Seçim hezeyanları!
Deveye sormuşlar “neden sırtın eğri” , deve cevaplamış “nerem doğru ki”.
KKTC nin ekonomisi hangi dönemlerde sorunsuz oldu ki?
Maaş ödemeleri için Türkiye den 117 milyoncuk gelmiş.
Bunun ilk kez olduğunu düşünen varsa, yanılıyor! Türkiye yardım elini uzatmasa bazıları KKTC yi çoktan satmışlardı!
Türkiye nin maaş ödemeleri için para göndermiş olmasını seçime müdahale olarak değerlendirenler var!
Bak sen!
Aksini, maaşların ödenmemesi halinde çıkacak gürültüyü bir düşünün!
Bana göre böylesi bir durumu seçim malzemesi olarak kullanamayanların, sokaklara dökülme fırsatını yakalayamamalarının, hazmedememelerinin çırpınışlarıdır.
Cumhurbaşkanlığı seçim arifesinde asıl şaşırtıcı olan nedir bilir misiniz?
Doğmamış çocuğa don biçercesine sayın BM Genel Sekreterinin Cumhurbaşkanı sayın Akıncı ile video konferans yöntemi ile yaptığı konuşma.
“Bayram değil, seyran değil, eniştem beni neden öptü” ifadelerini anımsatırcasına bir davranış şekli.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında Kıbrıslı Türk ve Rum liderler yanında garantör ülkelerinin de katılımıyla gerçekleştirilmesi tasarlanan görüşmeler ve şimdiden bunun duyurusunun yapılması!
Bu bence manidar!
BM nin muhterem Genel Sekreteri seçimler sonrasında kimin kazanacağına ve çözüm yolunda nasıl bir yol izleneceğine karar verebilir mi?
KKTC seçmenine bu yolla telkinde bulunabilir mi?
Seçimlere çok az zaman kala BM Genel Sekreterinin böylesine saçma bir yaklaşımı, Türkiye den rutin gelen para yardımlarıyla karşılaştırılamayacak seviyede bir müdahaledir.
Evet, BM Genel Sekreterinin açıklamaları KKTC nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir müdahaledir.
Hatta gözlerden kaçırılmaya çalışılan AB nin kredi yardım duyuruları da bu amaçla yapılmış bir çaba değil midir?
Birilerine avantaj kazandırmak için yazmıyorum hatta adayların tutumları karşısında seçim günü sandığa gitmekte bile tereddüt geçirenler sınıfındayım.
Sağlıkta yaşanan büyük olumsuzluklar karşısında Pandemi hastanesinin yapımında Türkiye nin yardım elini uzatarak süratle gerçekleştirmesini,
ülkedeki su sorununun nereden kaynaklandığını bile bile yaşanan susuzluğun seçim yatırımı olarak değerlendirilmesi bana göre insanlıktan uzak bir yaklaşımdır.
Bütün bunlara karşın güneyle uzlaşıyı çantada keklik olarak göstermeye çalışmak, geçmişte ortaya konan senaryoları yeniden malzeme yapmak, seçim hezeyanları içinde vatandaşı aptal yerine koyma uğraşısı değil midir?
“Çözüm hemen, kapının arkasında” sloganlarının palavradan öte olmadığı M Ali Talat beyin Cumhurbaşkanlığı günlerinden ortaya çıkan bir husustur. İnancım o ki vatandaş bunun bilinci içinde hareket edecektir.