Yazarların yaşadıkları ve günümüzde müzeye dönüştürülen mekânlar, William Shakespeare’in tiyatrosu, birçok eserde adı geçen ve yazarların da uğrak yeri olan bir pub sayabileceklerimden bazıları. Listemizde de yer alan bu örnekler edebiyatseverler başta olmak üzere tüm meraklıların ufkunu açacak tarihî yerler. İşte Londra’da ziyaret edebileceğiniz 7 edebî mekân!
1. Sherlock Holmes Müzesi
İskoçya doğumlu yazar Sir Arthur Conan Doyle tarafından yaratılan dedektif Sherlock Holmes karakteri günümüz dünyasında dizi ve filmlerle de karşımıza çıkıp büyük beğeni topluyor. 1859 ila 1930 yılları arasında yaşamış olan yazarın yaratıcısı olduğu Sherlock Holmes karakteri bugünün polisiye edebiyat ve filmlerini de müthiş etkiledi. İşte bu hayalî dedektifin müzesi, Londra’da tıpkı kitapta anlatıldığı gibi tasarlanmış vaziyette. Bir ön bilgi vereyim: yazarın kızı müzenin açılmasına vaktiyle karşı çıkmış, çünkü insanların Sherlock Holmes karakterini gerçek sanacaklarından kaygı duymuş. Müzenin kapısında polis üniformalı bir personel giriş – çıkışları sağlıyor. 3 katlı olan müzenin tüm odaları senaryoda anlatıldığı gibi tasarlandığından sizi Viktorya Dönemi’ne götürüyor. İlk katta Sherlock Holmes’e ait çalışma odası ve yatak odası bulunuyor. İkinci katta kitabın bir diğeri karakteri olan Doktor Watson’un yatak odası, üçüncü katta ise karakterlerin balmumu heykelleri yer alıyor. Ayrıca müzeye bitişik olan mağaza kısmında da Sherlock anahtarlıkları, kalemler ve kupalar satışa sunuluyor.
Yer: Baker Street (221 Baker Street). Londra Metrosu’na binip Baker Street durağında indikten sonra merdivenleri çıkarsanız karşınızda Sherlock Holmes heykeli görüyorsunuz.
Zamanlama ve fiyat: Noel dışında her gün 9.30 – 18.00 arası açık olan müzenin güncel fiyatı büyükler için 15, küçükler içinse 10 Pound.
2. Shakespeare’s Globe
‘’Globe Tiyatrosu’’ olarak da bilinen bu tarihî tiyatro, İngilizlerin edebî babalarından William Shakespeare’in tiyatrosudur. Hikâye şöyle: 1599 yılında Shakespeare’in oyuncu topluluğu olan ‘’Lord Chamberlain’in Adamları’’ tarafından kurulan amfi tiyatro 1613 yılında yanıp kül olur. 1 yıl sonra tekrar inşa edilir, ancak eğlenceye inanmayan ve reformist hareketlere de karşı olan Puritanlar tarafından 1642 senesinde kapatılır. Yıl 1989’a gelindiğinde ise yapılan kazılar sayesinde tiyatronun orijinal yeri bulunur ve yeniden tasarlanıp 1997 senesinde açılır. Thames Nehri’nin kenarında yer alan Shakespeare’s Globe’un sahnesi daireseldir ve en pahalı yerlerin üstü örtülüdür. Daha cüzi bir rakama oyun seyretmek içinse ayakta durulabilecek 700 kişilik bir yer vardır. Tiyatroda ayrıca; oyun aralarında yeme – içme ve buluşmalar için oturulabilecek restoran ve pub yer alıyor.
Yer: 21 New Globe Walk. En yakın durak; Blackfriars metro durağıdır.
Zamanlama ve fiyat: Bu ikisi de oyuna, zamana ve güne göre değişmektedir.
3. King Cross İstanyonu’ndaki 9¾
Harry Potter sevenlerin herhalde ilgisini çok çekecek bir maddedeyiz. Dünyaca ünlü film ve kitap serisi olan Harry Potter’ın, Londra’daki en yoğun tren istasyonlarından biri ile ne ilgisi olduğunu soruyorsanız olay şu: kitapta ve filmde, büyücülük okulu olan Hogwarts’a gitmek için büyücüler King Cross İstasyonu’nu kullanıyorlar. İstasyon büyücülük okuluna giden Hogwarts Express’e de ev sahipliği ediyor. Harry Potter ve arkadaşlarından da bildiğimiz üzere 9 ile 10 numaralı platformlar arasındaki bir tuğla duvardan geçerek Hogwarts Express’e biniliyor. Bu kurgunun tren istasyonundaki bir bölgeyi böyle şekillendirebileceği kimin aklına gelirdi? Ücretsiz olarak kendi fotoğrafınızı çekebileceğiniz gibi, 9.00 – 21.00 aralarında bir profesyonel fotoğrafçı da burada ziyaretçileri çekebiliyor.
