1 Nisan 1955 gecesi, EOKA tedhiş örgütü E. Albay Grivas’ın liderliğinde ada genelinde bombalarını patlatılırken Kıbrıs Türk halkının elinde tek bir silah ve mermi yoktu..
Rum-Yunan ikilisi, Enosis hedeflerinin önünde engel olarak gördükleri Kıbrıs Türk halkını toptan imha etmek için planlar ve de hazırlıklar yapıyorlardı.
Enosis, Rum-Yunan ikilisinin Megali-İdea hayalleri çerçevesinde Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını , bir diğer değişle ilhak edilmesini ifade etmektedir. Rumlar, Enosis hedeflerine giden yolda Kıbrıs Türk Halkını engel olarak görmeleri nedeniyle Rum Ortodoks Kilisesi lideri Makarios ve Yunan Hükümetinin ve diğer ilgililerin bilgileri dahilinde EOKA tedhiş örgütü , 1 Nisan 1955 gecesi adanın her yanında bombalarını patlatarak eylemlerine başlıyordu..
Megali-İdea (Büyük hayal) ise; 1453’te Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilen İstanbul ile Yunanistan, Girit, Rodos, Kıbrıs, Anadolu ve İskenderiye’ye kadar olan toprakların işgal edilerek, bir Helen İmparatorluğu olarak kabul edilen Bizans İmparatorluğu’nun yeniden diriltilmesini ifade etmektedir. Hedefe göre bu İmparatorluğun başkenti İstanbul olacaktır..
.. Megali-İdea’nın yaşatılması ve nesilden nesile aktarılması görevini, Rum Ortodoks Kilisesi ve Ortodoks mezhebinin merkezi olan İstanbul’daki Patrikhane üstlenmiştir.
“Megali-İdea” fikri ilk kez ‘Rigas Ferraros’ adlı bir Rum tarafından ortaya atılmıştır. İlk ‘Megali-İdea’ haritası da Rigas Ferreros tarafından 1791-1796 yılları arasında Bükreş’te hazırlanıp, 1796 yılında Viyana’da yayınlanmıştır.
Megali-İdea’nın yaşatılması ve nesilden nesile aktarılması görevini Rum Ortodoks Kilisesi üstlenmiştir. İstanbul’daki Ortodoks Patrikhanesi uğraşların merkezi haline gelmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun hoşgörüsünden de yararlanan Kilise, bu görevini daha kolay yürütebilmiştir. Örneğin; 1794 yılında Padişah’ın bir fermanı ile Kıbrıs’taki Başpiskopos’a, kırmızı mürekkeple imza atma yetkisi verilmiş, adanın en nüfuzlu kişisi haline getirmiş ve o tarihten itibaren Başpiskopos’a ‘ETNARH’ yani ‘Ulusal Lider’ denmeye başlanmıştır..
..Megali-İdea fikri Osmanlı İmparatorluğu aleyhine genişleme emelleri olan Rus Çarlığı, İngilizler ve çeşitli Avrupa ve Balkan Ülkeleri tarafından destek görmeye başlamıştı. 1814 yılında, Rusya’nın gizli desteği ile, Rusya’nın Odessa şehrinde ‘Filiki Eteriya’ adlı örgüt kuruldu. Örgütün başına da Rus Çarı I. Aleksandros getirildi..
..1821’deki Mora İsyanı, bu örgüt tarafından başlatıldı. Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra, Yunan Ordusu içinde , ‘Etniki Eteria’ adlı bir başka örgüt kuruldu. Bu örgüt Girit isyanı ve katliamında çok önemli rol oynamıştır..
..İşte ‘Megali-İdea’nın Hedefleri:
- Yunan ulusunun tam bağımsızlığının sağlanması..
- Batı Trakya ve Selanik’in Yunanistan’a ilhakı..
- Ege adalarının Yunanistan’a ilhakı..
- On İki Adanın Yunanistan’a ilhakı..
- Girit Adası’nın Yunanistan’a ilhakı..
- Batı Anadolu’nun Yunanistan’a ilhakı
- Pontus Rum Devletinin Kurulması..
