Meteoroloji Dairesi Müdürü Sinan Güneş, küresel iklim değişikliğinin etkilerinin ülkede de son derece hissedildiğini belirterek, bu yılın Ocak ayının, son 50 yılın en yağışsız ayı olduğunu açıkladı.
Üç aylık değerlendirmelere göre kurak bir yıl geçirildiğini belirten Güneş, “Sıcak bir yaz bizi bekliyor.” dedi.
“2024, çeşitli rekorların kırıldığı bir yıl oldu. 2025 Ocak ayında, normallerin eksi 92 oranındaki yağış azlığı da bir rekordu. Martta yaşanan en düşük sıcaklıklar da kayıtlarımıza gelen ölçümler de rekor düzeydeki değişikliklerdi.” diyen Güneş, meteorolojik verilerde son birkaç yıldır rekor üstüne rekor kırıldığını kaydetti.
Dairenin çalışmaları, meteoroloji balonları, “rasat parkları”, “Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezi” ve tozlu havalar konusunda da bilgiler aktaran Güneş, dairenin en büyük eksikliklerinden birinin meteoroloji radarı olduğunun altını çizdi.
23 Mart Dünya Meteoroloji Günü nedeniyle Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuşan Meteroloji Dairesi Müdürü Güneş, meteoroloji balonlarının hava tahminlerinde önemli rol oynadığını belirtti.
Meteoroloji balonlarının yaklaşık 35 kilometre yüksekliğe kadar çıkarak üst atmosferdeki hava olaylarını, hava akımlarını ve meteorolojik parametreleri topladığını kaydeden Güneş, “Bu veriler, uydu aracılığıyla merkezimizde bulunan bilgisayarlara gönderilir. Diyagram halinde veya dijital ortamda elde edilen veriler, daha sonra görevli kişiler tarafından bunlar analiz edilir. Bunlar teknik analizlerdir.” diye konuştu.
Meteoroloji balonlarının “balon ve radyosonde cihazı” olmak üzere iki parçadan oluştuğunu kaydeden Güneş, cihaz üzerindeki çeşitli sensörler tarafından toplanan verilerin merkeze gönderildiğini belirtti.
Meteoroloji balonlarının atmosferin her bir katmanından sıcaklık, nem, basınç, rüzgarın hızı ve yönüne ilişkin verileri anlık olarak Hava Tahmini Merkezi’ne bildirerek, hava tahmini oluşturulmasında önemli rol oynadığını ifade eden Güneş, “Adeta, gökyüzünün meteorolojik röntgenini çekiyoruz.” dedi.
Güneş, Türkiye Cumhuriyeti Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile imzalanan protokol çerçevesinde “balon ve cihazın” hibe olarak temin edildiğini de dile getirdi.
Meteoroloji balonlarının dünya genelinde “Greenwich saati” baz alınarak bırakıldığını belirten Güneş, salındığı andan itibaren balonlardan yükseldikçe veri akışı sağlanmaya başlandığını ifade etti.
Balonların Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın arka bölümünde bulunan Ravinsonde İstasyonu’nun bulunduğu noktadan bırakıldığını dile getiren Güneş, “Burada bir istasyonumuz var. Biz günde bir kez gerçekleştiriyoruz. Normalde her istasyon hem gündüz hem de gece olmak üzere günde iki sefer atar. Ancak Güney Kıbrıs'ta da aynı işlem yapıldığı için onlar da biz de günde bir kez yapıyoruz. Onlar gündüz atıyor, biz gece atıyoruz.” ifadelerini kullandı.
"Basınç sebebiyle bu balonlar belirli noktada patlıyor ve yeryüzüne düşüyor. Kimi zaman çiftçilerimiz, kimi zaman hayvancılarımız veya vatandaşlarımız tarafından bulunuyor. Ne işe yaradığını bilmeyen vatandaşlar, polise haber veriyor ve onlara teslim ediyor.” diyen Güneş, cihazların üzerinde bilgilendirici yazıların yer aldığını dile getirdi.
Meteoroloji Dairesi’nin tüm dünyada hizmet veren küresel meteoroloji alanının bir parçası olduğunu kaydeden Güneş, “Lefkoşa, Girne, Gazimağusa, Güzelyurt ve Havalimanı olmak üzere personelli 5 istasyonumuz var. Toplamda ise 43 otomatik istasyonumuz mevcuttur. Bunlar, saat başı yapılan rasatla önce Türkiye'ye ardından Dünya Meteoroloji Teşkilatı'na çok hızlı bir şekilde iletilir. Özellikle attığımız balon verileri ise Dünya Meteoroloji Teşkilatı'nın yayımladığı haritalarda yer bulur. İsteyen yararlanabiliyor. Güney Kıbrıs da isterse, bu verilerden yararlanabiliyor.” dedi.
