Kasaplar Birliği, Restorancılar Birliği, Marketçiler Birliği ve Otelciler Birliği, ülkedeki et sorununun ciddi boyutlara ulaştığını ifade ederek arzın talebi karşılayamadığını bu nedenle kaçak ete yönelimin olduğunu ifade etti.
Et fiyatlarının yüksekliğinin turizm sektörüne, restoranlara ve vatandaşların evlerine aldığı ete yansıdığına dikkat çeken birlikler, bu pahalılığın hükümet dahil her kesimi de olumsuz etkilediği kaydetti
Birlikler ortak açıklamalarında yetersiz olan et üretiminin Güney Kıbrıs’taki etteki düşük fiyat nedeniyle kaçakçılığı teşvik ettiğini kaydetti
Bu durumun halkın oradaki kasap ve marketlerden alışveriş yapmasına neden olduğunu vurgulayan birlikler, kaçak hayvan miktarının aylık yaklaşık 1.000 büyükbaş, 2.000 adet de küçükbaş hayvana denk geldiğini ifade etti.
Birlikler, 2009-2010 yıllarında yine hayvan eksikliğinden kaynaklanan et açığının ithal et getirerek kapatıldığını kaydederek o dönemlerde ayda 1.200 büyükbaş kesilirken 180.000 kg da Avrupa’dan et ithal edildiğini ve kaçakçılığın önüne geçildiğini belirtti.
Birliklere göre bugünlerde ise nüfusun 600 binlere ulaşması ile mezbahanelerde kesilen hayvan sayısı 2.000 olması gerekirken bu sayı 800 adeti geçmiyor.
Birliklere göre bu aradaki açık, kaçak etle kapanıyor.
KAÇAK ARTTI
Ülkede et ihtiyacının yeniden artması ile arzın talebi karşılamaması nedeniyle kaçak et de arttı.
Polis ve gümrük memurları geçen hafta sadece bir defada 575 kilo kaçak et yakalamıştı. Durumun böyle gitmesi halinde kaçak etin ülkeye girişinin artacağı da düşünülüyor.
Birliklerin açıklaması şöyle:
“Bütün dünyayı etkisi altına alan ekonomik sıkıntılar özellikle gıda sektöründe ciddi miktarda yükselişlere sebep olmaktadır. Maalesef  ülkemiz de de gıdadaki pahalılığın önünü alamamakta ve halkımızın alım gücünü düşürmekte, esnafın yüksek fiyatlardan dolayı satışlarını azaltmakta ve maliyetlerini karşılayamaz duruma yol açmaktadır.
Ülkemiz hayvancılığının son yıllarda girdi maliyetlerinin yükselmesi ile ciddi şekilde azalması bazı üreticilerin gerek hayvan, azaltılması gerekse bu işten vazgeçmesine sebep olmuş. Bunun neticesinde de et ve sütte büyük açıklar meydana gelmesini doğurmuştur. Örneğin geçen yılki bu dönemle bu yılı karşılaştırdığımız zaman süt ortalaması 45,000 TL azalmış bu da bize gösteriyor ki ortalama 2,200 adet ineğin kesildiğini ispat etmektedir.
Ayni durum küçükbaş hayvanlar için de geçerli olup yaklaşık 30,000 adet verime girecek yani doğum yapacak anaç koyunların kesilmesi zaten yeterli olmayan et üretimine daha da etki etmiştir.
Tabi ki arz ve talep dengesine baktığımız zaman bu görüntü hayvan fiyatlarını her geçen gün artırmakta bu da etin alınamayacak kadar pahalı olmasına sebep olmaktadır.
Et fiyatlarının yüksekliği turizm sektörüne, restoranlara ve vatandaşların evlerine aldığı ete yanısamktadır.
Ciddi bir pahalılığın oluşması Hükümet dahil her kesimi de olumsuz etkilediği bir gerçektir.
Bunun yanı sıra yetersiz olan et üretimini hemen yanı başımızda olan Güney Kıbrıs’taki  etteki düşük fiyat farkı kaçakçılığa sebep olmakta veya halkın oradaki kasap ve marketlerden alışveriş yapmasına neden olmaktadır.
Bu rakam aylık yaklaşık 1.000 büyükbaş ,2.000 adet de küçükbaş hayvana denk gelmektedir. Burada devletin kasasından çalınan gelir vergisi gümrük vergisi v.s yi varsın siz hesaplayın. Bu rakamların nasıl ortaya çıktığını şöyle özetleyebiliriz.
2009-2010 yıllarında yine hayvan eksikliğinden kaynaklanan et açığını ithal et getirerek kapatmıştık  o dönemlerde ayda 1.200 büyükbaş kesilirken 180.000 kg da Avrupa’dan et ithal edilmekte ve kaçakçılığın önüne geçilmesi halkın daha uygun fiyata ve sağlıklı olarak ülkeye gelen etleri sunma fırsatı oluşmuştu.
Şu geldiğimiz günlerde nüfusumuzun 600,000’lere ulaşması ile mezbahanelerde kesilen hayvan sayısı 2.000 olması gerekirken 800 adeti geçmemektedir. Bu aradaki açık maalesef kaçakla kapanmaktadır.
Gün ışığı gibidir ki ülkede sağlıksız ortamda hiçbir kontrol yapılmadan gelen etler, insan sağlığını tehdit etmekte haksız rekabeti doğurmakta devleti ciddi şekilde zarara uğratmaktadır.
-Hükümetimizden istediğimiz kaçak etin yerini alacak ithal ve sağlıklı etin ülkeye girişinin kontrollü bir şekilde bu işle uğraşan kasaplara ve firmalara derhal açılmasıdır. Bunun yapılması halinde hem vatandaş daha ucuza et alabilecek hem de esnaf daha rantabl bir şekilde iş yapabilecektir.”