- Kıbrıs Adasının Yunanistan’a ilhakı..
- İmroz ve Bozcaada’nın Yunanistan’a ilhakı..
- İstanbul’un işgal edilerek Doğu Roma İmparatorluğu’nun (Bizans’ın) canlandırılması ve Megali İdea’nın gerçekleştirilmesi..
Megali-İdea’nın öngördüğü temel fikir, Bizans İmparatorluğu ile Pontus Rum devletinin yeniden ihyası hatta bir Makedon olmasına karşın ısrarla Yunanlı saydıkları büyük İskender’in fethettiği tüm yerleri yeniden fethederek Büyük Helen İmparatorluğu’nun kurulmasıdır. Bu büyük imparatorluğun başkenti de ısrarla “Konstantinopolis” diye adlandırdıkları İstanbul olacaktı.
Megali-İdea fikri ortaya atıldıktan sonra bu fikir, Osmanlı İmparatorluğu aleyhine genişleme emelleri olan Rus Çarlığı, İngiltere, Fransa ve bazı Balkan ülkeleri tarafından desteklenmeye başlamıştır.
Megali-İdea’nın gerçekleştirilmesi için bir örgüt gerekliydi. Bu amaçla 1814’de Rusya’nın Odessa kasabasında Çarlık Rusya’sının gizli desteğiyle Filiki Eterya adlı bir örgüt kuruldu. Nitekim bu örgüt 1821’de Mora İsyanını başlatmıştır. Bir ay içinde on binlerce Türk öldürüldü. Ayaklanma Ege adalarına da yayıldı.
Megali-İdea ülküsünü besleyen, yayan esas örgütlü güç, Osmanlı Devleti içinde çok geniş imtiyazlar elde eden Ortodoks Kilisesi idi.
Megali-İdea düşüncesi çerçevesinde şekillenen Yunan milliyetçiliği Kıbrıs’lı Rumlar tarafından Kıbrıs’ta da bir ayaklanma hazırlığına girişilmiştir.
1821 Mora İsyanı Enosis için ümit yarattı. Nitekim, 19 Haziran 1821’de Filiki-Eterya’nın liderlerinden Konstantin Kanaris Kıbrıs’a gelerek para, silah ve yiyecek topladı..
..Bu ziyaret sonrasında Kıbrıs Başpiskopos’u Kipriannos, ayaklanma hazırlığına girişti. Ayanni (Aydın) köyünden “Dimitri” adlı bir Rum bu hazırlığı İngiliz Vali’sine ihbar etti ve isyan başlamadan önlenmiş oldu.
Dimitri’nin mektubunda şunlar vardı: “Paskalya gecesi saat 06.00’da top atışı olacaktır. Başpiskopos Kiprianos, Rumca yazılmış mektubunu kendi adamına vererek adı geçen köyde (Ayanni/Aydın) okutmuştur..
Bu mektuba göre, top atışı duyulduğu vakitte, bütün Hristiyanlar harp silahları ile Lefkoşa’ya hücum edeceklerdir. Tüm adayı almak için birlikte hareket ederek sözleşmelerini öneren Başpiskopos, Hristiyanlar Lefkoşa’yı ele geçirdikten sonra bütün Müslümanları (Türkleri) katledip ortadan kaldıracaklardır.” Bu konuyu Hristiyanlara kesin olarak bildirip tembih eden zikreden mektubu diğer köylere de yollayıp okutmuştur..
..Kıbrıs’ta isyan başarılı olmadı ama Mora Yarım Adasında bir kıyıma, hatta bir soy kırıma dönüştü. Harward Üniversitesi Profösörü Rum asıllı Dennis Skiotis’in şu dizesi çok şey anlatır.
“Ne Mora’da Ne De Bütün dünyada
Tek Bir Türk Bırakmayın Ayakta”
Bu iki dize ve Yunan isyanı sonrasında Mora’da hiç Türk kalmadığı düşünülürse bundan iyi ders almamız gerektiği kendiliğinden ortaya çıkacaktır..
