Adli Haberler

Şok Eden İddialar

Acil Durum Hastanesi'nde, bir bebeğin ölümü ve 6 bebeğin entübe edilmesinin ardından tutuklanarak tekrar mahkemeye çıkarılan 5 sağlık çalışanı, bebeğin doktor hatası yüzünden öldüğünü söyledi. Zanlılara 7’şer gün daha tutukluk verildi Polis, etil alkolü su ısıtıcısına zanlı Meryem Altundemir’in koyduğunu, zanlı Ayşe Durak’ın ise bebekleri beslediğini söyledi ve yoğun bakımda tedavi gören bebeklerin durumunun her an değişebileceğini bildirdi Zanlıların avukatları, Mihrimah bebeğin yanlış müdahale ve doktor hatası nedeniyle öldüğünü iddia etti Zanlı avukatlarının iddiaları: “Mihrimah bebek, yanlış ve/veya geciken tıbbi müdahale sonucu öldü” “Mihrimah bebekte kullanılan solunum cihaz düzgün çalışmadı” “Mihrimah bebeğin ciğerleri, yanlış ventilatöre bağlanması nedeniyle patladı”

Abone Ol

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi'ne bağlı Acil Durum Hastanesi'nin Yenidoğan Ünitesi'nde yaşanan “mamalara saf alkol katılması” ve sonucunda 1 bebeğin hayatını kaybedip, 6 bebeğin ise yoğun bakımda yaşam mücadelesi vermesi olayında zanlı 5 hemşire “Tedbirsizlik ve ihmal sonucu ölüme sebebiyet verme” suçlamasıyla dün yeniden Lefkoşa Kaza Mahkemesi‘ne çıkarıldı. Zanlılar aleyhinde 7 gün tutukluk emri temin edildi.

POLİS: ETİL ALKOLÜ SU ISITICISINA ZANLI MERYEM ALTUNDEMİR

KOYDU, ZANLI AYŞE DURAK BEBEKLERİ BESLEDİ

Mahkemede olguları aktaran tahkikat polisi, Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi gören 20 günlük bebeğin 26 Ekim’de saat 13.30’da yaşamını yitirdiğini belirtti.

Polis, yapılan soruşturmada tedbir alınmadan, ihmal sonucu bebeklerin mamalarına yanlışlıkla etil alkol karıştırıldığının tespit edildiğini ifade etti. Tanık Polis, diğer bebeklerin ise tedavisinin sürdüğünü kaydetti.

Tanık Polis Hüseyin Zaifer, beş zanlı hemşire Çağrı Şah, Ayşe Durak, Güler Karakuş, Kezban Yayman ve Meryem Altundemir'in, Yenidoğan Yoğun Bakım’daki 7 bebeğe verilen mamalara “etil alkol” karıştırılması ve 20 günlük bebek Mihrimah Toymuradov’un ölmesi, 6 bebeğin de entübe edilmesiyle sonuçlanan süreç nedeniyle, “Tedbirsizlik ve İhmalkârlık Sonucu Ölüme Sebebiyet Verme” suçundan 27 Ekim’de tutuklandığını hatırlattı.

Polis, 3 günlük tutukluluk süresince 13 ifade temin edildiğini, kamera kayıtlarının bir kısmının alındığını, bir kısmının da alınmasına ve incelenmesine devam edildiğini belirtti. Tanık Polis Zaifer, zanlıların ifade vermediğini, beyanları olduğunu söyledi.

Alkolün bulunduğu şişesinin üzerindeki etikette alkol yazdığını belirten Tanık Polis Zaifer, kamera kayıtlarının içeriğine göre tahkikatın seyrinin değişebileceğini belirtti.

Çocukların mamalarının hazırlandığı su ısıtıcısı içine etil alkolü Zanlı Meryem Altundemir'in koyduğunu ve bebekleri de Zanlı Ayşe Durak'ın beslediğini tespit ettiklerini aktaran polis, yoğun bakımda tedavi gören bebeklerin durumunun her an değişebileceğine işaret etti.

Polis, tedavisi süren 6 bebeğin durumunun iyiye gittiğinin söylendiğini ancak sağlık durumlarının henüz netleşmediğini ve her an değişebileceğini söyledi. 

Polis, bu durumda ithamların değişebileceğini alınacak ifadeler olduğunu ve kamera kayıtlarının incelenmesinin de devam ettiğini ve bu kayıtların incelenmesine göre de tahkikatın seyrinin değişebileceğini belirterek, zanlıların 7 gün daha tutuklu kalmalarını talep etti.

SAVCI PALABIYIK: POLİS EN BASİT SORUYA BİLE TAHKİKAT YAPARAK CEVAP BULDU, ZANLILAR İFADE VERMEDİ

Polisin şahadetinden sonra Savcı Senem Palabıyık da ilgili tahkikat polisine zanlılardan herhangi bir ifade alınıp alınmadığını sordu, polis alınmadığını söyledi.

Savcı, Tanık Polis Zaifer’e tahkikatla ilgili  bazı sorular yönelterek, etil alkollerin bulunduğu yerde birden fazla su şişesi olduğunu ifade etti.

Savcı polise, “İçinde alkol olan su şişesini tespit ettiğinizi söylemiştiniz. Üzerinde alkol yazıyor muydu?” diye sordu, polis yazdığını söyledi.

Savcı bu konuda zanlıların yazı/imza alınıp alınmayacağını sordu, polis alınacağını söyledi.

