TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURULUŞUNUN 97. YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN

Abone Ol

 İtilaf Devletleri açısından bakıldığı zaman, Mondoros Mütarekesi  ; Osmanlı Devletinin  savaşta yenildiğini tescilleyen bir antlaşma idi ve Osmanlı Devleti kayıtsız şartsız teslim olmalıydı ve de yapacakları tüm uygulamaları peşinen  kabul edilmeliydi!..
Mustafa Kemal Paşa, Mütarekenin akabinde 31.10.1918’de atandığı Yıldırım Ordular Grup Komutanlığını  devralırken Alman  subaylarının “Artık Harp Bitmiştir. “ şeklindeki sözlerine  karşın “Onlar İçin Harp Bitmiş Olabilir. Bizim İçin Yeni Başlıyor” diyerek bakıma  Türk milli mücadelesinin  fitilini ateşliyordu..
Nitekim, 30 Ekim 1918 tarihinde Mondoros Mütarekesinin imzalanması ile başlayan günlerde memleket  ve milletin nasıl  bir geleceğe sürüklenmekte olduğunu gören Mustafa Kemal Paşa  buna engel olmak  için  derhal girişimlerde bulunmaya başlamıştır.
I.Dünya Savaşı sonunda  İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında  30 Ekim 1918’de Mondoros Mütarekesinin  imzalanması sonrası  bu anlaşmaya dayanarak başta İstanbul olmak üzere Anadolu işgal edilmeye başlar ve  Yunan askerleri  de  İngiltere’nin desteğinde 15 Mayıs 1919’da   İzmir’e ayak  basıyordu.
Mustafa Kemal Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 tarihlerinde gerçekleşen Samsun yolculuğunun  Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda önemi büyüktür.. Mustafa Kemal Paşa’nın  19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışı Türk Milleti için bir dönüm noktası ve Türk  Kurtuluş  Savaşı’nın başlangıcı olacaktı.. Türk yurdunun  bütün yönlerden  düşman saldırısı ile  karşı karşıya kaldığı günlerde 19 Mayıs 1919’da  Samsun’a çıkan  Mustafa Kemal Paşa  Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda iç ve dış engelleri aşmayı başaracaktı..
Bu süreç içerisinde 21-22 Haziran 1919’da  yayınlanan Amasya Tamimi’nde “Vatanın Bütünlüğü , Milletin  İstikbali Tehlikededir”, “Milletin İstiklalini  Yine Milletin Azim ve Kararı Kurtaracaktır”  denilirken 23 Temmuz-07 Ağustos 1919 Erzurum Kongresi’nde,  “ Ulusal Sınırlar İçinde Vatan Bir Bütündür, Parçalanamaz”, “Manda ve Himaye  Kabul Edilemez” deniliyordu. 4-11 Eylül 1919  Sivas Kongresi’nde “Milli Sınırlar içinde Vatan Bölünmez Bir Bütündür, Parçalanamaz”,  “Kuvay-ı Milliye’yi tek Kuvvet Tanımak ve Milli İradeyi Hakim Kılmak  Temel Esastır” denilirken  alınan kararlar yeni bir Türk Devletinin  kuruluşuna temel olacaktı.
Mustafa Kemal Paşa, “Tek egemenlik vardır, o da  Milli Egemenliktir. Ülkeyi  Yine Ulusun Kendisi Kurtaracaktır”  diyordu.
 27 Aralık 1919’da Ankara’ya ulaşan Mustafa Kemal Paşa; bütün yörelerden gelen  halkın temsilcileriyle 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Milet Meclisi’ni açarak  bütün dünyaya karşı yayınlamış olduğu  beyanname ile  “Egemenliğin  kayıtsız şartsız Türk  milletine ait olduğunu”  ve “Büyük Millet Meclisi’nin üzerinde hiçbir makam bulunmadığını” ilan ettiği o günde Büyük Millet  Meclis ,Mustafa Kemal Paşa’yı başkan seçerken  ve  Atatürk’ün  önderliğinde İstiklal Savaşı da başlıyordu
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması ile yeni bir Türk Devleti kurulmuştu.. Millet egemenliğine dayandığı ve demokratik bir yapıya sahip olduğu için, devletin isminin “Cumhuriyet” olması gerekiyordu. Ancak o günkü siyasi ortamın uygun olmaması  nedeniyle rejimin adı açıklanmamış, iç ve dış düşmanların  bunu bölücü amaçla  kullanmalarına meydan verilmek istenmemişti. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı  , elçi kabul etme ve  atama , yasaları uygulatma, devleti temsil etme yetkilerine sahip olduğu halde , kendisine “Devlet Başkanı” anlamına gelen bir unvan verilmemişti. Bu nedenle devlet başkanlığı boş gibi görünüyordu…
..Gerçekte , rejimin değişeceği ve kişisel yönetime son verileceği Amasya Genelgesi’nde ilk kez şu şekilde belirtilmişti: “Milletin istiklalini yine milletin azim ve  kararı kurtaracaktır.” Rejimin değişeceği konusu  daha sonra  , Erzurum ve Sivas  Kongrelerinde de ifade edilmiştir.. Kaynak: http://www.ataturkdevrimleri.com/yazi-742-cumhuriyet-bayraminin-anlam- ve-onemi..
