Önümüz yaz şimdiden tatil planı yapmaya başlamış olanlar bu yazı dizisi sizin için. Her gün Avrupa’nın bir rotasını, bu rotalardaki ülkelerin kültürlerini, kısa tarihlerini ve gezilecek yerlerini sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Aslında çok uzaklarda değil hemen yanı başımızda. İsterseniz sırt çantası ile çıkın yola, isterseniz alın bavulları karavanla çıkın yollara. Hatta motosiklet seyahatleri bile yapılabilir bu rotalarda. Tamam, Avrupa, vize falan biraz engel biliyorum ancak yola çıkacaklar için bu da sorun değil diye de düşünmeden edemiyorum... Hepinize iyi tatiller…
Aslında vizesiz seyahatin en güzellerinden bir rota Balkanlar. Hem ekonomik hem de bizden izler taşıyan doğa ve tarih harikası şehirler.
Sırbistan
Güneydoğu Avrupa'da yer alan eski Yugoslavya'nın bir arada kalan iki parçası olan Sırbistan ve Karadağ'ın oluşturduğu Sırbistan-Karadağ Devlet Birliği, 21 Mayıs günü Karadağ'da düzenlenen referandum sonucu "De Facto" şekilde ortadan kalktı. Birliğin "De Jure" yani hukuki anlamda son bulması ise 3 Haziran 2006 tarihinde her iki ülke parlamentosunun birliğin sona ermesini onaylaması ile gerçekleşmiştir. Orta Sırbistan ve Voyvodina olmak üzere iki bölgeden oluşur Kısa bir süre önce fiilen Birleşmiş Milletler himayesinde, resmi olarak Sırbistan idaresinde bulunan Kosova, tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmiş ve Sırbistan'dan ayrılmıştır.
Bu birlik içindeki iki ulusal oluşumu teşkil eden Sırbistan Başkenti Belgrad’dır. Ayrılıktan sonra denizle ilişkisi kesilen Sırbistan'ın iki otonom bölgesi bulunmaktadır. Bunlar Voyvodina ve Kosova’dır.
Gezilecek Yerler
Çarpıcı doğa güzelliklerine ve göz alıcı Belgrad ormanlarına ev sahipliği yapan Sırbistan, aynı zamanda müzeleri ve konserleri ile ünlü Novi Sad şehrine de ev sahipliği yapıyor. Sırbistan’ın en büyük Ortodoks yapısı Aziz Sava Katedrali, Belgrad Katedrali, Belgrad Kalesi, Nikola Tesla Müzesi, Novi Sad merkezindeki Özgürlük Meydanı, Meryem Ana Katolik Kilisesi ve Neo-Rönesans tarzında inşa edilen Belediye Binası, Niş de bulunan İmparator Konstantin’in doğum yeri olan Mediana, Trg Kralja Milana olarak adlandırılan şehir merkezi, Niş Kalesi ve 19. yüzyılda Türkler tarafından inşa edilen Kelle Kulesi, Subotica, Sırbistan’daki bütün Ortodoks manastırlarının en etkileyici olanı Roma dönemine ait saray ve tapınaklardan oluşan Studenica Manastırı, Gamzigard, Şeyhan’nın Şehri, Formasyonların altında Đavolja Voda (Şeytan Su’yu) ve Crveno Vrelo (Kızıl Kuyu) adlarında iki doğal kaynak da var Tuna Nehri boyunca Đerdap Milli Parkı, Avrupa’nın en iyi korunmuş ve bakımlı milli parklarından birisi Tara Milli Parkı olarak sayılabilir Sırbıstan’daki bir çok park ve eser UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak koruma altındadır.
Bosna Hersek
Ülke bir bütünü oluşturan Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlar olmak üzere üç etnik gruba ev sahipliği yapmaktadır. Ülke yönetim açısından iki enstiteye yani devletçiğe bölünmüş durumdadır. Bunlar, Bosna-Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti'dir. Ülkenin coğrafyası merkez ve güneyde dağlık, kuzeybatıda tepelik, kuzeydoğuda düzlük bir karakter sergiler. Devletin başkenti ve en büyük şehri Saraybosna, birçok yüksek dağla çevrelenmiştir. Bu coğrafi özelliğinden dolayı şehir kış turizmine elverişlidir ve 1984 Kış Olimpiyatları'na ev sahipliği yapmıştır. Eski Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin altı federe cumhuriyetinden biri olan Bosna-Hersek, bağımsızlığını 1990'lı yıllardaki Yugoslavya'nın çözüldüğü yıllarda kazanmıştır.
