Rumların uzlaşma ve anlaşmaya niyetleri yoktur

<p class="MsoNoSpacing"><span>1968 yılından beri BM gözetiminde devam eden görüşmelerden

Abone Ol

1968 yılından beri BM gözetiminde devam eden görüşmelerden  bugüne kadar olumlu bir sonuca varılamadı. Gelinen aşamada  bir yanda çözümsüzlükle geçen yılların yorgunluğu diğer yanda yaşanan hayal kırıklıkları….

Rum Yönetimi lideri Anastasiadis, iktidara geldiği günden itibaren önce  türlü bahanelerle  masaya oturmaktan kaçınmış ve sonrasında da  yaklaşık bir yıl aradan sonra “ortak Açıklama” onun istekleri doğrultusunda 7 kez değiştirilerek görüşmelere başlanmıştır. Ancak her gün   bir  başka şey istedi durdu. Maraş da Maraş dedi ve direndi…Maraşın verilmesinin görüşmelere ivme kazandıracağını     ileri sürmeye başladı. Güven Artırıcı  Önlemlerden dem vurdu….

Anastasiadis doğalgaz yataklarının keşfinin “bölgenin stratejik önemini arttırdığını ve  enerjinin bölgede daha geniş bir işbirliğine ve dolayısıyla da barışın sağlanmasına katkı sağlayacağını savundu.Ancak Anastasiadis, Kıbrıs sorunu ile ilgili görüşmeler yapılırken her zaman için  müzakere masasında kaçmanın yollarını aramıştır.

Bu arada Anavatanımız Türkiye , KKTC ile  yapmış olduğu ikili anlaşmalar çerçevesinde  Akdenizde sondaj çalışmalarını da başlatmış ve de Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin   ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyeti   olarak tek yanlı başlatmış olduğu Hidrokarbon  sondajlarının   askıya alınması ve  bu yönde yapmış olduğu ikili anlaşmaların da iptal edilmesini istemiş ve 6 Ekim 2014de Navtex ilan etmiştir.

Nitekim, Rumların doğalgaz ile ilgili yapmak istedikleri sondaj çalışmaları karşısında Kıbrıs Türk tarafının ve garantör devlet olarak anavatanımız Türkiyenin   yaptığı uyarılara aldırmayan Anastasiadis, Türkiyenin“Navtex” ilan etmesinden sonra gerginliği artıma adına müzakere masasında kaçarak görüşmeleri askıya aldığını ilan etti.

8 Kasım 2014de KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu,  GKRYnin Türkiyenin  Akdenize gönderdiği  Sismik Araştırma gemilerini çekmesini  masaya   ön koşul  gösterdiğini  belirterek   , “ön koşulla bu iş olmaz, Rumlar bizimle anlaşma düşüncesinde değil, demişti.

Anastasiadis, KKTCnin ve Türkiye Cumhuriyetinin itirazlarına rağmen, Kıbrıs Türk tarafından ikaz edilmesine ve Cumhurbaşkanı ile Dışişleri Bakanlığı tarafından sözlü ve yazılı uyarılarına rağmen  görüşmeleri provake amaçlı adımlar atması ve görüşmeleri sabote etmesi kabul edilemez…

Anastasiadis,  o günden beri  KKTCni ve anavatanımız Türkiyeyi büyük güçlere şikayet ederek destek arayışında bulunmuştur. Ancak Anastasiadis beklediği  uluslar arası desteği bulamamıştır.

Görüşme masasına dönmek için Türkiyenin ilan ettiği Navtexin ilanının iptalini isteyen,  ‘sözde Kıbrıs Cumhuriyetinin egemenlik haklarının tanınmasını isteyen, Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınma isteyen Anastasiadis şimdilerde görüşme masasına dönmenin yollarını düşünmekte  ve Türkiyeye mesajlar göndermeye başlamıştır.

Günümüzde Kıbrıs Adası etrafında araştırma yapmakta olan Barbaros Hayrettin Paşa Gemisi de Kıbrıs Türk halkı adına Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ile yapılmış anlaşma çerçevesinde bulunmaktadır.  ve Kıbrıs Türk halkı adına araştırma yapmaya devam edecektir….

BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, geçen hafta içinde  Kıbrısa gelerek  KKTC Cumhurbaşkanı sayın Eroğlu ve GKRY Başkanı Anastasiadis  ile yapmış olduğu görüşmelerin ardından görüşmelerin askıya alınmasına neden olan  koşulların en kısa süre içerisinde  sonlandırılabileceğine dair artan bir hissiyata sahip olduğunu belirtti.

Öte yandan ayni  günde Ankarada temaslarda bulunan AP Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Brok : “Akdenizdeki aramaların bir süreliğine  durdurulacağını ve Kıbrısta taraflar arasında  daha iyi koşullarda görüşmeler  başlayacağını umuyoruz” dedi.

Görünen o ki  görüşmelerin başlaması için  büyük güçler yine devrede….Perde gerisinde bir şeylerin gelişmekte olduğu aşikar. Şimdilerde  Mayıs ayında görüşmelerin başlanması yönünde bir hareketlenme var.

Sonuç  olarak  Rumların Türklerle eşit bir ortaklık temelinde anlaşma ve uzlaşmaya niyetleri ve arzuları yoktur. Rumlar sadece dünya kamuoyuna “anlaşma masasında oturuyor ve çözüm için gayret gösteriyor” imajı  yaratmak  istiyor….

Ancak Anastasiadis, Kıbrıs sorununu bir anlaşma ile sonlandıramaz. Anastasiadisin kafasında çizdiği anlaşmada Megali İdea hayalleri çerçevesinde yer alan  Enosise giden yolun açık olmalıdır.…..

Başpiskopos Hrisostomosun dediği gibi  Kıbrısta mevcut  gerçekler ışığında iki  bağımsız ve egemen devletin varlığına dayalı bir anlaşmayı hiçbir Rum lider imzalayamaz….

 

Bu düşünce içinde olanlarla yeniden görüşme masasına oturamayız….