‘İnsanlık var olduğundan beri ne ideal sahipleri iktidar olabilmiştir ne de iktidarlar ideal sahibi Jerome Deshusses
Sizlerle paylaşacağım ve benim çok beğendiğim ve her zaman geçerli olan sözleri, günümüzde yaşanan olaylar için sözlerin düşündürmesi olarak uyarlayabiliriz. Haydi hep beraber düşünelim ve olaylara yerleştirelim.
Öncelikle Liderimiz Dr. Fazıl Küçük ün sözleri ile başlayalım, Kurucu Cumhurbaşkanımız R. Rauf Denktaş ile devam ederek diğer düşünürlerin sözlerine bakalım.
‘Büyük sezgi yeteneğine sahip olan halk aldatılamaz, kandırılamaz; halkın gözü suni şeylerle boyanamaz. Halk ile alay ederek kendi oportünist görüşlerini tatmine çalışanlar, en sonunda halkın yargısından kurtulamazlar. Bu doğal bir sonuçtur. 1975 Dr. Fazıl Küçük
‘Hür ve bağımsız bir toplum olarak yaşayacağız. Yeter ki her zaman yaptığımız gibi gerekli alanlarda tek vücut olarak hareket edelim. Dr. Fazıl Küçük
‘Laik Türkiye Cumhuriyetinin evlatları arasında olmakta iftihar eden, Allahı tanıyan ve ümitsizliğe düştüğüm anlarda ondan imdat isteyen bir Türk Müslümanıyım. 1945 Dr. Fazıl Küçük
‘Biliyoruz ki bir gazetenin en büyük vazifesi, riyakarlık, yalancılık ve sahte tavırlarla sürüm temin etmekten ziyade, görebildiği her hatayı isteyenleri doğru yola getirmek için ikazdır. Ancak böyle yapıldığı zamandır ki bugüne kadar bakımsız kalan, ihmal edilen ve hemen hemen hak ve hukuku hasır altı edilen bir toplum kurtulabilir. Biz bu yoldaki vazifemizi yaptığımıza inandığımız içindir ki vicdan rahatlığı hissediyoruz. 1950 Dr. Fazıl Küçük
‘Biliyorum ki aşacağımız çok sarp ve çetin engeller vardır. Unutmayınız ki bizim neslimiz aşılamaz zannedilen yollarda yürüyerek gayesine varan bir millettir. Dr. Fazıl Küçük
‘Devletsiz yaşayan insanlar olabilir, Devletsiz yaşayan millet yoktur. Rauf R. Denktaş
‘Hristofyas burası bağımsız bir Cumhuriyettir. Rauf R. Denktaş(Son nefesinden önce)
‘Ekonomi de kendi ceplerini cemaatin menfaatlerinin üstünde görenler haindir. Rauf R. Denktaş
‘Türkiye olmadan cennete bile girmem, ne yaptıysam Türkiye ile beraber yaptımRauf R. Denktaş
‘Kıbrıs için yapılan çok uluslu konferanslar tuzaklarla doludur. Bu tür toplantılardan hep korkmuşumdur. Dikkat Et. Rauf R. Denktaş
‘Büyük sancılardan sonra Uluslararası bir bebek, KKTC meydana gelmiştir. Onu dört gözle korumak gerekmektedir. Onu içte ve dışta korumak herkesin temel görevidir. Rauf R. Denktaş
Bu sözlerden günümüze uymayan var mı? Bize göre yoktur. Bu sözler evrenseldir ve her dönemde geçerli ve uyarı özelliği olan sözlerdir. Sizler de düşünmeye başladınız değil mi? İşte sözlerin düşündürmesi budur.
Beğendiğim diğer sözler bakalım nasıl düşündürecek sizleri.
‘Sevgi yada kin baskın çıktığında us(akıl) yapılanları doğru göstermek için çok neden bulur. Andre Maurois
‘Bir insanı ahlaken eğitmeden yalnızca zihnen eğitmek topluma bir bela kazandırmaktır.
Nuray Bastoschek
‘Eğitimin kapıları yalnızca eskimiş düşüncelere açık bırakılırsa orada gericilik hortlar.Nietzche
‘Bireyin eğitimi, bilimsel, tarihsel bilgiden yoksun olursa girdiği yol çıkmaz bir sokak olur. Ancak akılcılığı ve bilimselliği öne çıkaran bir eğitimle birey kul olmaktan kurtulabilir. Nietzche
‘Düşünceye gem vurmak, zihne gem vurmak gibidir. Bu ise rüzgarı zapt etmekten de zordur.
Gandhi
‘Sözcükler yanlış olursa cümleler, cümleler yanlış olursa kavramlar bozuk olur. Kavramlar bozuk olunca halk anlaşamaz; halk anlaşamazsa dirlik bozulur. Konfiçyus
‘İnsanlar yiyecek ekmek ve yatacak yer bulduklarında düşünmekten kaçınırlar. Voltaire
‘Çevreye alıştığımız andan itibaren ihtiyarlamışızdır; çünkü artık düşünmeye gereksinimimiz kalmamıştır. Paul Bourget
‘Propaganda ,kokusunu belli etmeden sarımsağı yutturma sanatıdır. Sartre
Hep beraber düşündük değil mi ?
Sözlerin düşündürmesi dedik. Şiirlerde sözlerin düşüncelerin duygu ile aktarılmasıdır. Sıra gelmiş iken İstanbul Tuyap Kitap Fuarında tanıştığım Larnaka doğumlu Şair Mine Ömer in Kıbrıs Türk Kültür Derneğinin Kıbrıs mektubu dergisinde Kasım-Aralık 2010 sayısında yayınladığımız ‘Ekmek kokusu gibi bir ‘Şy Larnaka şiirini düşünmek adına sizlerle paylaşmak istiyorum.