Gezilecek Yerler
Saraybosna’nın tarihi merkezi olarak bilinen Başçarşı, Başçarsı’nın giriş kısmında yer alan Sebil, Gazi şehrin en önemli camilerinden Hüsrev Bey Camii, savaş döneminde önemli rol oynamış bir tünelin müzeye dönüştürülmüş hali Umut Tüneli, Milijacka Köprüsü üzerinde bulunan Latin Köprüsü, Hünkar Camii, Saraybosna Müzesi, Bosna Hersek Ulusal Müzesi, Saraybosna’da idari bina olarak inşa edilip sonrasında kütüphaneye dönüştürülen yapı Milli Kütüphane, 1551 yılından günümüze dek gelen Morica Han, Svrzo’nun Evi, Saraybosna’daki en eski ve ünlü caddelerden biri olan Bakırcılar Çarşısı, 17. yüzyılda inşa edilen Saat Kulesi, Saraybosna Katedrali, Eski Ortodoks Kilisesi ve Müzesi, Gazi Hüsrev Bey Medresesi, Alifakovac Müslüman Mezarlığı, Sırp Ortodoks Katedrali, At Meydanı Parkı, Osmanlı Kalesi
Karadağ
Zeta Prensliği adıyla, bağımsız bir il olarak kurulan Karadağ, 12. yüzyıl sonlarında Sırp egemenliğine girdi. 1992'de Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin ortadan kalkmasından sonra, Karadağ aynı yıl içinde Sırbistan ile birlikte Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'ni oluşturdu.Bosna Savaşı'nda Karadağ polisi ve paramiliter güçleri ile birlikte Sırpların yanında yer aldı. 1996'da Milo Đukanović başkanlığındaki Karadağ yönetimi Slobodan Miloseviç yönetimindeki Sırbistan ile olan bağlarını kopardı, kendi ekonomi politikasını oluşturmaya karar vererek, para birimini Alman Markı olarak değiştirdi.Ancak Karadağ, Sırbistanla gevşek de olsa sürdürdüğü birlik yüzünden 1999'daki NATO bombardımanından kendini kurtaramadı.
2002 yılında Sırbistan ile Karadağ arasındaki birlik antlaşması yenilendi. Yeni antlaşmaya göre ülkenin adı Sırbistan ve Karadağ Devlet Birliği olarak değiştirilirken, 3 yıl içinde taraflardan herhangi birinde yapılacak referandumla kendi kaderlerini tayin hakkı tanındı. 21 Mayıs 2006'da yapılan bağımsızlık referandumu sonusunda % 45'e karşılık % 55 oyla bağımsızlık kararı alındı. Referandumdan iki hafta sonra, 3 Haziran 2006'da Karadağ parlamentosu ülkenin bağımsızlığını ilan etti. 15 Haziran'da Sırbistan'ın da Karadağ'ın bağımsızlık kararını tanımasıyla Sırbistan Karadağ Birliği resmen sona erdi.
Gezilecek Yerler
Başkent Podgorica’nın tarihi bölgesi Stara Varoš (Eski Türk Şehri), camileri ve saat kulesi, Karadağ’ın UNESCO Dünya Mirası Listesine girmiş bir kıyı şehri Kotor, Aziz Trifon Kilisesi, Perast, Kotor Körfezi kıyısında bulunan göz alıcı bir sahil kasabası Tivat, Karadağ’ın en önemli limanına ev sahipliği yapan kıyı kasabalarından Bar, Ülkenin vazgeçilmez tatil merkezleri Ulcinj, Dubrovnik, Hırvatistan ile sınır olan şehir Herceg Novi, Lovcen Ulusal Parkı ile nefes kesici bir yer Çetinje, Durmitor Milli Parkı, Skadar Gölü ve Milli Parkı bunlardan bazılarıdır.