4. Westminster Abbey
Daha gotik bir yapıyla, eskilerden kalma bir manastırla devam edelim. Orijinal adı ‘’Westminster Abbey’’ olan ve her yıl yaklaşık 1 milyon ziyaretçinin uğradığı Westminster Manastırı tabii ki atmosferi gereği ürkütücü ya da gotik olabiliyor. Diğer bir adı da St. Peter Kilisesi olan manastırda taç giyme ve cenaze törenleri yapılıyor. 1066 yılından bu yana birkaç istisna dışında tüm taç giyme törenleri burada gerçekleştiriliyor. Charles Darwin, Charles Dickens, Sir Isaac Newton, Lord Kelvin, Thomas Hardy gibi birçok sanatçının, politikacının, hükümdarın da mezarları burada yer alıyor. Buradaki ilginç detaylardan biri; fazla yer olmadığından ötürü birçok mezarın dik konumda yerleştirilmiş olması. Günümüzdeki halinin büyük bir kısmı ise 1245 – 1272 yıllarındaki Kral III. Henry’nin manastırı gotik tarzda inşa etmesinden kalan kısımdır.
Yer: Londra’nın Westminster Sarayı’nın batısında bulunuyor. Westminster metro durağı en yakın duraktır.
Zamanlama ve fiyat: P.tesi – Cuma, 9.30 ile 15.30; Cumartesi ise 9.30 – 13.30 tarihleri arasında açıktır. Güncel fiyatı ise 15 Pound.
5. Charles Dickens Müzesi
Büyük İngiliz yazarı Charles Dickens 1812 – 1870 yılları arasında yaşamış ve bize önemli klasikler bırakmış bir isim. Yazarın, evliliğinden sonra taşındığı ve 1837’den 1839’a kadar ailecek kaldığı ev bugün müze olarak ziyaret edilebiliyor. Oliver Twist’in burada yazılması, yazarın yaşadığı yılların atmosferinin korunması müzeyi oldukça ilgi çekici kılıyor. Bu 4 katlı tuğla evde mutfak, yatak ve çalışma odaları gibi bölümler yer alıyor. Üst katta yazarın hayatıyla ilgili bir belgeselin gösterildiği müzenin en alt katında kafeterya, giriş katında ise hediyelik eşya bölümü bulunuyor.
Yer: Bloomsbury bölgesi, 48 Doughty Caddesi’ndedir.
Zamanlama ve fiyat: Her gün açık ve ücretlidir.
6. Brick Lane
Sıra otantik bir dünyada. Bangladeş kökenli İngiliz yazar Monica Ali’nin ilk ve Man Booker Ödüllü romanı Brick Lane, bir zamanların en fakir gecekondu bölgelerinden biri olan bu yeri anlatıyor. Burası şimdilerde birçok sanat galerisinin de bulunduğu oldukça renkli bir pazar bölgesi. Romanda; Bangladeşli göçmenlerin hayatlarının anlatıldığını düşünürsek bu bölgede de aynı göçmenlerin oluşturduğu çeşitli Vintage dükkânlar, kıyafet – el çantası – mücevherat satan dükkânlar bulunuyor.
Yer: Aldgate Caddesi
7. Ye Olde Cheshire Cheese Pub
Gelelim listenin sonuna. 1538’den beri varlığını sürdüren bu mekâna kimler gelmiş kimler… Sir Arthur Conan Doyle, Lord Tennyson, Mark Twain gibi yazarlar buranın müşterisi oldukları gibi Agatha Christie, Charles Dickens gibi romancılar da eserlerinde buradan bahsetmişlerdir. Londra’nın en meşhur ve güzel publarından biri olan Ye Olde Cheshire Cheese Pub asırlardır birçok edebî esere konu olması ve sayısız yazarın da uğrak mekânı olduğu için özel ve tarihî bir önem taşıyor.