..Avrupa Devletlerini Türkiye aleyhine kışkırtıp onların gücüyle Megali-İdea gerçekleştirmeyi düşünen Yunanistan’da 15 Ocak 1884 tarihinde Yunan Meclisi’nde konuşan Yunanlı politikacı Loannis Koletis: “Yunanistan Krallığı, Yunanistan değildir. Yunanistan’ın sadece bir parçası, en küçük yoksul bir parçasıdır. Yunanlılar sadece Krallık içinde oturanlar değildirler. Ayni zamanda Yanya’da, Selanik’te, Serez’de ya da Edirne’de, İstanbul’da ya da Trabzon’da Girit ya da Sisam Adası’nda Yunan tarihine ya da Yunan ırkına bağlı başka yerlerde oturanlar da Yunanlıdır. Helenizmin iki büyük merkezi vardır. Krallığın başkenti Atina’dır. Konstantinopolis (İstanbul) büyük başkent. Bütün Yunanlıların kenti, düşü ve umududur” demişti. Kaynak: atabey64@gmail.com; https:www.troiamedya.com/Helenizm-ve-megaloidea-makale-43.html
Megali-İdea çerçevesinde hazırlanan bu program doğrultusunda 25 Mart 1821 Yunan İsyanı başlatılmış ve Yunanistan 1830 yılında bağımsız bir devlet haline gelmiştir. Yunanistan’ın daha sonra yukarıda belirtilen bölgelerin “İlhakı” için uyguladığı strateji “Enosis” sloganı çerçevesinde sürdürülmüştür.
Yunan bağımsızlığının kazanıldığı 1830’da 1 milyondan az nüfusu ve 50 bin kare civarında toprağı olan Yunanistan Megali-İdea çerçevesindeki yayılmacı politikası sayesinde yüz yıldan az bir zamanda bugünkü toprakları işgal ederek 3 kat büyümüştür. 15 Ocak 1840’ta Mecliste yaptığı konuşmasında Yunan Başbakanı Kolettis : “Hedefimiz Türkleri Avrupa’dan Söküp Atmaktır” diyerek Megali-İdea hayallerini dile getiriyordu..
Kıbrıs Adası’nda İngiliz Yönetimi, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1878’de adayı İngiltere’ye kiralaması ile başladı. Bu kiralama süreci, Osmanlı İmparatorluğu’nun özellikle Balkanlar, Karadeniz, Doğu Anadolu toprakları Rus tehdidi altına girmesi ve Kırım Savaşı ile başladı..
..1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın ardından imzalanan Ayestefanos Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkan ve Doğu Anadolu topraklarının bir bölümünü Rus Çarlığı’na kaybetmesiyle sonuçlanınca, başta İngiltere olmak üzere diğer Avrupalı güçler harekete geçti ve Berlin’de bir Kongre toplandı..
.. İngiltere, Osmanlı devlet adamlarına Berlin Kongresi’nde Osmanlının çıkarlarını savunacağına ve Rus Çarlığına karşı onu koruyacağına dair söz verdi ve bunun için Akdeniz’de bir üs yani Kıbrıs Adası’nı istedi. 4 Haziran 1878’de imzalanan Kıbrıs Konvansiyonu ile Kıbrıs Adası , İngiltere’ye kiralandı..
..Ayrıca 1 Temmuz 1878’de yapılan 8 maddelik ek bir antlaşma ile Rusya’nın Kars ve Doğu Anadolu’yu terk etmesi durumunda İngiltere’nin de Kıbrıs’ı tahliye etmesi kabul edilmişti, ancak bu hiç olmadı.. Kaynak: userrs.metu.edu.tr/kktctntm/KKTC_tarihi/İngiliz.html
İngilizler adaya İngiliz Kraliçesi tarafından atanan Sir Garnet Wolseley komutasında bir kuvvetle 22 Temmuz 1878’de Larnaka’dan çıktı. Adada bir direniş olmaması için Padişah fermanı gönderildi ve İngiliz subaylar bu fermandan birer örnek ile adaya çıktılar ve Kıbrıs’ta 308 yıl süren Türk egemenliği tamamen sona eriyordu. YARIN DEVAM EDECEK…