Rumlar empati yapmalıdır

Abone Ol

            Bu düşünceden yola çıkarak, Kıbrıs’ın neden bölündüğünü, dünya kadar insanın hayatının neden mahvolduğunu Rumların anlaması lazım.
            Rumlar hiç kendilerine şu soruyu sordular mı?
            Bence gerçekçi düşünen Rumlar, bu soruyu kendilerine sorarak “Neden bu hallere düştük?” demişlerdir.
            Rumların empati yapabilmeleri için şu soruları kendilerine sormalıdır.
  1. İngiliz koloni dönemi kalsaydı ada halkına ne getirirdi, ne götürürdü?
  2. Kıbrıs gerçeklerini görerek ve yaşayarak, EOKA size ne verdi ve ne götürdü hayatınızdan?
  3. Kıbrıs Cumhuriyeti neden kuruldu?
  4. Müşterek bir hayat neden Rumlar olarak bizi rahatsız etti?
  5. Kıbrıs anlaşmalarında mevcut olan garantörlerin poziyonlarını ve bu avantajlarını düşündük mü?
  6. Rumlar kendi aralarında neden bölündüler?
  7. Bölünmenin nedenleri araştırıldı mı?
  8. 1963 olaylarında katledilen ve meçhul yerlere gömülen Türklerin aileleri neden kaybolan eşleri, kardeşleri ve yakınları için yıllarca Ledra Palace kapılarında eylem yapıp BM Genel Sekreterine gönderilmek üzere muhtıralar verdi?
  9. 1974  kayıpları Rumların empati yapmalarını sağladı mı?
  10. Kuzey ve Güney olarak bölünmüş Kıbrıs’ın gerçekten kendilerine ait olduklarını mı düşünüyorlar?
  11. Türk kayıpların duygu ve acıları ne zaman idrak edildi?
  12. Türklerin egemenliği neden kabul edilmiyor?
  13. Yan yana iki devlet formülüne neden karşı çıkılıyor?
Ve daha sıralayabileceğimiz yüzlerce soru...
            Bu soruları kendilerine sorarak Rumlar empati yapabilirler.
            Sadece kayıplar meselesi üzerine empati yapmalarını arzu ediyorum.  Kayıplar meselesi bir utanç sürecidir.  1963’ten 1974’e kadar geçen sürede yollardan, tarlalardan ve iş yerlerinden alınan Türkler, meçhul yerlerde öldürülmüşler ve yine meçhul yerlere gömülerek kemikleri elli yıl sonra bulunmuştur.
            Kayıp Türklerin eşleri ve çocuklarının neler çektiklerini, ne acılar yaşadıklarını ve hayatlarında ne kadar özlemler olduğunu gördük.
            Kayıplar meselesini rahmetlik Denktaş Kleridis’e sorduğunda “Öyle bir şey yoktur” demiş ve kayıp Türkler meselesini es geçmiştir.
            Hatırlıyorum...  Rahmetlik Ümit Süleyman Onan Liyezon toplantılarına gidiyor ve 1963 sonrasındaki sıkıntılarımızı masaya koyuyordu.  Kendisi ile toplantı sonrasında Cumhurbaşkan Yardımcılığı’nda yaptığımız konuşmalarda, Rumların Türk kayıplar konusuna değinmek istemediklerini ve böyle bir şey olmadığını söylediklerini zikrettiklerini anlatırdı.
            Kayıplar konusu, 1974 savaşından sonra Rumları yola getirdi.  Hangi anlamda?  Kayıplar anlamında.
            Sevgül Uludağ’ın kitabında bütün Türk ve Rum kayıplar konusu geniş boyutlu yazılmıştır.
            Rum kayıplar konusu nasıl meydana geldi?
            Türkler, Rumlar gibi gaddarca sokaklardan Rumları toplayarak meçhul yerlerde öldürüp meçhul çukurlara gömmediler.  Rumların kayıpları, savaş esnasında ölen ve temmuz ağustos sıcağında kokan şişen ve etrafa  koku salan cesetlerin toplu halde gömülmeleri ile meydana geldi.
            Hele bir düşünün...
            Savaşın devam ettiği bir süreçte savaş alanlarında kalan cesetlerin halini.
            Rumlar için iki türlü kayıplar vardır.
            Birincisi 15 Temmuz’da Rumlar tarafından vurulan Rumlar, ikincisi de 20 Temmuz 1974 Harekatında savaş esnasında ölen veya kaybolan Rumlar...
            Bu iki dönemi hiç saptırmadan Rumlar olayı incelemelidir.
            Hatta 15 darbesindeki Rum kayıpları bile Türklerin üzerine atmaya çalışmışlardır.
            Nedenn Rumların empati yapmalarını istedim?  Kendilerinin yaşadıkları acılarla bizim acılarımızı kıyaslamaları için.  Hatta 1963’te kaybettikleri Türklerin ailelerinin yerine koyarak düşünmelerini.
            Bence en gerçekçi olay, kayıplar konusudur.
            Kemikler neden ve nasıl kuruldu?  Hatta kemiklerin inceleme ve kime ait olduğunun bulunması neden 1974’ten sonra hayata geçirildi.
            Kemikler nasıl bulundu?
            Türk kayıpların olaylarını bilen ve aynı acıyı 1974’te yaşayan Rumlar, Kayıplar Komitesine ihbar edince kemikler bulunmaya başlamıştır.  Neden bu kadar kemik bulundu?  İşte bu yüzden.
            Herşeye rağmen Rumlar her konuda empati yaparak, Kıbrıs sorununa yanaşmalı ve öyle bakmalıdır.  Hamasi nutuklarla Kıbrıs sorunu çözülemez.