Sağlıklı Yaşam Tarzı

Abone Ol

Gelecekte ismini duyduğumuz zaman belki bize çok basit bir hastalık gibi gelecek ama bu yüzyılda özellikle bizim coğrafya da önemli bir hastalık olarak kayıtlara geçmekte. İsmi ni bile teleffuz ederken insanın içine ürperti  geliyor. Halk arasında ismi duyulduğu zaman evlerden ırak deyimini çok duyarız. Çevremizde çok insanımızı bu illet hastalık olan kanser yüzümden yitirdik. Bu hafta kanser haftası olarak farkındalık adına birçok etkinlik yapıldı. Toplumumuzda farkındalık önemli özellikle kanserde erken tanı önemli  ve hayat kurtaran en büyük hamle. Kanseri yenmek istiyorsak sağlıklı yaşam tarzı,erken tanı ve moral önemli.

Özellilkle küreselleşen dünyada sağlıklı yaşam tarzının önemi  ve organik üretimin kaçınılmaz olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde her tür gıdanın üretim şartları ve içeriği araştırılıp tüketilmesi bilinçli tüketici olgusu ülkemiz insanı açısından önemlidir. Devletimize bu noktada ciddi sorumluluk düşmektedir. Ülkemizde üretilen ve ithalat edilen gıda ve eşyaların sıkı denetim ve ciddi yaptırımlar ile kontrol edilmesi elzemdir.

Benim fikrim asıl meselenin kanser hastalığına yakalandan önceki sürecin iyi analiz edilip sıkı denetim ve toplumun kanser  yapan etkenler konusunda bilinçlenmesi,kanser olduktan sonra mücadele kadar önemlidir.Onkoloji hastanesinin büyük olması ve AB standartlarına uygun olmasının önemi ne kadarsa insanların kanser yapan etkenler ve bunlar ile mücadele daha önemlidir. Kanser için yapılanİstatistik verilerin ve analizlerin mücadele etme yolunu açıp hızlı bir şekilde  yol haritası belirlemede yardımcı olacaktır.Toplum olarak bu illet hastalığı bu şekilde yeneceğimizi düşünmekteyim. Sağlıklı yaşam hayatı çatısı altında bilinçli tüketici olmamız gerekir. Erken tanı konusun ciddiyetini kavradığımız zaman kanserden bir adım önce hareket etmek ona fırsat vermeyeceğini bilmemiz kaçınılmazdır.

“En karanlık gece bile sona erer ve güneş tekrar doğar.” Victor Hugo

Hayatınızdaki güneş hiç batmasın. Kaliteli yaşam standartlarında sağlıcakla kalın.Vesselam

Bir de Burdan Bak;

Türkiye’deki referanduma sayılı günler kala son viraja girildiği bu günlerde  sonuç ne olursa olsun kazananın demokrasi çatısında sağduyu ve kardeşliğin olması gerektiğini düşünmekteyim.

Evet veya Hayır ile alakalı bir kampanya yapma uğraşında değilim.  Bazı kesimlerin maksadı “Bağdan üzüm yemek değil,Bağcıyı dövmek “ bu mevzu Türkiye olunca hep böyle olmaktadır. Benim de en büyük silahım kalemim olduğuna göre bir cevap  vermek farz oldu dersek yerinde.Geçen günlerde ülkemizde önemli gazetelerin evet kampanyası ile alakalı yayın yapması bazı kesimler tarafından  özellikle sosyal medya da ciddi tepki çekmişti. Hatta yayın yapan gazeteleri boykot etme mesajları havada uçuştu.Bu arkadaşlar  oy kullanacak yaklaşık yüz bin seçmenin içinde olmayan insanların tepki vermesi komik durdu.Sözüm üzümden vazgeçip bağcıyı dövenlere bugün Afrika gazetesinin manşetini Diktatörlüğe Hayır atması veya Kıbrıs Türk Sanatçı ve Yazarlar Birliği, bir bildiri yayımlayarak, “Türkiye'deki diktatörlüğe Hayır, Kıbrıs'ta barışa EVET!” görüşünü ortaya koyması sizce oldumu. Neden tepki vermediniz  aslında mevzunun Evet olduğunun en büyük göstergesidir.Vesselam...