Rumun çirkin yüzü

Abone Ol

İngiltere’de “The Sun” gazetesinde KKTC’de bir haftalık tatil paketiyle ilgili dört sayfalık bir ilan yayınlandı. Eskiden olduğu gibi ve daima olduğu gibi Rumlar büyük tepki gösterdi ve çirkin yüzünü bir kez daha ortaya koydu. İngiltere’deki “Birleşik Krallık Milli Kıbrıs Federasyonu” adlı Rum organizasyonu “The Sun”  gazetesini topa tuttu ve bu kuruluşun protesto  mektubu “The Sun”da yayınlandı. Bu tür Rum rezilliğini geçmişte de çok yaşadık. Yıllardır yazıyoruz, yazmaya da devam edeceğiz. Rumların en başta gelen birinci hedefi, 36 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devletini ortadan kaldırmaktır. Rumlar çok istedikleri “federasyon çözümü”nün gerçekleşmesi  ile bu hedeflerine ulaşacaklarına inanmakta ve bu yolda her türlü oyuna başvurmaktadır.

Adaya tekrar gelen BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Geçici Özel Danışmanı Bayan Jane Holl Lute’un kulakları çınlasın. Bu Hanımefendi, ikide  bir iki halk arasında “güven artırıcı önlemlerden” söz etmekte... KKTC halkına yaşam hakkı tanımayan, nefes almasını dahi istemeyen, KKTC’ye direkt uçuşlardan tutun da KKTC’ye her türlü ambargoyu uygulamaya giden politikaları ile eşit yaşam hakkı tanımayan, siyasi eşitliği hiçbir zaman kabul etmeyen ve üstüne üstlük uluslararası alanda KKTC Devletini ortadan kaldırmayı hedefleyen planları ile sahne alan bu çirkin ve düşmanca zihniyetle nasıl “ortak”  bir cumhuriyet kuracaksınız? Rumlar, değil “güven artırıcı önelemler”, KKTC Devletini çok derin ve karanlık bir kuyuya itmek için fırsat kollamaktadır. Bu çok açık ve net... Gelelim şu meşhur “referans şartlarına”; efendim neymiş, Lute Hanımefendi, “referans şartlarında” sonuca varılmasını istiyormuş... Ancak kartlarını açmıyormuş. Eski bir Poker oyuncusu olarak biz, Bayan Lute’un kartlarının ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Bırakın  Allahaşkına Bayan Lute...

Bayan Lute’un kartlarını açıklayalım; Rumların hayallerini süsleyen “federal çözüm” gerçekleşecek; KKTC Devleti ortadan kalkacak. Yeni kurulacak “ federal Kıbrıs Cumhuriyeti’nde”, dünyaca tanınan, BM üyesi, AB üyesi Rum Kıbrıs Cumhuriyeti aynen devam edecek. Kıbrıs Türkleri ise KKTC ortadan kalktıktan sonra, kendi kendini güya yöneten, ancak merkezi hükümette çoğunluğu elinde tutan Rumların şartlarına uymak mecburiyetinde olan bir “toplum” olarak ve “lokal bir yönetim” olarak Rumun Kıbrıs Cumhuriyeti’ne entegre edilecek. İşte Bayan Lute’un kartları bunlar...

Sayın okurlar;  KKTC halkı, işte tüm bu nedenlerden dolayı 36 yıllık bağımsız, egemen KKTC Devleti’ne sımsıkı bağlı kalacaktır. Bayan Lute geldi, gitti. Değişen bir şey yok! Ancak BM’nin “çözüm girişimleri” bu Ada’daki gerçekleri göz önünde tutarak yapılmış girişimler değil... BM, maalesef  taraflı, yani Rumları destekleyen girişimlerine devam ederken, 36 yılllık bağımsız, egemen KKTC Devleti’nin bu statüsünü hiçe sayıyor. Halbuki, KKTC’nin tanınsın veya tanınmasın, egemenlik haklarını kullanarak bağımsızlığını 36 yıl önce ilan etmesi ve  KKTC Devleti’nin Uluslararası Hukuk çerçevesi içinde tanınma hakkına sahip olduğu gerçeğini, BM’de dahil hiç kimse inkar edemez.