Ben koalisyonları evliliklere benzetirim!
Büyük aşklarla ve umutlarla oluşturulan, ne var ki daha ilk sorunla, zorlukla tanışmasının ardından tökezlemeye başlayan aile müessesesi gibi büyük beklentilerle kurulan koalisyon hükümetlerinde de bir süre sonra yüzler asılmaya, kinaye tüten beyanatlar patlatılmaya başlar.
İleriki günlerde bu kez işin içine çıkar çatışmaları karışır!
UBP nin DP ile hayata geçirdiği koalisyon hükümetinde her şeyin toz pembe olmadığı, zaman, zaman sorunlar yaşandığı herkesçe bilinen bir gerçektir!
Şu günlerde kulağa hoş gelen, hatta ezber bozacağı söylenen dörtlü koalisyona ömür biçecek değilim.
Ne var ki inandırıcı olması bakımından hatırlatmak isterim ki hesap sorma işine önce ortaklık yapılan siyasi yapılarda girişelim, bu işi önce kendi aralarında temizlesinler.
Öncelikle sırada CTP olmalı, ardından DP yoklanmalı!
Hani derler ya “önce kapının eşiğini temizle, sonra girişirsin mahalleye”
Göreceksiniz, her sayfa çevrildikçe neler çıkacak neler!
Hellim işinden başlasak, gübre meselesine dalsak, KTHY dosyasına bir el atsak, seçim öncesi devlet bankasından verilen krediler, yüzlerce insana bağlanan elektrikler, ilansız, mülakatsız yapılan istihdamlar, ihalesiz alınan trafolar, evraklar üzerinde yapılan tahrifatlar, aynı numaralı kararlar.
Uzadıkça uzayan tren yolları.
Demokrasi, sosyal devlet, hukukun üstünlüğü, laiklik üzerinde hassasiyetle durulacakmış, hatta her partinin kendinde olmayan bakanlıklar için de sorumluluk hissetmesi gibi genel çalışma prensiplerini hayata geçirecekleri ifade ediliyor.
Başında da belirttiğim gibi, büyük beklentilerle çıkılan yolun başlangıcında, hele meclise henüz çiçeği burnunda yeni adım atmışların heyecanında, bu titreşimler olağandır.
Dağlar delinecek, yer gök inletilecek sanılır ama hepsi nafile uğraştır.
Atalarımızın bir sözü ile bağlamaya çalışacağım “nerede çokluk, orada b..luk” derler ya, işte bu en hakikat olandır!
*************
22 Ocak olaylarına sayın Cumhurbaşkanının müdahil olmasıyla gelişen durumlar karşısında haklı olarak bazı vatandaşlar facebook sayfalarında geçtiğimiz yıl Başbakanlık önünde yapılan eylemden alıntıları yayınlamaya başladı.
Haklı olarak soruyorlar, “bunlardan da şikayetçi neden olmadınız” diyorlar. Demir korulukların yerle bir edildiği, bunu yapanların eşkallerinin çok net bir şekilde gözler önüne serildiği, ayrıca görevini yapmakta olan hamile polis hanımın darp edilmesine karışanların yaptıkları, bu görüntülere dayandırılarak yanlarına bırakılmamış olur.
Eşitlik ilkeleri böylelikle çiğnenmemiş olur. Ne dersiniz?