Çekişmeli ve de olaylı bir seçim süreci daha yaşadık!
%60 ın hemen üzerinde bir katılımla gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde,
seçim yasaklarını ihlal eden gazeteler mi, TV kanalları mı istersin, kullandığı oyu resimleyeni mi?
Bunlara rağmen seçim sonuçlarına bu ihlallerin ne boyutta etki yapabildiği tartışılır.
İkinci tur olasılığını yüksek görenler haklı çıktı. Buna göre kesin sonucu almak bir hafta sonraya kaldı.
Kamuoyu yoklamalarının ikinci turu tespitleri doğru çıktı .
Derviş Eroğlu ipi ilk sırada göğüsledi, ikinciliği ise birçok anketin verdiği sonuçların aksine Akıncı kazandı.
İlk turdan seçim ipini göğüslemek ise sadece bir temenniden ibaret kaldı.
Önümüzdeki hafta boyunca adaylarla ilgili olarak çok şeyler yazıp çizeceğiz ama sıcağı sıcağına sizinle paylaşmak istediğim ve sonuçlar kadar ilgimi çeken olay şeffaf oy sandıkları oldu.
Birçok ülkede uygulanmakta olan “şeffaf sandık” bizde bir çok seçmenin sıkıntılı anlar yaşamasına neden oldu.
İyice katlanmamış oy pusulalarının sandığa atıldığı anda açılması ve kullanılan oyun renginin orada bulunanlar tarafından anlaşılması ne hoş oldu, ne de hoş karşılandı.
Oy kullanımındaki gizlilik ilkesi maalesef şeffaf sandıklarla berhava oldu.
Ya kullanılan oyların zarfa konularak şeffaf oy sandıklarına atılması sağlanmalı, ya da bu şeffaf sandık işinden vaz geçilmeli diye düşünüyorum.
Oyunu kullanan vatandaşın kime oy verdiğinin aleniyet kazanması, birçok sorunu hatta toplumsal sorunları da birlikte getirecektir düşüncesindeyim.
Bu nedenle ilgilileri bu hassas konuya eğilmeye davet etmek isterim.
Alınan sonuçlara göre bazı zafiyetlerin yaşandığı, beklenen oranların alınmadığı bir gerçek. Bu nedenle yarından itibaren kolları sıvamalı tıkanıklıkların nereden kaynaklandığı ele alınmalı ve seçmeni ikna etme yolunda ciddi adımlar atılmalıdır. Sonuçların ikinci turda hayırlı bir sonla neticeleneceğine olan inancımı bir kez daha vurgulamak isterim.