Partiden yapılan yazılı açıklamada, Kıbrıs’ta kalıcı bir anlaşmaya varılması ve görüşmelerin başlayabilmesi için olumlu bir atmosfere ihtiyaç olduğu ifade edilerek, bu çerçevede başta Türkiye ile Yunanistan ilişkilerinin gelişmesi, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) yolunda ilerleme kaydetmesinin, Kıbrıs’ta çözüme katkı sağlayacağı görüşüne yer verildi. 

“Kıbrıs’ta ilgili tarafların samimi bir diyaloğa girmesi olumludur. Bu çerçevede Türkiye’nin de Kıbrıslı Rumlarla diyalog içinde olmasının sürece fayda sağlama potansiyeli vardır” denilen açıklamada, bununla birlikte böylesi temasların tek taraflı olması ve Kıbrıslı Türkleri içermemesinin de ciddi tehlikeleri beraberinde getirdiği ifade edildi.

Açıklamada, tarihsel olarak “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin ve kurucu anlaşmaların doğrudan tarafı ve çözüm sürecinin ana aktörü olan Kıbrıslı Türkleri dışlayan her sürecin, toplumsal hak ve çıkarları akamete uğrattığı kaydedilen açıklamada, konunun BM düzeyindeki resmi muhatabı durumundaki Kıbrıs Türk tarafının diyalogdan köşe bucak kaçtığı ileri sürüldü.

KTAMS: Hükümet toplu sözleşme hakkına el uzatıyor KTAMS: Hükümet toplu sözleşme hakkına el uzatıyor

Bunun “akıl dışı” olduğu savunulan açıklamada, “Kıbrıs Rum tarafının birincil muhatabı gelecekte ortak bir güç paylaşımı içine gireceği Kıbrıs Türk tarafıdır. Diğer tarafların birbirleriyle diyalog içinde olması elbette faydalıdır; ancak asli unsurlardan birisi olan Kıbrıslı Türkleri dışlayan bir yaklaşımın toplumsal çıkarlarımıza ve geleceğimize zarar vereceği gerçeği akıldan çıkarılmamalı ve tüm adımlar buna uygun olarak atılmalıdır” ifadeleri kullanıldı.