Bir yandan Efeler, dadaşlar , Seğmenler bulundukları yörede düşmana karşı koyarken  diğer yandan  düzenli ordularımız tarafından 11 Ocak 1921’de  I. İnönü Zaferi ve 1 Nisan 1921’de  II. İnönü Zaferi , 23 Ağustos-12 Eylül 1921 tarihinde  Sakarya Meydan Muharebesi, 26 Ağustos-30 Ağustos 1922’de Başkomutanlık  Meydan Muharebesi kazanıldı .
Milli Mücadele’nin önderi Başkomutan  Mustafa Kemal Paşa , Büyük Taarruz emrinde  “Ordular  İlk Hedefiniz Akdeniz’dir! İleri” demiş ve  9 Eylül 1922’de İzmir’e ulaşarak Milli Mücadeleyi zaferle  sonuçlandırmış, 11 Ekim 1922  Mudanya  Mütarekesi ile Doğu Trakya’yı  teslim almıştır. 24 Temmuz 1923  Lozan Anlaşması ile  Milli Mücadele’nin tüm kazanımları güvence altına alındı.  13 Ekim 1923’de  Ankara başkent oldu.
23 Nisan 1920’de açılan TBMM, 24 Nisan 1920 günü  kabul ettiği ilk kararla, “TBMM’nin Türk milletinin gerçek temsilcisi olduğu, TBMM’nin üzerinde başka bir güç tanınmadığını” belirtmişti. Bu, cumhuriyet idaresinin başlangıcı demekti..
TBMM, 1 Nisan 1923’te yeni seçimlerin yapılmasına karar verdi. Yapılan seçimler sonucu, ikinci TBMM 11 Ağustos 1923’te toplandı. TBMM kısa bir süre sonra , 24 Temmuz 1923’te  Lozan barış Antlaşmasını  onayladı.  Lozan Barış Antlaşması, Kurtuluş Savaşı’nı tamamlayan siyasi  bir zafer oldu..29 Ekim 1923 günü Cumhuriyet ilan edildi.. Kaynak: http://www.ataturkdevrimleri.com/yazi-742-cumhuriyet-baraminin-anlam- ve-onemi..
28 Ekim 1923 akşamı  yakın arkadaşlarını  Çankaya’da yemeğe çağıran Mustafa Kemal Atatürk onlara,  “Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” dedi.  29 Ekim 1923 günü Mustafa Kemal Atatürk, milletvekilleriyle  görüştükten sonra  İsmet İnönü ile birlikte  taslağı hazırlanan Anayasa  değişikliğinin onayı ile  Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi ve  Atatürk, kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin  ilk Cumhurbaşkanı  seçiliyordu..
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk , Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanının  10.Yıldönümü kutlamalarında    29 Ekim 1933’de  verdiği  Nutku’nda  bugünü,   en büyük bayram olarak nitelemiştir.     
Mustafa Kemal Atatürk, “ Cumhuriyet, Türk ulusunun  yaradılışına  ve yaşantısına en uygun  olan yönetim şeklidir” demiştir.  Mustafa Kemal Atatürk’ten  en büyük miras olan  ‘Cumhuriyet’, Türk milletinin  gücü ve sesidir. Ulu Önder Atatürk’ün kurduğu  Türkiye Cumhuriyeti ebedidir..” demişti
Sonuç olarak; Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten  en büyük mirastır. Büyük Türk milletine  güvenen Atatürk, “Benim naçiz vücudum  bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye  Cumhuriyeti  ilelebet payidar kalacaktır” demişti”.
Türk milleti , kendine  emanet edilen  Türkiye Cumhuriyeti’ni  canı ve kanı pahasına  yarınlara taşıyacak; Atatürk ile ve devrimlerine  her zaman  ve her konumda  sahip çıkacaktır…
Bu vesileyle ulu önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını  ve vatan  toprakları için  canlarını   seve seve veren tüm  şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla selamlıyorum…. 
29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız  Kutlu Olsun..