanistan Başbakanı Venizelos ise İngiltere’den Enosis talep etmişti..
Özellikle Ada’da 1931 yılından beri devam eden Kıbrıs sorunu, Kıbrıs’taki bir avuç Türkün davası olmaktan çıkar ve Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli davası olurken Rum Ortodoks Kilisesi ile Yunanistan’ın Enosis için ortamın çok uygun olduğu inancı ile Enosis Plebisiti yönünde girişimler başlatılması üzerine; o günde Enosis bayraktarlığını Rum Ortodoks Kilisesi’ne kaptırmak istemeyen Komünist AKEL Partisinin 28.08.1949’daki Genel Kurulu’nda alınan karar doğrultusunda 5 Aralık 1949’un ilk günlerinde Enosis için Plebisit düzenleyerek ev ev gezerek “Enosis İstiyorum” yazısının altına imza toplamaya başlamışlardı.
Ancak Enosis yarışında bayrağı AKEL’e kaptırmak istemeyen Rum Ortodoks Kilisesi de harekete geçerek 1 Aralık 1949’da alınan kararla 15 Ocak 1950’de Ada genelinde tüm kiliselere konulan defterlere “Enosis’e Evet” ya da “Enosis’e Hayır” şeklinde imza atarak Enosis Plebisiti düzenleyerek halkın kendilerinin düzenleyeceği plebisite katılmalarını istemesinin ardından AKEL Partisi, Rum Ortodoks Kilisesi lehine kendi düzenlediği plebisiti yarıda bırakarak Rum Ortodoks Kilisesi’ne tam destek verecek ve de halkın, kilisenin düzenlediği plebisite katılmaları yönünde çağrıda bulunacaktı...
1946 yılında papaz olarak göreve başlayan Michael Chirtodoulos Muskos Baf Metropoliti olmasının ardından Rumca kutsal anlamına gelen Makarios adını aldı. 1948 yılında Kitium (Larnaka) Piskoposu olan Makarios; 15 Ocak 1950 Enosis Plebisitinin başarılı olabilmesi için büyük bir çaba gösterirken bu çabası ona Başpiskoposluk kapılarını açacaktı.
15 Ocak 1950’de Ada genelinde tüm kiliselere konulan defterlere “Enosis’e Evet” ya da “Enosis’e Hayır” şeklinde imza atarak 15 gün süreyle devam eden ve de 4 Şubat 1950’de İngiliz Sömürge Yönetimine verilen Plebisit sonuçlarına göre 18 yaşından büyük oy kullanan 224747 kişiden 215108’i diğer bir değişle oy kullananların %96’sı Enosis için ‘evet’ demişlerdi.
Bu gayrı meşru hareket, Kıbrıs Türk Halkının tepkisini çekerken İngiliz Yönetimince de kabul edilmeyecek ve Rum-Yunan ikilisi Enosis yönündeki uğraşlarını değişik yollarda aramaya başlayacaklardı.. Diğer yandan da 15 Ocak 1950 Plebisitinde önemli rolü olan Kitium Piskoposu Makarios , Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskopos’u Makarios II’nin 28 Haziran 1950’de ölümünün ardından 18 Ekim 1950’de Makarios III Başpiskopos olarak seçilmişti.
20 Ekim 1950’de Başpiskoposluk tacını giydiği törende “And içiyorum: Milli kurtuluşumuz için çalışacağım ve Anavatan Yunanistan’la birleşmek ülküsünden asla sapmayacağım.” Diyen Makarios III; Enosis için savaşacağına yemin ediyordu.
15 Ekim 1951’de Yunan Meclisinde yapmış olduğu konuşmada Yunanistan Başbakanı Venizelos “Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanma isteğini ilan etmekten mutluluk duyduğunu” ifade ederken Yunanistan Kıbrıs meselesini devlet politikası haline getirecekti.. 1951’de Makarios III, Enosis faaliyetlerini tırmandırmaya başlarken diğer yandan da önce İngilizler’i Adadan kovmak ve daha sonra Türkleri imha etmek ve Enosis’i gerçekleştirmek için EOKA tedhiş örgütünü kurmayı hedefleyecekti.
Konu Enosis Plebisit sonuçları 1954’te BM’e taşınarak ‘sözde’ Kıbrıs Halkına “self-determinasyon” hakkı istenmiş ancak; Türkiye’nin ve İngiltere’nin girişimleriyle yapılan oylamada gündeme alınmasının reddedilmesinin ardından daha 1952’de Atina’da kurulan EOKA tedhiş örgütü E.Albay Grivas’ın liderliğinde 1 Nisan 1955’te Lefkoşa’da bombalarını patlatarak Enosis’i gerçekleştirmek için şiddet hareketlerini başlatacaklardı..
