Geçen günkü makalemizde topraktan çıkan “ot”un cinsinin ne olduğunun işaretlerini aldığımızı yazmıştım!
Sonuçta UBP-DP koalisyonunun filizlendiğine vurgu yapmıştım!
Kendini birden bire hükümet olayının dışında bulan CTP nin hemen, hemen her kademesinden akla, hayale sığmayacak yakıştırmalar, benzetmeler, suçlamalar hatta sövgüler yükselmeye başladı!
Hatta kurulacak hükümetin yamalı bohça olduğu yakıştırması bile yapıldı!
Halbuki asıl yamalı bohça CTP-UBP hükümetiydi!
CTP kanadının hükümet karar ve uygulamaları karşısındaki tavrına yakıştırılacak en uygun sıfat “yamalı bohçaydı” ama ayıp olur düşüncesiyle buna tevessül etmedik!
Bu aşamada tamamlandıktan sonra, son günlerde bakanlık alamayacak bazı milletvekillerinin kurulacak hükümete onay vermeyecekleri doğrultusunda spekülatif haberler yayılmaya başlandı!
Göl e daha farklı, değişik ama bildik bir maya çalma faaliyetleri hızlandı!
Hasım yaratılarak hükümet oluşumunu nasıl zayıflatıp, yıpratabiliriz mantığı piyasaya çıkarıldı!
Halbuki politikanın uzun soluklu bir içerik taşıdığını bu yolu yürüyenler çok iyi bilir!
İnancım ve geçmişte yaşadıklarım, gün ola harman ola yaklaşımı içinde sabırlı olmanın erdemi her zaman iyi sonuç getirmiştir!
Bu nedenle bakan atamalarını öne sürerek tavır koymak kimselere bu güne kadar iyi sonuç getirmemiştir!
Bir siyasi yapıda zaman, zaman dalgalanmaların olması mümkündür.
Yaşamımda yıllar önce Dr Derviş Eroğluna karşı aday çıkan sevgili Enver Emin örneği var!
Kurultay sonuçları belli olduktan bir süre sonra Enver Emin ve bazı arkadaşlar “ayrı bir oluşum” yaratmak için UBP den ayrılmışlardı.
O günlerde bu ayrılışa karşı çıkanlardan biri de bendim!
Halbuki Kurultayda Enver beyle birlikte hareket etmiş ve yaşamımda ilk ve son kez parti içi bir yarışı kaybetmiştim.
Eskileri deşmenin anlamı yok ama sonunda neler yaşandığı ortada.
Halbuki kopmalar olmasa, parti içi dengelerin zaman içinde kendiliğinden olumlu yollara gireceği umudunu canlı tutmanın yolu gücenmemek, kopmamak olmalıdır diye düşünürüm!
Bu gün yapılan değerlendirme yarın için başka, başkadır!
Benim değerlendirmem, böylesi konularda sade vatandaşın yaklaşımını ve tepkisini dikkate alarak hareket etmek en doğru olandır!
Tekrar olacak ama sabrın erdem olduğu akıldan hiç çıkarılmamalıdır!