Son durum

Abone Ol

*** KKTC Meclis Başkanı Sn. Zorlu Töre, “ Akıncı ile Anastasiadis’in son görüşmesinde ortaklık devleti gibi bir arayış zemininin olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yapılacak en güzel şey, iki taraf arasında iyi komşuluk  ilişkilerini geliştirmektir. İletişim, elektrik, sağlık, doğal afetler, ulaşım, çevresel etkiler, adli konular, ekonomik ve ticari konularda görüşmeler yapıp insan yaşamını kolaylaştırmaktır. GSM ve elektrikte ileri adımlar atılması sevindirici olmuştur.” dedi.

*** Eski görüşmeciler Sn. Ergün Olgun ve Sn. Osman Ertuğ, Akıncı-Anastasiadis görüşmesinin “Kıbrıs Sorununun” özü itibariyle herhangi bir amaca hizmet etmediğini ve bunun bir oyalama taktiği olduğunu belirttiler. “Desentralisyon” önerisi, temelde Kıbrıs Türk tarafını “Kıbrıs Cumhuriyeti”ne yamalama amacına hizmet etmektedir. Ayrıca federal ortaklık şartlarının bulunmadığı çoktan ortaya çıkmıştır. Kıbrıs Türk halkının varlığını ve yaşamsal çıkarlarını gözetecek seçenekler ortaya koymak ve bunları ileri götürme öncelikle  Akıncı ve Kıbrıs Türk siyasi erkine düşen bir görevdir.”

*** UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, “federasyon” arayışı sürecinin artık çökmüş olduğunun BM’den talep edilmesi gerektiğini belirtti. Hasipoğlu, “50 yıldır federasyon olamayacağını  anlamadık. Farklı çözüm modelleri cesaretle gündeme getirilmeli” dedi.

*** BM Güvenlik Konseyi, Güven artırıcı önlemlerde elde edilen ilerlemeyi memnuniyetle  karşıladı ve tarafları BM himayesinde bir çözüm için siyasi iradelerini yenilemeye çağırdı.

Yukarıdaki dört açıklama önemli. Bunların tümü de (BM Güvenlik Konseyi açıklaması dışında)  KKTC halkının çoğunluğunun görüşleriyle aynı. Ancak, daha önceleri birkaç yazımda belirtmiş olduğum gibi, KKTC Meclisi’nin tanınma kararı alması çok çok önemli. KKTC, egemenlik haklarını kullanarak ve en önemlisi, halkı temsil eden KKTC Meclisi’nin alacağı tanınma kararı ile bu Devletin resmi tanınma yolunu açacaktır. BM ve ilgili, ilgisiz tüm dünya devletleri bu Meclis kararına saygı duyacaktır.

Güven artırıcı veya güven yaratıcı önlemlere gelince: Geçmişte yaşanan ve halen yürürlükte olan Rum politikaları siyasi amaçlı ve KKTC Devletini ortadan kaldırmayı hedefleyen planlar ve oyunları içine alan  bir stratejidir. Rumların güven artırıcı önlemleri bu stratejinin bir parçasıdır. Kuşkusuz, cep telefonları  şebekelerinin Avrupa’da bir merkez üzerinden bağlanması konusunda uzlaşılması ve elektrik şebekelerinin kalıcı olarak bağlı olması, güven artırıcı önlemler olarak nitelendirilebilir. Ancak bu durumda KKTC Devletinin adı dahi anılmadan ve AB şemsiyesi altında Kıbrıs Türk halkının “birleşik Kıbrıs” federasyonuna doğru itildiği görüşlerine ciddi bir biçimde eğilmek lazım. 36 yıllık KKTC Devletinin bağımsız, egemen devlet statüsü KKTC halkının vazgeçilmezi olmalıdır.