Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, seçimleri kazanmak uğruna çözümden uzaklaşan ve sorumluluğu Türk tarafına yıkmaya çalışanın, Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis olduğunu söyledi. Burcu, Anastasiadis’i, “gerçekleri ters-yüz etmekle” eleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu yaptığı yazılı açıklamada, ne Kıbrıs Türk tarafına, ne de Türkiye’ye yöneltilebilecek en küçük bir suçlama olamayacağını ve olmadığını vurgulayarak, “Müzakere sürecini yavaşlatmaya çalışan, uzlaşılardan geri adım atan, “hazır değilim” diyerek anlamsız ve gereksiz aralar isteyen, Cenevre ve Crans Montana’da düzenlenen Kıbrıs Konferansı’nın toplanmasını önkoşullarla engellemeye çalışan, engelleyemediği zaman ise Konferansı maksimalist tutumlarıyla sabote eden hep Nikos Anastasiadis’in bizzat kendisi olmuştur” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Sayın Nikos Anastasiadis’in, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 2015 yılında seçilmesi sonrasında başlayan müzakerelerde, ilk dönemde çok büyük ilerleme sağlandığını, ancak daha sonra Türkiye’nin müdahalesiyle uzlaşılardan geri adımlar atıldığını iddia ederek, gerçekleri ters yüz etmeye çalıştığını söyledi.
“Kıbrıs Türk tarafının varılan uzlaşılardan saptığı ve geri adım attığı” yönünde iddia edilebilecek tek bir örnek olmadığını vurgulayan Burcu, “fakat tam tersi olarak Anastasiadis hem güven yaratıcı önlemler hem de 6 başlık altında sürdürülen özlü müzakereler kapsamında varılan uzlaşılardan geri adım attı. Buna dair maalesef birçok örnek vardır” ifadelerini kullandı.
“ANASTASİADİS ÇÖZÜM KARŞITLARININ ÇIKARDIĞI ŞAMATADAN ETKİLENEREK ÇARK ETMİŞTİR”
Burcu, şöyle devam etti: “Anastasiadis’in de açıklamasında kabul ettiği gibi müzakere sürecinin ilk aşamalarında ciddi ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu ilerleme her iki taraftaki çözüm karşıtlarının seslerini yükseltmelerine neden olmuştur. Böyle bir durumda liderlerin yapmaları gereken toplumlarına varılacak bir çözümün yararlarını ve çözümle ortaya çıkacak fırsatları bıkmadan ve sabırla anlatmaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız tam da bunu yapmıştır. Maalesef Sayın Anastasiadis çözüm karşıtlarının çıkardığı şamatadan etkilenerek çark etmiştir. Rum tarafında yapılacak Başkanlık seçimlerinde çözüm karşıtlarının da oylarına talip olabilmek için Sayın Anastasiadis ne yazık ki çözüm odaklı bir anlayışı terk etti ve “Enosis Plebisitini” kutlama kararında olduğu gibi ırkçı ve faşist çevrelerin ortamı zehirleme çabalarına ödün verdi.”
“CUMHURBAŞKANI AKINCI, GEREKEN ZAMANLARDA SİYASİ İNSİYATİFLERİ ALDI”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, her iki toplumun eşitliği, özgürlüğü ve güvenliğini temin edecek kapsamlı bir çözümün bütün tarafların yararına olacağının bilinciyle, bu yönde ortaya çıkan fırsatların heba edilmemesi adına müzakere heyeti ile birlikte her zaman pro-aktif, yoğun ve samimi bir çaba içinde olduğunu söyleye Burcu, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın sürecin sonuç alıcı bir tarzda daha ileri noktalara taşınması için yaratıcı, zorlayıcı ve belirleyici bir rol üstlendiğini, gereken zamanlarda siyasi inisiyatifleri aldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın aldığı bu siyasi inisiyatiflerin katkısı ve Türkiye’nin de yapıcı tavrı ile 5’li konferans aşamasına kadar ulaşıldığını ifade eden Burcu, Türk tarafının açılımları ile, müzakere tarihinde ilk defa Güvenlik ve Garantiler kapsamında, bir tarafın güvenliğinin diğer bir tarafa tehdit oluşturmayacağı yeni bir düzenlemenin önünün açıldığını belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Burcu şöyle devam etti:
“Müzakere sürecini yavaşlatmaya çalışan, uzlaşılardan geri adım atan, “hazır değilim” diyerek anlamsız ve gereksiz aralar isteyen, Cenevre ve Crans Montana’da düzenlenen Kıbrıs Konferansı’nın toplanmasını önkoşullarla engellemeye çalışan, engelleyemediği zaman ise Konferansı maksimalist tutumlarıyla sabote eden hep Sayın Anastasiadis’in bizzat kendisi olmuştur.
Gerçek budur ve yaşanan bu gerçeklikler Konferansa katılanlar önünde tarihe not edilmiştir. Bu yüzden ne Kıbrıs Türk tarafına ne de Türkiye’ye yöneltilebilecek en küçük bir suçlama olamaz ve olmamıştır. Seçimleri kazanmak uğruna çözümden uzaklaşan ve sorumluluğu Türk tarafına yıkmaya çalışan Sayın Anastasiadis bunu elde edememenin hayal kırıklığıyla gerçekleri ters-yüz etmeye çalışmaktadır.”