Arnavutluk
Arnavut halkı, M.Ö. 2000 yıllarında Balkan Yarımadasına yerleşen İlliryalıların torunlarıdır. İllirya M.Ö. 167 yılında Romalılar tarafından zaptedildi ve 500 yıl Romalılar tarafından yönetildi. Ancak bu bölgenin iç kısımlarında yaşayan İlliryalılar, Romalıların baskılarına uzun müddet karşı koydular. İşte bunlar, Roma İmparatorluğunun 395’te parçalanmasından sonra Arnavutluk ve Arnavut adlarını aldılar ve Doğu Roma İmparatorluğunun bir parçası oldular. 1468 yılında Osmanlılar Arnavutluk’u zaptettiler ve uzun müddet burayı idareleri altında bulundurdular. 1912’de Osmanlı idaresinden ayrıldılar. Ancak tam müstakil olmayıp, büyük devletlerin kontrolü altında kaldılar. Birinci Dünya Savaşından sonra 1925’te cumhuriyet ilan edildi. Ancak cumhurbaşkanı olan Zoğu, 1928’de cumhuriyeti krallığa dönüştürdü. Bu sıralarda bir ekonomik krize girdi ve nihayet İkinci Dünya Savaşında İtalyanlar tarafından işgal edildi. 1944 yılında, komünistler hükumeti kontrol altına alarak, komünist bir idare kurdular. 1961 yılına kadar Rusya ile sıcak münasebetlerde bulundular. 1961'de Rusya ile bağlılıklarını keserek Çin ile anlaştılar. Böylece Çin ile ittifak kuran ilk Avrupa devleti oldular. 1976 Aralık ayında kabul ettiği yeni anayasa ile Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti adını aldı.
Gezilecek Yerler
Başkent Tiran’da İskender Bey Heykeli, Ethem Bey Cami, Saat Kulesi, Shkumbin Nehri’nin yanında yer alan Elbasan, Berat, Adını Arnavutça krujë anlamına gelen ve kalenin dibinden çıkan kuvvetli su kaynağından alan Kruja, Tiran’dan sonra Arnavutluk’un en büyük ikinci şehri Durres, Balkanlar’ın en büyük gölünün ve Taraboş adı verilen dağların çevrelediği İşkodra, ülkenin Dıraç’tan sonra en büyük liman kenti Vlore, Arnavutluk’un UNESCO Kültür Mirası listesinde yer alan diğer bir şehri Gjirokastra, Ksamil, Arnavutluk’un Avlonya iline bağlı Saranda belediyesinde bir köy Ksamil
Makedonya
Balkanların en çok turist çeken ülkelerinden biri olan Makedonya, tarihi ve doğal güzellikleri ile dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor. Geçmiş dönemlerde pek çok devlete ve imparatorluğa ev sahipliği yaptığı için kültürel değerleri ile cazip hale gelen ülke; etkinlikleri ve gezilip görülmeye değer turistik noktaları sayesinde hem yaz hem de kış ayları için gezginlere farklı alternatifler sunuyor. Vardar nehri kıyısında kurulmuş olan başkent Üsküp, Osmanlı İmparatorluğu'ndan derin izler taşıyan tarihi yapıları ile öne çıkıyor. Özellikle yaz aylarında ziyaretçilerine mükemmel bir manzara sunan Ohrid şehri ve Galicnik kasabası ise doğal güzellikleri sayesinde seyahatseverlerin gönlünü kazanıyor. Kış sporlarına uygun özellikleri ile tanınan Mavrova kasabası, Makedonya'nın en popüler kayak merkezini bünyesinde bulundurması sebebi ile her yıl kayak sporuna meraklı çok sayıda turisti ağırlıyor. Atmosferi ile büyüleyen Balkan ülkesinde; önemli müzisyenlerin katıldığı ve birbirinden güzel müzik dinletilerinin sunulduğu "Ohrid Yaz Festivali", yörenin geleneksel evlilik töreni ve kıyafetleri hakkında bilgi edinebileceğiniz "Galicnik Düğünü" gibi bölgenin kültürünü tanımanıza olanak veren farklı etkinliklere ve festivallere belli zamanlarda tanık olabilirsiniz.
Gezilecek Yerler
Makedonya’nın başkenti Üsküp’te kentin simgesi 13 kemerli Taş Köprü ve Old Bazaar (Türk Çarşısı), Balkanlar’ın en güzel şehirlerinden birisi Ohrid ve Ohrid Gölü kıyısına kurulmuş Çar Samuel Kalesi, UNESCO Dünya Mirası tarihi eski şehir bölgesi, Çok kültürlü yapısıyla öne çıkan Bitola veya Türkçe adıyla Manastır, Makedonya’nın 3. büyük şehri olan Tetova, Mavrovo Gölü, Miyak bölgesinin kalbinde, Bistra’nın eteklerinde yer alan Galiçnik, elmaları ile ünlü Resne
Yorum Ekle
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.