Balonların hava tahminlerde kullanılan unsurlardan sadece biri olduğu dile getiren Güneş, “Aktüel haritalarımız var, uydu görüntülerimiz var… Bütün bunların içinde bir de, balonla elde ettiğimiz veriler var. Bunların hepsi analizler sonucunda harmanlanır ve en sonunda bir rapor ortaya çıkar.” ifadesini kullandı.
Personel tarafından işletilen istasyonların tamamında mekanik aletlerin bulunduğu rasat parklarının yer aldığını kaydeden Güneş, klimatolojik verilerin buralardan temin edildiğini belirtti.
Meteoroloji Dairesi’nin en büyük eksikliklerinden birinin meteoroloji radarı olduğunu belirten Güneş, özellikle erken uyarı sistemlerinde çok önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Güneş, “bir sistem yaklaştığı zaman hangi noktaya ne kadar şiddette, ne kadar miktarda, ne kadar süreyle ve hangi tür yağışın alınacağı” konusunda meteoroloji radarlarının çok önemli bir işlevi olduğunu söyledi.
“Meteoroloji radarına sahip olmadığımız için ‘sarı, turuncu, kırmızı’ şeklinde uyarılar çıkamıyoruz”
Değişen iklim koşullarında bunun son derece ihtiyaç olduğunu belirten Güneş, şöyle devam etti:
“İklim değişimleri nedeniyle yağışlar kısa süreli ve şiddetli.... Azalan yağışlar da kısa süreli ve şiddetli olmaya başladı. Bu da doğal afetlere ve çeşitli zararlara neden olan yağışlar haline geldi. Güney Kıbrıs, uyarı ihbarlarında renkli uyarıları kullanıyor; ‘sarı, turuncu, kırmızı’ şeklinde… Onların renklendirilmiş alarmları var. Bu da Meteoroloji radarına sahip olmalarından kaynaklıdır. Meteoroloji radarına sahip olmadığımız için ‘sarı, turuncu, kırmızı’ şeklinde uyarılar çıkamıyoruz. Ancak bu konuda Bakanlığımız aracılığıyla girişimlerimiz oldu.
Küresel iklim değişikliğinin ülkede de etkilerinin son derece hissedildiğini ifade eden Güneş, 2025 Ocak ayında ekstrem değerlere ulaştıklarını ve son 50 yılın en yağışsız ocak ayı olduğunu söyledi.
“2025 Ocak’ta eksi yüzde 92'lik az yağışlı bir durum gerçekleşti. Şubat ayı yağışı normaline yakındı.” diyen Güneş, üç aylık değerlendirmelere göre kurak bir yıl geçirdiklerini belirtti.
Bu durumun iklim değişikliği ve kuraklık endişelerini arttırdığını kaydeden Güneş, “Çok az yağışlı bir süreç geçiriyoruz. Dolayısıyla bu ülkemiz açısından da ciddi bir handikap olacak, üreticimiz açısından…” ifadelerine yer verdi.
Sıcaklık rekorları ve kuraklıkların yaşanması neden olan etkenin küresel iklim değişikliği olduğunu ifade eden Güneş, bu alanlarda çalışma yapan kuruluşların yayımladığı raporlarda da açık açık ifade edildiğini dile getirdi.
“Küresel iklim değişikliğinin etkilerini maalesef fazlasıyla yaşıyoruz. En çok etkilenecek bölgelerden ve coğrafyalardan birinde yaşıyoruz. Hem sıcaklıklarda hem yağış rejimlerindeki değişiklikler ile bunu fazlasıyla yaşıyoruz.” şeklinde konuşan Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Maalesef son yıllarda, küresel şartlardaki iklim değişimleri bizim coğrafyamızda çok önemli etkiler göstermeye başladı. 2024 ise çeşitli rekorların kırıldığı bir yıl oldu. 2025 yılına başladığımızda, ocak ayındaki normallerin eksi 92 oranındaki yağış azlığı da bir rekordu. Mart ayında yaşanan en düşük sıcaklıklarda kayıtlarımıza gelen ölçümler de rekor düzeydeki değişikliklerdi. Son birkaç yıldır rekor üstüne rekor kırıyoruz esasında...”
“Sıcak bir yaz bizi bekliyor.” diyen Güneş, “Suyu çok iyi yönetmemiz ve israfı minimize edecek tedbirler alınması gerekiyor. Bunları, devletimizin kurum, kuruluşları ve belki de odalarla birlikte oturarak planlayabilmemiz lazım…” ifadelerini kullanarak kişisel düşüncelerini paylaştı.
Güneş, mevcut kaynakların uygun bir şekilde yönetilmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.