Hırsızlık yaptı, kaçak çıktı Hırsızlık yaptı, kaçak çıktı
Bir Fotoğraflara Bakıyorum…
Bir De Sandığa…
Ya Sandık yalan söylüyor ya da Fotoğraflar…
Sandık yalan söylemeyeceğine göre fotoğraflar yalan söylemiştir…
Fotoğrafların karelerine girenlerin çoğu bedenen girmiştir ruhen değil…
UBP yaşananlar aynen budur…
Partinin adayı İle gezildi, parti programlarına da dahil oldu, hatta bazı bölgelerin sorumluluğunu da üstlendi, boy boy fotoğraflar da çektirdi amma ya çalışmadı ya da aleyhte çalıştı…
UBP yerel seçimlerde kaybedilen demeyeceğim, verilen belediyelerle, bu gün verilen Vekilliğin altında yatan da budur…
Bir Kurultay kavgasıdır bitmek tükenmek bilmiyor…
Herkes Başkan olmak istiyor…
Başkan olmak isteyenler, ya benim olacaksın ya da kimseye yar etmem dercesine Allah’ına partiye vuruyor, pire için yorgan yakıyor…
Arkadaş bu koltuk bir tane, iki bile değil…
Kurultaya daha iki yıl vardır, amma parti içindeki Bazı vekillerin Genel Başkanı zayıf ve başarısız gösterme adına her fırsatta canı gönülden parti aleyhine çalışıyor…
Bunun adına da siyaset diyorlar…
Hem partinin kaybetmesine çalışacaksın, hem bunun suçunu Genel başkana yazdıracaksın, sonra da ben daha iyi yöneteceğim diye partilinin karşısına dikileceksin…
Yapma ya…
UBP Genel Başkanını bu partiye yapacağı en büyük iyiliklerden biri de bu gibi davranış ve düşünce içinde olanların bu ihtimalini tamamen ortadan kaldırmaktır…
UBP bu ilk değildir son da olmayacak gibi…
Bu Rahmetlik İrsen Küçüğe yapıldı, o günün yarası UBP’de henüz kapanmamış bunun kavgası henüz bitmemişken iki seçimdir üst üste yaşananlar bunun kendi halinde son bulamayacağını buna müdahale edilmesi gerektiğini gösteriyor…
Hem belediyelerde hem de Vekilik yarışındaki kayıpların altında ayni kişilerdir ve gerekçeleri de hep aynidir…
Esas olanın Devlet, Kurumlar veya Siyasi partiler olduğu gerçeği ile hareket edilerek, Kişilerin Partiler üstü olmadığını bazılarına hatırlatmakta büyük fayda görüyorum…
Kayıp serisine son vermek isteniyorsa bu yapılmalıdır…
(Gürsel Uzun)
 
Sonuç net UBP seçmeni bir şekilde sandığa gitmedi,sadece 25 bin oy ile yani genel seçmenin yaklaşık sadece %10 u ile bir milletvekili seçildi. Hayırlı olsun fakat kimse çıkıp halkın iradesi ile seçim kazanıldı demesin. Aslında halkın mesajı net ya geniş tabanlı bir hükümet ya da demokrasi yerle bir.
(Metin Gültekin)
 
SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ 1
Hükümet, seçimi kaybederek güven oyunu alamadı. Üstelik bu seçimin bu şekilde yapılmasını en çok isteyenken. Oysa stratejilerini doğru belirleseler en az bir yıl öteleyebilirler, imajlarını düzeltmek için zamanı kullanabilirlerdi.
C.T.P aslında hep Genel Seçimi kovaladı. Bu ara seçimi de hükümeti buna zorlamak için kabul etti. Sonuç Pirus Zaferi oldu. Seçim kazanıldı. Ama bu katılım oranıyla siyaset sınıfta kaldı ve dolayısıyla meclis gerçek halkın düşüncesini yansıtma özelliğini kısacası meşru olma durumunu kaybetti.
Bir milyon sterlin harcandı ve bu gerçekler ortaya çıktı. Oysa bu gerçek daha ucuza da ortaya çıkabilirdi
(Bülent Dizdarlı)
 
Katılım böyle olacağını ön görebilmek için müneccim olmaya gerek yoktu.
Az çok insanlarla iç içe olan, sağda solda farklı eğitim, iş, sosyal çevreden olan kişilerle temas eden, seçmenin sandığa gitmeyeceğini, 1 kişilik seçimin gereksiz olduğunu, ortaya bir fark konulamayacağını söylüyordu.
Değil halk, "kemik oylar" bile kemik erimesine uğradı. İkna olmadı. Edilemedi...
Ortada hali hazırda bir meşruiyet sorunu varken, şimdi bu sorunun bir kriz haline geldiği çok nettir....
(Aral Moral)