Rumlar bize iyi komşu olsunlar yeter

Abone Ol

KKTC Meclisi, Kıbrıs Türk Halkının çağrılarına uygun olarak Rum Temsilciler  Meclisi’nin  Enosis kararını  kınaması olumlu  bir gelişme olmasına karşın; gelinen noktada tüm partilerimiz bizi hayal kırıklığına uğrattı!

Kıbrıs Türk halkının  beklentisi, partilerimizin birer yazılı açıklama yapmaları  ve de Rum liderliğinin  bizim anladığımız manada siyasi bir çözüm yanlısı olmadığını, Türk tarafının  verdiği çabanın karşılıksız kaldığını,  çünkü  hedeflerinin Kıbrıs Türk halkını ‘azınlık’ olarak kendilerine  yamalamak ve Enosis’i gerçekleştirmek olduğunu dile getirmeleri ve  de tüm partilerimizin ayni dili kullanarak Rumların hedefleri belli iken, Rumlar Enosis hayali içinde  iken,  adil ve kalıcı bir çözüme ulaşmak mümkün değildir, daha fazla zaman kaybetmeden bağımsız ve egemen devletimiz KKTC’ni yaşatmak ve tanınma istemeliyiz demelerinin beklentisi içerisindeydik.  Ama  bu tek sesi duymadık,  partilerimiz birlik ve beraberlik içinde KKTC’nin tanınması için birlikte yola çıkalım diyemediler… Tümü de kınama yaparak olayı geçiştirdiler!... Tek , tek  bağımsız ve egemen devletimiz KKTC’ne  sahip çıkan ve konuşan milletvekillerimizi ayrı tutuyorum…

Bazıları hala daha bu gelişmeleri Rum tarafında   2018’de yer alacak olan başkanlık seçimleri çerçevesinde yorumlamaya  çalışıyorlar.  Gözümüzü dört açmalıyız, Rumlar  hedeflerini  açıkça ortaya koyduktan sonra   daha neyi, bekliyoruz. Görüşmelere noktayı koymalıyız. Kıbrıs Türk halkı olarak Rum’a  anladığı dilden konuşmalıyız...

KKTC Meclisi’nin  oy birliği ile aldığı  Enosis’i kınama deklarasyonunda söz konusu Rum Meclis kararının geri alınmasının   talep edilmesi ve konu ile ilgili olarak  BM’nin göreve davet edilmesi yerinde bir karardır.  Şimdi BM’den  gelecek  tepkileri takip etmek durumundayız.  Ümit  ve temenni  edelim ki konu iki cümle ile geçiştirilmesin. BM Güvenlik Kurulu 1960’lı yıllardan beri Rum-Yunan ikilisine destek veriyor. Bilindiği üzere  BM Güvenlik Konseyi   1964’te Kıbrıs’a Barış Gücü askeri gönderilmesini Kıbrıs Cumhuriyeti’ne danışılarak ve istişare edilerek gerçekleştirilecek diyen 4 Mart 1964 tarih ve 186 sayılı kararının ardından 15 Kasın 1983’te KKTC’nin  ilanının  ardından aldığı 541(1983) ve 550(1984) sayılı kararlarıyla  Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Kıbrıs’ta    tek meşru devlet ve hükümet olarak tanımaları Kıbrıs sorununun bugünlere gelmesinin en büyük nedenidir… Rum Meclisi’nde “15 Ocak 1950 Enosis Plebisiti” ile ilgili olarak alınan kararı sonrası  BM’nin tepkilerinin ne olacağını merakla bekliyoruz.

KKTC Meclisi’nin konu ile ilgili olarak aldığı kararlarda çok eksiklikler vardır. Rum Meclisi’nde Haziran 1967’de oy birliği ile Enosis lehine alınan kararları vardır. Bu kararın iptalinin istenmezken  bunun yanında yine  Rum Meclisi’nde  Türk düşmanlığı ile ilgili  alınan kararlar vardır.Bunların da iptali istenmemiştir. Bunların yanı sıra bu kararların tümü iptal edilene kadar görüşmelerin askıya alınması gerektiği üzerinde ısrarla durmalıyız. 

Gerçi Rum-Yunan ikilisinin Megali İdea hayalleri yürürlükte iken bu kararlarını geri alsalar ne yazar, almasalar ne yazar? Bu Rumların ruhuna işleyen bir düştür, bu dünya durdukça yaşatmak düşüncesi içindedirler. Hal böyle iken hala daha  bir ve beraber yaşamaktan bahsediliyor, çözümden bahsediliyor. Çözüm 1974’te gerçekleşmiştir, ihtiyaç duyulan sadece barış anlaşmasıdır..

Konu ile ilgili olarak; 15 Şubat Çarşamba günkü Diyalog gazetesinin “Vatandaş konuşuyor” köşesinde “Akıncı’nın Tavrı Olumlu” başlıklı mesajında  değerli dostum gazeteci yazar sayın Sabahattin İsmail: Bu çerçevede  Cumhurbaşkanı Akıncı’nın 1964 ve 1967’de alınan 2  Enosis kararının  ve diğer Türk düşmanı  5 ırkçı yasanın iptalini   gündeme  getirmemesi de  büyük bir eksikliktir… Bunları da  gündeme getirmesi şarttır….Bunu  bekliyoruz… Enosis kararları  ve Türk düşmanı  ırkçı  yasalar altında görüşme yapmak anlamsızdır ve böyle bir şey onurumuzun  çiğnenmesi demektir” diyor….

Gelinen noktadan sonra görüşmelere tamamen son verilmelidir…Kıbrıs’ta adil ve kalıcı çözüm ancak Kıbrıs’taki gerçeklerin kabulü ile mümkündür. KKTC, Rum liderliğinin 1960 Kıbrıs Cumhuriyetini 21 Aralık 1963’te Kanlı Noel saldırıları ile yıkılmasının ardından oluşan iki devletten biridir. 1960 Kıbrıs Cumhuriyetini yıkan Rumlar olduğuna göre KKTC, mevcut Rum devletinden daha yasaldır.  Uluslararası Hukuk’a göre  KKTC’nin tanınma hakkı vardır…

KKTC Cumhurbaşkanı sayın Akıncı: “…Müzakerelerde son yaşananlar ışığında gelişmeleri görüp tavrımızı ona göre  belirleyeceğiz. Anastasiadis,  Enosis kararını   bertaraf ederse ve bunu  dünya  kamuoyuna açıklarsa masaya dönerim ...” dedi. Sayın Cumhurbaşkanım, Anastasiadis sözümü geri aldım dese ne yazar, meclis kararını iptal ettirse ne yazar. Megali-İdea bunların ruhlarına işlemiştir.  Günümüzde en adil ve kalıcı çözüm  ancak Kıbrıs’ta mevcut bağımsız ve egemen iki devletin birbirlerini karşılıklı olarak tanıması ve iki halkın yan yana yaşaması ile mümkündür.

Rum-Yunan ikilisinin  Enosis hayalleri nedeniyle 1963-1974 yılları arasında yaşadıklarımızı yeniden yaşamak istemiyoruz... Rumlar bize iyi komşu olsunlar yeter!...