SÜREKLİ, ANCAK FARKLI

Abone Ol

Dünyada, diğer sorunları şimdilik saymazsak, iki sorun dikkat çekicidir. Bu sorunlardan birincisi yıllar boyu süregelen Filistin ile İsrail arasında devam eden çatışmadır. İkincisi ise “Kıbrıs Sorunu”dur. Ancak bu iki dünya sorunu arasında büyük bir fark var. İsrail-Filistin sorunu, bu iki ulus arasında devam eden çatışmalar ile devam etmektedir. Çatışmalarda yıllarca yaşamını yitirenler ortada. Bölge bu savaş ateşinden kurtulamadı. Bu sorunda, başta ABD olmak üzere İsrail’i  destekleyenler çoğunlukta. Filistinlilere destek ise sadece müslüman ülkelerden. Taraflar arasında 1967’de İsrail’i ortadan kaldırmayı amaçlayan büyük savaştan   İsrail galip çıkmıştı. 3000 yıl Araplarla savaşan Yahudiler, küçük bir toplum olmalarına karşın, dıştan aldıkları büyük destek ile kendisinden çok daha büyük nüfusa sahip Arapların onları ortadan kaldırma planlarını durdurmuş, devletini kurmuş ve bölgede Araplara karşı güçlü bir devlet olarak ayakta kalmıştır.

Filistinlilere gelince: Arap dünyasının birlik olamaması ve her kafadan bir ses çıkarcasına izledikleri politikaları Filistinlilerin her savaştan veya politik mücadeleden yenik ayrılmalarına neden olmuştur. Filistin devletini kurmuş, ancak UEFA ve FIFA’ya üye olarak girebilme dışında, tanınma konusunda beklenen ve sorunu kökünden halledecek resmi tanınmayı bir türlü gerçekleştirememiştir. Filistin-İsrail bölgesinde halen savaş durumu devam etmektedir. Ve Filistinliler haklı davalarında Arap dünyasından gerekli desteği alamadıkları için hep ezilen taraf olarak kalmışlardır.

“Kıbrıs Sorunu”na gelince: 54 yıldır devam eden bir sorun. Kıbrıs adasında 54 yıldır çözümlenemeyen bir sorun var. Sürekli ancak farklı bir sorun. Sorunu çözüme götüren ve çatışmaları sonlandıran büyük faktör Türkiye. İşte fark burada. Başta Türkiye’nin yıllar boyu süren büyük desteği ve Kıbrıs Türklerinin ayakta kalabilmek için sürdürdükleri mücadele, sonunda sorunun büyük ölçüde çözümlenmesine yol açmıştır. Müzakereler yoluyla tüm adayı boyunduruğu altına almak isteyen Rumlar, bu müzakere sürecinden de yenik çıkmışlardır.

Gerçek şu ki, Türkiye Kıbrıs adasında sürekli barışın tek güvencesidir. Müzakereler yoluyla tüm adayı Rumlaştırmayı amaçlayan Rumlar “federasyon  çözümü” ile istediklerini alamayacaklarını artık anlamışlardır. Dahası; iki ayrı devlet çözümünün tek çıkar yol olduğu da ortaya çıkmıştır. İki sorun arasındaki fark ortada... Birinde sürekli çatışmalar devam ederken, diğerinde, yani Kıbrıs adasında tam bir barış hüküm sürmektedir. Büyük Türkiye’nin sayesinde. ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı bu bölgede bitmeyen çatışmaların devamı demektir ve yanlış bir karardır. Türkiye “Kıbrıs Sorununu” çözmüştür. ABD ise Filistin-İsrail sorununu çözememiştir.