KKTC’de genel kanı şöyle: “Müzakerelerin tekrar başlaması KKTC’nin resmen tanınmasına en büyük engeldir. Tanınma politikası üretilmeli ve tanınma yoluna girilmelidir. Aksi halde 36 yıllık KKTC bağımsız, egemen devleti yıllar boyu tanınmamış bir devlet olarak kalacaktır.” Bizim yaptığımız araştırmaya göre halkın görüşleri bunlar... İyi, güzel de BM’ye ve uluslararası topluma “Rumlarla hiçbir anlaşma yapılamayacağı kesinleşmiştir. Bu yüzden KKTC Devleti tanınma istemeye karar vermiştir...” gibi bir kararı kim BM’ye ve dünyaya iletecek? Kim söyleyecek? KKTC’nin Uluslararası Hukuk çerçevesi içindeki tanınma hakkını, bağımsız, egemen devlet olarak egemenlik haklarını kim anlatacak?... Konuyu araştırırsanız, ne Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti ne de KKTC Devleti ve Hükümetinin KKTC’nin tanınmasına ilişkin herhangi bir girişimi veya böyle bir tanınma politikasını uygulamaya yönelik herhangi bir çalışması yok...
Peki, tanınma girişimi ve politikası olmayacaksa, tanınma nasıl gerçekleşecek?... Rumların binbir oyunları ile tüm adayı egemenlikleri altına alma çabaları gün gibi aşikarken, KKTC Devleti nasıl bir politika izleyecek? Eğer KKTC halkına “KKTC Devletini hiçbir zaman tanımazlar. Bu yüzden Rumlarla eşitlik çerçevesi içinde bir ‘federasyon’ çözümü için çaba göstermeliyiz. Federasyon çözümünden başka çözüm olmaz...” diyorsanız, o zaman bir referandum yapmaktan başka çare kalmaz. Yani “Rumlarla bir federasyon çözümü veya KKTC Devleti’nin ayrı bir devlet olarak tanınma yoluna girmesi. Bu iki şeçenekten birinde kararı verecek olan KKTC halkıdır.
Referandum dışında başka bir yol daha var. KKTC Meclisi oybirliğiyle bir tanınma kararı çıkartır. O zaman ne BM ne de uluslararası toplum böyle bir Meclis Kararına “hayır” diyemez. Böyle bir KKTC Meclis Kararına tüm dünya saygı duyacaktır. Unutulmaması gerekir ki KKTC Devleti, tanınmış olsun veya olmasın, Uluslararası Hukuk çerçevesi içindeki egemenlik haklarını kullanarak tanınma isteyebilir. Bu KKTC Devleti’nin en tabii hakkıdır. Ancak bu yönde bir tanınma politikası üretilip uygulamaya konmazsa, hep yerinde sayan, Rumların hayallerini gerçekleştirebileceği ve tüm adaya Rum egemenliğini yayacakları bir “federasyon” çözümüne mahkum bir “toplum” olarak kalırız. Rumların istediği de bu zaten... “Federasyon” çözümü şu veya bu şekilde gerçekleştiği anda, KKTC Devleti ortadan kalkacak ve Kıbrıs Türk halkı bir “azınlık” olarak yeni “federal Kıbrıs Cumhuriyeti” içine entegre edilecek. KKTC halkının istediği çözüm bu değildir. KKTC halkı, KKTC Devleti’nin artık tanınmasını istiyor. Bu kesin.