Turizm işiyle uğraşan Duygu Zengin, Lefkoşa'nın tarihi Surlariçi bölgesinin hızla yok olduğuna dikkat çektiği bir sosyal medya paylaşımıyla, bölgenin korunmasına yönelik acil önlem alınması gerektiğini vurguladı. 

Zengin, bölgenin sadece fiziksel yapısının değil, aynı zamanda sosyal yapısının da korunarak, Surlariçi’nin geleceğe taşınması gerektiğini belirtti.

Duygu Zengin'in paylaşımının tamamı şöyle:

"Lefkoşa’nın Kalbi Surlariçi İnsan Eliyle Yok Oluyor. Tarihin Çığlığına Kulak Verin

Huzurun ve lezzetin adresi: Aspava Huzurun ve lezzetin adresi: Aspava

Lefkoşa’nın kalbinde, surların içine gizlenmiş bir hazine yatıyor: Surlariçi. Asırlardır nice medeniyetin izini taşıyan bu kadim bölge, sadece Kıbrıs’ın değil, tüm Akdeniz’in kültürel belleğinde eşsiz bir yere sahip. Ne var ki bugün bu tarihî dokunun, insan eliyle, göz göre göre yok oluşuna tanıklık ediyoruz.

Surlariçi, taş sokakları, eski hanları, camileri, kiliseleri ve avlularıyla geçmişin ruhunu bugüne taşıyor. Bir zamanlar yaşamın aktığı, kültürünün yaşandığı bu bölge, ne yazık ki can çekişiyor.

Oysa bu bölge sadece taş duvarlardan ibaret değil; bir halkın belleği, yaşam kültürü ve kimliğidir.

Surlariçi’nin korunması, sadece binaların değil, sosyal yapının da yaşatılmasıyla mümkün olabilir. Bölge halkının, küçük esnafın, sanatçının burada nefes alması, üretmesi ve yaşaması gerekir.

Bugün Surlariçi’nde yürürken karşılaştığımız harabe yapılar, aslında bir ilgisizliğin, bir yok sayışın ve tarihi görmezden gelişin sembolüdür. Bu yok oluş yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda kültürel bir kayıptır.

Lefkoşa’nın gözbebeği olan bu bölgeyi geleceğe taşımak için hâlâ geç değil. Ama bu, bütünlüklü, şeffaf, katılımcı ve sürdürülebilir politikalarla mümkün olur. Surlariçi’ni sadece turistler için değil, önce buranın gerçek sahipleri için yaşanabilir kılmak zorundayız.

Her gün biraz daha yok olan bu tarih, aslında bize “beni unutmayın” diyor…"