TANINMAYA YEŞİL IŞIK

Abone Ol

Görüşmelerde Eide’nin önerisinin, başarısızlık halinde, Kıbrıslı Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ve Kıbrıslı Türklerin de KKTC’ye tanınma olacak şekilde yeni düzen altında geri döneceğine dair hüküm içerdiği belirtildi. BM, görüşmelerin boş yere vakit harcamadan öte hiçbir işe yaramayacağını anlamış olmalı ki, müzakerelerin çökmesi ihtimaline yer vererek iki ayrı devletin tanınmasına yönelik öneri sunuyor. Rumlar, tabii ki böyle bir BM önerisinden çok rahatsız. Onların planlarına uymayan bir hüküm var bu öneride... Bir defa, eğer müzakereler çökerse, KKTC tanınacak demektir. Böyle bir gelişmeyi Rumların kabul etmesi mümkün değil. Ancak Rumlar kabul etseler de etmeseler de olacak olan budur.

Eğer Eide’nin belgesi ve önerisine ilişkin gaztelerde verilen haberler doğruysa, BM’nin artık açıkça “Ya anlaşın ya da ayrılın” gibi  bir noktada ısrarlı olacağı anlaşılıyor. İşte bu noktada, KKTC’nin rahatsızlık duymaması gerekir. Görüşmelerin bir anlaşmayla sonuçlanması binde bir... Halbuki anlaşmama ihtimali yüzde 99 dersek yeri var. Yalnız bu noktada KKTC’nin tanınma ihtimalini göz önünde bulunduran Rum tarafının bu “çok kötü kabus”u hiç beklenmedik ödünler vererek yok etmeye çalışacağı da ortada. Rumlar, KKTC’nin ortadan kalkması ve “birleşik federal Kıbrıs” çözümünde Kıbrıslı Türklerin Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti’ne bir “Kıbrıs Türk azınlık toplumu” olarak monte edilmesi için her türlü ödünü vermeye hazır bir yol izleme kararı alabilir. İşte tehlike burada...

Bu bağlamda, KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı’nın bu tehlikeyi görerek Türkiye’nin garantisinde ısrarlı olması ve “dönüşümlü başkanlık” konusunu bir kenara bırakması gerekmektedir. Rumlar KKTC’nin ortadan kalkması ve KKTC’nin tanınma olasılığının da ortadan kalkması için her türlü “fedakarlığı” yapmaya ve her türlü ödünü vermeye hazır bir politika izleyeceği ortada. Rumlar için en önemli konu, 34 yıllık bağımsız, egemen KKTC devletinin ortadan kalkması... İşte meselenin esası bu. Crans-Montana’daki son raund olmasını dilediğimiz müzakerelerde kritik nokta bu...

Kim ne isterse desin. Eide belgesinde yer alan müzakerelerin çökmesi durumunda iki ayrı devletin tanınma önerisi bizi KKTC olarak avantajlı duruma getirmiştir. Bu avantajlı durumu iyi değerlendirip tanınma yolunu  iyice açmamız gerekir. Türkiye’nin Garantisinde ısrarlı olmamız KKTC’yi avantajlı duruma getirecektir. Yoksa, müzakerelere açık kapı bırakıldığı takdirde bu anlamsız müzakereler devam edecek ve KKTC hiçbir yere varamayacak...