Ayaklı Gazete

Sosyal Medya'nın Sesi

Abone Ol

Seçim yaklaştıkça her geçen farklı ilginçliklerle karşılaşacağız belli ki…!

Engelli yurttaşların hayatlarını sokakta, kaldırımda yürürken, devlet dairelerinde, bir yerden bir yere giderken, günlük yaşam pratiği içerisinde daha da zorlaştıran, sorunlara yönelik adım atmayan partiler reklam hareketlere girişmiş…!

Engelli insanlarımızın ihtiyacı olan, yaşamlarını kolaylaştıracak, kendi kendilerine sürdürebilecekleri bir düzendir.

Yıllarca bu konularda adım atmayıp seçim üstü “Bakın biz ne kadar iyiyiz, onları alıp gezmeye götürüyoruz” demek, boy boy fotoğraf ve video çekmek, engelli insanlarımıza hakarettir, onları istismar etmektir.

(Aral Moral)

Yine kırsal kesim arsası dağıtılıyor.
Tüm vatandaşlar kanun önünde eşit değil mi ? Şehirlinin suçu ne ? Neden kimsenin sesi çıkmaz ? Mesela ben şimdi gidip hükümeti mahkemeye versem ne olur ? Bu arsaları dağıtmadan önce duyuru yapıp başvuru mu kabul etti ? Benim ikametim şehirde diye neden böyle bir başvuru hakkım olmasın ?

(Gürcan Topukçu)

Tamam, anladık, ava gittiniz, vurdunuz! Bu kuşları, tavşanları, ölü hayvanları sosyal medyada sergileyince ne oluyor yani? Nasıl bir "dürtüdür" bu...

(Cenk Mutluyakalı)

Huzur Arayan bir Toplum:
İnsanımızın alım gücü kalmadı...
Birçok ailenin geliri açlık sınırında...Baba,anne, nene dede yardımıyla yaşıyor.. sevgiden saygıdan paylaşmadan yana fakir!
Çalışma yaşamında huzur yok. Gelir dağılımında adaleti sağlayacağına Özel sektör çalışanına devlet çalışanını hedef göster.Devlet okullarına,sağlığa ,insana, yeterince yatırım yapma.
Sosyal yaşamımızda,toplumu uyuşturucu,mafia,fuhuş ,kumar hırsızlık tecavüz gibi rezilliklerle yaşamaya alıştır..( her ülkede olur bunlar, tesellisini ver!!!)
Çok iyi eğitim almış olsa da gençlerimiz göç etmeye devam etsin..Yetersiz alt yapı ve yollar yüzünden insanlarımızın trafik kazalarında ölmek kader olsun..
Zengin daha zengin fakir daha yoksul olsun.Çok kazanandan vergi alınmasın.
Şirketlerin vergi borçlarını affedilsin.
Sömürülenlerin arasına Afrikalı, Vietnamlı,Pakistanlı,Hindistanlı katılsın.Ne oldukları kim oldukları bilinmesin..Bu ülkeyi sonsuza dek mesken tutsun!
Çevre,doğa ,dağlar denizler talan edilsin...insanımız,Santral bacalarından çıkan dumandan,sofrasındaki nimetlerden zehirlensin,zehir solumaya devam edilsin.
Denetleme,kontrol yapılmasın,vs vs vs.. Yazmakla bitmez.. 
Bu küçücük ülkede bu kadar sorun ,fazla değil mi?
Bizi yönetmeye aday insanlarımız;Bilin ki insanınız sizlerden 
Dilek,temenni ,daha çok para,değil,sadece ama sadece Huzur içinde yaşanacak bir ülke ister.

(Eralp Şerifoğlu)