SAYIN SEÇİLMİŞLER SAYIN ÖVENLER SAYIN SÖVENLER

Abone Ol


Organizasyonsuzluğun, koordinasyonsuzluğun, plansızlığın, öngörüsüzlüğün, halkı, salak yerine koymanın zirvesini yaşıyoruz.

Bu ülke, 6 Şubat depreminden sonra, coğrafyasından büyük acı yaşadı.  Şimdi ise; ülkenin her alanında deprem, üstüne deprem yaşanıyor. İnandığımız tüm değerler yerle yeksan ediliyor. Zaten “hasta” diye tanı konulan sistem, tedavi edilmek yerine, iyice hastalandırılıyor.

EL İNSAF!

N’APALIM?

18’NCİ YY’IN SONUNDA; KARA NÜFUS POLİTİKASININ MİMARI MALTHUS GİBİ “BIRAKINIZ ÖLSÜNLER” Mİ DİYELİM?

ZAMAN YÜZLEŞME ZAMANII!

ÖVMEK, SÖVMEK ÇARE OLSAYDI; KIBRIS’da HER MEVSİM BAHAR OLURDU! 

Garabet bir dönemden geçiyoruz, akıbet meçhul. Herkes işini dosdoğru yaparsa umut var. 

Bugünün çocukları, gençleri, ileride; “tüm bunlar olurken, siz ne yapıyordunuz?” diye sorarlarsa; verecek cevabınız var mı?! Cevabı olanları tenzihle..

AB ÜYESİ OLMAMAK VE TANINMAMAK BUNLAR İÇİN ENGEL Mi?

- Sağlam bir müfredat ile güçlü bir eğitim sistemi oluşturmak

- İnsanların en temel ihtiyacı sağlık ve güvenlik sistemini eksiksiz olarak sunmak

- Bir gün hepimizin adalete ihtiyacı olabileceği gerçeğinden hareketle Hukuk Sistemi’nin sürat ve işlevselliğini artıracak önlemleri almak

- AB uyum yasalarını çıkarmak ve uygulanması için gerekli denetim mekanizmalarını kurmak

- Sürdürülebilir bir ekonomik yapı için daha fazla zaman kaybetmeden adım atmak

- Girişimci ve yatırımcıların yollarını açacak,adil ve şeffaf ortam hazırlamak

- İnsan sağlığını, çevreyi ve doğayı korumaya yönelik yasalar çıkarmak

- Bürokraside liyakat sistemini uygulamaya koymak

- Kültür, sanat, spor ve bilime kapı açmak

- Siyasette amacı; ülkeye ve halka hizmet olarak belirlemek,

- Seçimlerin, seçmenin de seçimi olduğunu fark etmek,

- Devlette devamlılığın esas olduğundan hareketle, kadrolarla yap boz oynar gibi oynamamak ve müşavir ordusu yaratmamak

- Küçük siyasi çıkarların, siyasetin yolunu belirlemesinin önüne engel koymak,

- Siyasi arenada zihniyet değişmezse  bu kısır döngünün önleyemeyeceğinin farkına varmak..

GELECEĞİN KUŞAKLARINA VERECEK CEVABI OLANLAR NELER Mİ İSTİYOR?

Yasama'dan sığ ve kısır tartışmaları bir kenara bırakıp, vatandaşın ve ülkenin lehine olacak yasa çalışmalarına yoğunlaşmasını istiyor.

Adalet gecikmesin ve yargı önünde herkes eşit olsun istiyor. Adalet yeniden MÜLKÜN TEMELİ olmalı. Yürütme'den vatandaşın işlerini hızlı ve kolay şekilde çözecek yeniden yapılanma istiyor. 

Düşüncelerini hakaret içermeden özgürce açıklayan, medya mensuplarının cezalandırılmamasını istiyor.

Önce “sağlık” ise; sosyal Devletin sağlık hizmetlerini hakkınca sunmasını, bu hakka sahip olmak için birilerine ulaşmak zorunda kalmasın istiyor. 

Milli Eğitim Bakanlığı'ndan, yeni neslin bizden çok daha zeki olduklarının farkındalığı ile müfredatta düzenleme yapmalarını istiyor. 

Gerçek nüfusunu, bilmeyi,  toplumdaki kutuplaşmanın yok olmasını, “dindarlar, dinsizler, evetçiler, hayırcılar, şu kökenliler, bu kökenliler” değil, “insan” olarak değerlendirilmelerini, kendi vatanında azınlık değil, çoğunluk olmayı istiyor. 

Önce eğitimcinin eğitilerek, ana okullarından itibaren çocukların şiddet ve istismar konusunda bilinçlendirilmelerini ve bu konuda kendilerini nasıl koruyacaklarının onlara anlatılmasını istiyor.

Yine ana okulundan başlayarak, insan olma erdeminin, saygı, sevgi ve nezaketin öneminin, bunlara sahip olarak, kabalaşmadan, hoyratlaşmadan haklarını arayabilmelerinin mümkün olduğunun anlatılmasını istiyor. 

SÖZÜN ÖZÜ; 

HALK ARTIK NORMALLEŞMEK İSTİYOR! Mazeret değil çözüm bulunmasını, raf ömrü dolanların yoldan çekilmelerini, kendi siyasi iradesine müdahale edilmemesini, insanca yaşamak için gerekli koşulların sağlanmasını ve ŞEFFAFLIK istiyor..