Sınır yok tampon bölge var

<p class="MsoNormal"><span>Bazı

Abone Ol

Bazı  , yetkisiz ve sorumsuz kişiler , ellerinde  harita kopyaları ile dolaşarak, toprak ve mülk konularında , halkı yalan , yanlış bilgilerle donatmaya çalışıyor. Kafaları karıştırıyor, insanları endişelendiriyor, huzurlarını  kaçırıyor.

Kaç kezdir, Cumhurbaşkanı Akıncı da, Anastasiades de, “masada harita, köy, toprak, mal mülk...”  konuları tartışılmadı açıklaması yaptı. Evet, doğrudur, BM Temsilcisi Eidenin dediği, “Liderler mal mülk toprak... konularını ertelediler, ileriye aldılar, daha sonra tartışacaklar...”  şeklinde  konuştuğu kayıtlardadır.

Sınırlar, ayarlamalar, nereler verilecek, nerelerde dönüşler olacak, ne kadar nüfus geri dönecek... renklendirilmiş haritalarda, gerçekmiş gibi halka sunuluyor.

Hatırlamakta yarar vardır.

Herşeyden önce, Kıbrıs coğrafyası üzerinde , Rum ve Türk halkının kontrol bölgeleri arasında, çizilmiş,resmen tanınmış  bir SINIR yoktur.

Birleşmiş Milletler kararları ile uygulanan “ateşkes” hatları vardır ve iki hat arasında da BM Barış Gücü kontrolünde “Buffer Zone- no mans land- no  go area”

Yani, tampon bölge, yasak bölge, girilemez bölge” vardır. Bu da sınır falan değildir.

1974 savaşı sonrasında, Türk ve Rum-Yunan  güçlerinin askeri ve sivil kontrolünde kalan bölgelerdir.

Arada da, bazı noktalarda  beş on metre, bazı yerlerde birkaç kilometre genişliğinde BM Barış Gücü askerlerinin kontrolündeki alanlar vardır.

Müzakere masasında toprak-mal-mülk konusu ele alındığında ve pazarlıklar başladığında, elbette, bazı yerler Rumlara iade edilecektir. Zaten, çok evvelden , Türk tarafı, Denktaş zamanında yüzde 29 plus-yani 29 artıyı kabul etmişti. Rum tarafı yüzde 26 da ısrarlı. Hatta iddiaya göre, Türk tarafı, sırf anlaşma olsun diye, bunu da kabul etmiş.

Şimdi, bazı medyacılar, üstün zekalılar, karıştırıcı, provokatörler,  sınır ayarlamaları, köy iadeleri, tampon, ve kantonal bölgeler lafazanlıkları yaparak halkımızın huzurunu kaçırıyor.

Değerli Kıbrıs Türk halkı,

Lütfen,  dedi kodulara, yalan yanlış, kasıtlı haberlere inanmayınız, kapılmayınız,

Müzakerecilerimize ve Ankaraya güveniniz.

 

Kimse sizleri satacak değildir. Barış ve anlaşma için, elbette bazı tavizler verecektir. Almak ve vermek pazarlıklarda  kaçınılmazdır. Hep bana hep bana  diye sürekli almak yoktur.  Al-ver, ver-al  vardır.