Savcı Palabıyık ayrıca, içinde normal su bulunan şişelerin de emare alınıp alınmadığını ve üzerlerinde ne yazdığını sordu, polis tüm şişelerin emare alındığını ve üzerlerinde su etiketi (su firma ismi/etiketi) olduğunu belirtti.

Savcı, zanlılar tarafından herhangi bir ifade verilmediğini, tahkikat memurunun en kolay sorunun cevabına dahi tahkikat yaparak ulaşmaya çalıştığını belirterek, meselenin boyutunun da yine tahkikat yapılarak ortaya çıkarılacağını kaydetti.

Savcı, tedavi görmekte olan bebeklerin durumunun da her an değişebileceğini, toplumda infial yaratan bu olayın tahkikatının derinleşip ithamların da değişebileceğini belirterek, zanlıların 7 gün daha poliste tutuklu kalmalarını talep etti.

Zanlı Avukatlarından Şefik Aşçıoğulları, 7 günlük tutukluluk talebine itirazları olmadığını belirtti ve tahkikat polisine, “Hayatını kaybeden Mihrimah bebekle ilgili olarak doktorlardan ifade aldınız mı?” diye sordu.

Polisin 2 doktordan ifade aldıklarını belirtmesi üzerine, “Kullanılan ventilatörle (solunum cihazı) ilgili tespitleriniz oldu mu?” diye sordu.

Polis, “Cihazlarda hayati tehlike yaratacak bir arıza tespit edilmedi” cevabını verdi.

AVUKAT: MİHRİMAH BEBEĞİN ÖLÜMÜNDE YANLIŞ VE/VEYA GECİKEN TIBBİ MÜDAHALE VAR

Zanlı Ayşe Durak'ın avukatı Sedef Özzafer Tilki de tutukluluk süresine itiraz etmedi ve tahkikat polisine, “İçinde alkol bulunan su şişesinin mama odasına gelmesinde Zanlı Ayşe Durak'ın katkısı olup olmadığına dair bir tespitiniz var mı?” diye sordu.

Polis bu soruya, “Kamera görüntüleri çok uzun sürelerden oluşuyor, şu an itibariyle tespitim yok ama görüntülerin tamamı incelendikten sonra ne olacağını şu an söyleyemem” dedi.

Avukat Sedef Özzafer Tilki, Mihrimah bebeğin ölümüyle ilgili “yanlış ve/veya geciken tıbbi müdahale sonucu öldüğü” iddiasını ortaya koydu, Zanlı Ayşe Durak'ın bebeği teslim ederken herhangi bir morluğu ya da solunum sıkıntısı olmadığını belirttiğini aktardı.

Polis bununla ilgili tahkikatın devam ettiğini söyledi.

AVUKAT TİLKİ: MİHRİMAH BEBEK YAŞIYOR OLACAKTI

Avukat Sedef Özzafer Tilki, zanlı Ayşe Durak'ın, doktorun yanlış ve/veya eksik müdahale yaptığı konusunda ek ifade vermek istediğini söyleyerek, polisten bu talebin yerine getirilmesini istedi.

Avukat Tilki , “Mihrimah bebeğin ventilatöre bağlanmadan nazal solunumu yolu açılmış olsaydı, bebek şu anda yaşıyor olacaktı iddiam vardır” dedi, polis yine tahkikatın devam ettiğini söyledi.

Savunma avukatı Tilki, Mihrimah bebekte kullanılan “cihazın kalibrasyonunun tamamlanmadığı ve düzgün bir şekilde çalışmadığı” şeklinde bir bilgi olduğunu belirtti, polis ise cihazla ilgili yapmış oldukları soruşturmada “kısa süreli bağlamalarda limit üstü hava verilmiş olsa dahi vücuda zararı olmayacağını” tespit ettiklerini söyledi.

Avukat Tilki , “Zanlı Ayşe Durak'ın Mihrimah bebeğin ciğerlerinin, yanlış ventilatöre bağlanması nedeniyle patladığına dair ifadesi vardır” dedi.

SAVUNMA AVUKATI: MAMA ODASINDA KAMERA YOKTU

Bir başka zanlı avukatı polise Yenidoğan Ünitesi‘nde kaç kamera olduğunu sordu, polis 2 kamera olduğunu belirtti.

Avukat, bu iki kameranın da çalışıp çalışmadığını ve görüntülerin net olup olmadığını sordu, polis kameraların çalıştığını ancak bazı görüntülerin uzak olduğunu bazılarının yakın olduğunu söyledi.

Avukat, mama odasında kamera olup olmadığını sordu, polis olmadığını söyledi. Şişe üzerinden parmak izi alınıp alınmadığını sordu, polis henüz alınmadığını belirtti.

Avukat, tahkikat polisine, “İlaç Eczacılık Dairesi’nden gelen malzemelerin nerede tutulduğu ve nereye bırakıldığıyla ilgili bir araştırmanız oldu mu?” diye sordu.

Polis, “Acil Durum Hastanesi’nin eczanesine gelir, oradan ünitelere dağıtılır” dedi ancak Avukat, “Yenidoğan Ünitesi’nin kapısına bırakılır” iddiasını ortaya koydu.

Avukat ayrıca, “Bunları üniteye getiren bir sorumlu olup olmadığı konusunda araştırma yapıldı mı?” diye sordu, polis bu konuda da ifadelerin alınmaya devam edildiğini söyledi.

Polisin şahadeti, Savcı’nın iddiaları ve avukatların sorularından sonra Yargıç Nuray Necdet, tahkikatın devam ettiğine ve olayın vehametine işaret ederek, 7 günlük tutukluluk talebini uygun buldu ve zanlıların 7 gün süreyle tutuklu kalmalarına emretti.