1 Nisan 1955’te Lefkoşa’da Genel Valilik, Müsteşarlık Dairesi ve Ortadoğu İngiliz Kara Kuvvetleri Genel Karargahında bombalar patladı, Radyoevi yakıldı, Mağusa, Larnaka ve Limasol’da da buna benzer tedhiş hareketleri yapıldı. Sokaklarda ihtilal beyannameleri dağıtıldı. Yunan radyosu tedhiş harekatının başlamasını takiben EOKA çetelerini milli kahraman olarak bütün dünyaya ilan etmekten çekinmeyecekti..
O günde İngiltere’nin çağrısı üzerine 29 Ağustos 1955’te Londra’da toplanan konferansa İngiltere, Türkiye ve Yunanistan katılır. İngiltere’nin ev sahipliğinde yer alan bu toplantıda Yunanistan; “Kıbrıs Halkına Self-Determinasyon” adı altında Enosis’i savunur. Yunanistan’a göre Adada Rum, Türk, Maronit ve Latinlerden oluşan “Tek Halk” vardır ve bu halka self-determinasyon hakkı tanınmalıdır. Hedefleri çoğunlukta olan Rumların Enosis hayallerini gerçekleştirmekti. O günde Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk liderliğinin Adada Kıbrıs Türk ve Rum Halklarının bulunduğunu ve bu iki halkın ayrı ayrı self-determinasyon hakları bulunduğunu; Kıbrıs’a self-determinasyon hakkı tanınacaksa her iki halka ayrı ayrı tanınması gerektiğini” ortaya koyacaktı.. İşte bu açıdan Londra Konferansının tarihi bir önemi vardır..
Netice itibarı ile Rum-Yunan ikilisinin Megali İdea hayalleri çerçevesinde hayat bulan Enosis’i gerçekleştirmek için Kıbrıs 6 Temmuz 1821’de ve 31 Ekim 1931’de isyan etmişlerdi..
AKEL, 15 Ocak 1950 Enosis Plebisitinde Rum Ortodoks Kilisesine tam destek vermesi yanında AKEL Mart 1966 yılında 11. Kurultayında aldığı Enosis kararı halen yürürlüktedir. Yine AKEL, 30 Temmuz 1964’te ve 26 Haziran 1967’de Rum Meclisinde alınan Enosis kararlarına tam destek vererek oy birliğiyle geçmesini sağlamıştır.
21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarının ardından Rum Temsilciler Meclisi 19 Şubat 1964’te Garantörlüğü kabul etmeyeceği kararı almasının ardından bu kez 30 Temmuz 1964’te ve 26 Haziran 1967’de iki kez Enosis kararı aldı.
21 Aralık 1963 Kanlı Noel saldırılarının ardından Kıbrıs Türk Halkı Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) etrafında bütünleşerek, Anavatanımız Türkiye’ye güvenerek büyük mücadeleler vererek 20 Temmuz 1974 Barış Harekatının mutluluğunu yaşadı.. 15 Kasım 1983’te bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilan etti..
15 Ocak 1950 Enosis plebisitinin Rum okullarında okutulması ve kutlanması yönünde Rum Ortodoks Kilisesinin ve ELAM’ın önderliğinde ve de Anastasiadis’in partisi DİSİ’nin rehberliğinde 10 Şubat 2017’de alınan karar büyük talihsizliktir. Her şeyden önce alınan bu kararla Rum tarafında ilk ve Orta dereceli okullarda öğrencilerin küçücük beyinlerine Enosis hayallerini yerleştirmek için ciddi adımlar atılmıştır. Bu olay basite indirgenemez ve de geçiştirilemez.. Enosis Plebisitinin Rum okullarında okutulması ve kutlanması kararı Rum liderliğinin hala daha Enosis hayali ile yaşadığının bir ifadesi değil de nedir?
Kim ne derse desin, kim nasıl düşünürse düşünsün bu gün bağımsız Kıbrıs’ta bağımsız ve egemen iki devlet vardır. Kıbrıs Türk Halkına düşen görev; temellerinde aziz şehitlerimizin ve canı ve kanı olan bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yaşatılmasını ve tanınmasını sağlamaktır.
Unutmayalım ki; Rum liderliğinin hedefi; Kıbrıs Türk Halkının özgürlüğüdür, egemenliğidir, Kıbrıs Türk Halkın güvenliğidir, bağımsız ve egemen devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığıdır..
Kıbrıs Türk Halkı; Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda mücadelesine devam edecektir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sen Çok Yaşa..