TURİZM VE PAHALILIK

Abone Ol

            Gerçekten Orhan Tolun’un parmak bastığı bu hususlar, hem düşündürücü, hem de üzücüdür.
            Özellikle Tolun, turizm açısından uçak fiyatlarına teması, bizim gerçeğimizdir.  Bugüne kadar hiç düşündündünüz mü, uçak biletlerinin bu kadar fırlayacğını?  Hayal bile edemezdik.  Bir yerde tekelciliğin egemen olduğu bu alanda, gerçekten bir rekabet unsuru yoktur.
            Bakınız Orhan Tolun’un açıklamalarına:
            “KKTC’deki koşullar çok kötü bir noktaya geldi.  Özellikle pandemi sonrasında piyasa fiyatları kontrol edilemez durumda.  İsteyen istediği fiyatı koyuyor, kontrol yok.  Dünyanın en pahalı uçak fiyatları bizdedir.”
            Ayrıca Orhan Tolun bir de Türkiye taban ve tavan uçak fiyatlarına da temas ediyor.  Özellikle Türkiye hükümetinin bu fiyatları aşağıya çekebileceği düşüncesinde.  Tolun Türkiye iç hatların fiyatlarını da koyuyor ortaya.
            “Türkiye’de şehirlerarası uçuşlar 2 bin beş yüz ile 4 bin beş yüz TL arasındadır.  Mesela siz İstanbul’dan Kars’a uçsanız bile fiyat 2 bin beş yüz ile 4 bin 500 arasındadır.”
            Tolun çok yerinde ve doğru söyledi.  Yani Kıbrıs Türkiye’nin ili olsaydık, yine farklı bir fiyat mı uygulayacaktı uçak şirketi?  Mesafe, İstanbul-Kars arasında neyse, İstanbul-Kıbrıs arasında da odur.
            Hatta Orhan Tolun bir başka kıyaslama da yapıyor.
            “Larnaka’dan Malta’ya 100 euro’ya uçak bileti bulabiliyorsunuz.”
            Tolun verileri ortaya koymaya devam ediyor...
            “Kuzey Kıbrıs turizmi, hem özelde Antalya, genelde Türkiye ile yarışmaktadır.  Bilet fiyatlarının pahalılığı ve uzun süre tanıtım yapılmaması nedeniyle ülkeye turist akışı azalmıştır.  Restorantlarda da güneyden daha pahalı bir noktaya geldik.  Uçak biletiniz pahalı, oteliniz pahalı, restorantlarınız pahalı. Bu durumda nasıl rekabet edeceksiniz?
            Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Orhat Tolun, turizm alanında en tecrübeli ve en kompetan kişidir.  Tolun’un sözleri politik değil, gerçekçidir.
            Onun yanında ülke turizminin kalkınması için de çırpınmaktadır. 
            Pandemiden sonra hem ülkenin, hem Türkiye’nin, hem de bütün dünyanın ekonomik dengeleri değişti.  Lakin Türkiye uçakları geçmişteki açığını veya kar payını KKTC’ye uyguladığı fiyatlarla kapatmaya çalışır dersek, o da yanlış olmaz herhalde.
            Bunun yanında Tolun televizyonlarda da turizm programları yaparak, turizmin nabzını tutuyor.
            Geçmişte ben de televizyonda, Genç TV’de turizm programları yapmış ve çok büyük ilgi uyandırmıştım.  Şimdi bir turizmci olarak Orhan Tolun aynı mentalite ile uğraşıp duruyor.
            Restorantlar mı?
            Eskiden beş tane lahmacunu yirmi beş otuz liraya alırdık.  Ya şimdi.  Beş tane lahmacun, 500 TL.
            Fiyat kontrolu konusunda Tolun’a ben de katılıyorum.  Bu kadar pahalılık insana amiyane bir sözü akla getiriyor.
            “Kör tuttuğunu şey eder.”
            Öyle değil mi?  Sadece lahmancuncular değil, bütün restorantlar fiyatlarını ucurdular.
            Orta sınıf insanlar bundan sonra ortanın altındakiler gibi iyi hesap yaparak dışarıdan yemek çağırıyorlar.
            Geçen gün üç günlüğüne Salamis Otel’e gitmiştik eşimle kısa bir tatil için.  Yapılan açıklama Eylül ayında fiyatlar yarı yarıya düşecekmiş.  Lakin Orha Tolun’un dediği gibi otellerimizin pahalılığı, hiç de o görüntüyü vermiyordu.  Sanırım Salamis Otel %de yüz doluydu.  İnsan kalabalığından geçilmiyordu.  Özellikle Almanlar ve Ruslar revaçtaydı.  Girne ve Bafra’daki otelleri bilmiyorum. Veya Girne’dekileri. Sanırım bu yüksek sezonda bütün otellerimiz iş yapmaktadır.
            Bu durumda yazın göbeğinde otellerimiz bu kadar pahalılığa rağmen satılıyorsa, demek gerçekten pazarlamada bir sorun vardır.
            Avrupa’daki Turizm Fuarlarına katılım gerçekten işe yarıyor.  Tur operatörlerinin çabaları ve yerli acentelerimizle işbirliği yapmaları, otellerin doluluğunu sağlıyor.
            Seyahat acenteleri turizmin yan kuruluşudur.  Kaldı ki birçok otel, acenteleri atlayarak bizzat kendileri otellerini pazarlıyorlar.  Yani acentelere iş kalmıyor.  Tabii bu da bir adaletsizliği ortaya koyuyor.  Esasta bu konudaki Seyahat Acenteleri Yasasına düzenleme getirmek lazım.
            Daha fazla söze gerek yok.  İşte bütün pahalılık KKTC’nn ensesinde.