Ne lastik kaldı, ne jant... Ne lastik kaldı, ne jant...
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu’nun Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’na ziyaretini gördüm.
Son derece olumlu.
Kendi içimize kapalı bir yapıdayız ve kulüplerimizin çoğu bahis işletmelerinin sponsorlukları ile ayakta duruyor.
Dünya futbolunda “ihraç” sebebi işler ada yarısında kulüplerin “geçim kaynağına” dönüşüyor.
Ekonomik anlamda ip üzerinde yürüyor camialar…
Yine de ada futbolu insanları birleştiriyor, gençleri iyileştiriyor, gelenekleri yaşatıyor, bizi biz yapan değerleri koruyor.
Türkiye Futbol Federasyonu’ndan beklentilerimizi gerçekçi bir yerden okumalıyız. Başkan Hacıosmanoğlu’nun sözlerinde şu hatırlatma önemlidir:
“Uluslararası futbol kuralları içerisinde Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’na her türlü desteği vermeye hazırız.”
İşte o “uluslararası kurallar” herhangi bir Türkiye takımının Kıbrıs’ın kuzeyinde sahaya inmesini olanaksız yapıyor.
Türkiye Futbol Federasyonu ile işbirliği yaparak “dünyaya açılma şansımız” pek yok.
Kıbrıs Türk futbolunun dünyaya açılması için “işbirliği”nin şart olduğu adres Kıbrıs Futbol Federasyonu’dur.
Kıbrıs’ta “futbol barışı” için Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin (FIFA) ev sahipliği ve Avrupa Futbol Federasyonları Birliği’nin (UEFA) katılımı ile imzalanan anlaşmayı unutmayalım.
Bu anlaşma, adada kalıcı bir çözüme ulaşana dek Kıbrıs Futbol Federasyonu üzerinden dünyaya açılma sözü veriyordu.
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu yönetimi bu anlaşmayı yeniden gündeme getirmek için mutlaka bir “eylem planı” hazırlamalıdır.
(Cenk Mutluyakalı)
 
Uzun süredir ülkemizi yönetenlerin bu halka karşı ihanet içinde olduklarını düşünüyorum. Çünkü bu ülkede olup bitenler açıkça bunu yansıtıyor.
Yöneticilerin topluma karşı ihanet ve hıyanet içinde olması genellikle güç zehirlenmesi, ahlaki çöküntü, bencil amaçlar için kişisel kazanç peşinde koşma veya sistematik yolsuzluk gibi faktörlere dayanıyor. Bu tür durumlar genellikle etik olmayan davranışlara yol açar ve toplumda güven erozyonuna neden olur. Toplumun hizmetkarı olması gereken liderlerin, kişisel menfaatleri için toplumu ve değerlerini ihmal etmesi, toplumun güvenini ve saygısını kaybetmelerine sebep olabilir. Ayrıca en kötüsü halkın Devletine olan güvenini kaybetmesine neden olur.
Bu tür durumların önlenmesi ve topluma karşı ihanetin engellenmesi için şeffaflık, hesap verebilirlik, adalet ve etik değerlerin benimsenmesi önemlidir. Bu değerlere sahip çıkmak hem bugünümüz hem yarınlarımız için, hem huzurumuz hem mutluluğumuz hem güven içinde yaşamamız için önemlidir.
(Ahmet Özant)
 
MİNELLAYALAR :
Bizim büyüklerimize göre, MİNELLAYALAR, Ağustos ayında, gökteki ayın on beşinde başlar. Bu tarihten sonra her gün ,, kıştaki bir ayın hava durumunu gösterir.
Ben takip etmiyorum.
Ancak bugüne tekabül eden ayda çok şiddetli bir kış olacak.
O halde göletler temizlendi mi ?
Göletlerin kapasitesi artırıldı mı?
Kış dereleri temizlenip, genişletil di mi ?
Yoksa derelere inşaat devam mı eder ??
Kışın ağlamamak için bugünden tedbir alınmalı.
Ben uyarı görevimi yapmış olayım
(Yücel Dolmacı)