Yasemin renkli umutlar dizerdik dar gecelerde göğe
Ekmek kokusu gibi ‘Şy
Özlemek
Uçuşan saçlarımızı vermiyor masallar
Öldüler böceklere
Emilen düşleriyle
Kılık değiştirir yangınlarda
Günah çıkartan arsız karanlık
İçlidışlı kimsesizlik sokaklar
Yalnızlık açan sardunya sabrıyız
Beyaz salıncağa gömülü
Sesimizden tanıyor rüzgar
Her sabah tozunu alıyor güneşin
Kokladıkça hâlâ
Babam kokuyor toprak
Eğreti dolaşır evimizde Rumca şarkılar
Günü yakıyor Andrulya
Ağaran çocukluğumuzun izleri
Ceviz ağacının altında ışığın gözyaşları…
Sabır uzamaktan suskun ağaçlar
Ninemin dizlerindeki yüzümü özledim
Ovsak diyorum zamanı
Derin dostlukla
İçimde bir kıpırtı
Barış
Nerde olsam tanırım
Göçmenliğin çıdam sancısını
Bakışlarıma iliştirdiğin gözlerinden belli
Konuştukça sesin
Gurbet
Koyu dalgınlık gökyüzü
Bulaşıcı yalnızlık bu evren!
Aynı göğe açılır yüzümüz
Döne döne çoğalan kaldırımlar
Yorgun
Mahcup
Sınır boyunca sabah
Umut ilikleriz acılara
Hala güneyden esiyor kardeşimin
Göçmen dudaklarına anılar
Ekmek kokusu gibi bir ‘Şy Larnaka
İçimizin notası
Kekeme do
Miye
Ulaşamayan
Hiçbir mendile sığamaz savaş
Dili yok, ırkı yok gözyaşının
Bulaşıcı dostluklar için
Tütsüle kalbini dünya
Kurur
Bulutlara serilen sancılar kurur
Göğün anahtarı insan..
Şair bu şiirini Aralık 2009da yazmış.Şiirinde bahsi geçen Andrulya, 1974 yılında adanın ikiye bölünmesinden sonra kuzeyden güneye göç eden ve şairin doğduğu evde yıllardır göçmen olarak ikamet eden Kıbrıs Rumu bayandır.
Bu şiirden de anlamlar çıkararak düşünelim.Doğup büyüdüğü topraklara hasreti, gerçekleşemeyip bedenleri ile beraber toprağa gömülen düşleri, projeleri , sevgileri, aşkları..Öteleşmeyen acıları birlik beraberliği yeniden kurulabilecek dostluğun ve barışın insanların elinde olduğunu…
Ne güzel anlatmış şair duygularını. Ey! Kıbrısta yaşayanlar, Ey! Kıbrıs Türkleri , Ey insanlık! Kıbrısta sorunsuz birlikte yaşamak için daha ne kadar bekliyeceğiz.Topluca düşünelim,çözümler üretelim hep birlikte.Bu çözümlere uyuşmazlığın mızıkçısı da dahil olsun. Baksanza birlikte yaşamak için dünyaya hevesli olduğunu gösteren karşı taraf(Rum), radikal kararlar alınması lazım yoksa referandum olmaz diyerek ve ABne girişte Türkiyeye açılacak fasıllarda onay vermeyeceklerini açıklayarak mızıkçılığa devam etmiştir. En önemli radikal karar da ENOSİSten vazgeçmeniz olacaktır.Bilmem anlatabildim mi?
Başlıkta yazdığım Jerome Deshussesin söylemiş olduğu sözündeki gibi ne iktidarlar ideal sahibi, ne de ideal sahipleri iktidar olabilmişlerdir.
İktidar demişken Asrın Projesi adı verilen içme suyu TCnden KKTCye akmaya başladı.Bu önemli proje için T.Cnin 1993 yılından itibaren görev yapan hükümetlerine ve son bitirme iradesini gösteren ve gerçekleştiren hükümetine önce insanlık sonra Kıbrıs Türkleri adına teşekkür etmeyi borç biliriz. Aslında bu proje teşekkürden daha fazlasını hak ediyor. Suyun Kıbrısta akması Kıbrıs uyuşmazlığı görüşmelerinde KKTC Cumhurbaşkanı Sn.Mustafa Akıncının elini de güçlendirmiş oluyor.Gerçi karşı taraf kendileri için de önemli olan bu projenin Türkler tarafından yapılmasını ve gerçekleştirilmesine üzülmüşlerdir.Tarihte böyle tespitler de mevcuttur.Makariosun 1962 yılında Türkiyeye yaptığı ziyarette Anadoludan Kıbrısa su götürülmesi projesinin konuşulmuş olduğunu ve vananın da Türklerde olmamasını istediğini de Sn. Ahmet Göksanın hem kendisinden hem de yazılarından öğrendim. Burada dikkat edilecek en önemli konu suyun Ada da nasıl dağıtılacağıdır.Bu zorluğu Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Sn. Hüseyin Özgürgün de hükümetin en çok zorlanacağı konu su meselesidir diyerek gündeme getirmiştir.Suyu avantaj olmaktan kavga konusu haline getirirsek bütün dünyayı güldürmüş oluruz.Suyun işletmeciliğini Kıbrıs Hava Yollarına dönmeden akıllı bir şekilde çözümlemeliyiz. Rauf R.Denktaşın ‘Ekonomide kendi ceplerini ,cemaatın menfaatlerinin üstünde görenler haindir. sözü de tam buraya oturuyor değil mi?
Mutlu sağlıklı ve uyanık olalım.