Siyasi partilerin program ve vizyonları; ülkemizin gerçeklerini, halkımızın öncelikli gereksinimlerini, istek ve sorunlarını göz ardı ettiklerini akla getirir.
Çünkü genellikle önemli sorunlar ve ihtiyaçlar yerine, henüz tanınmamış olmamız nedeniyle, bizim için fantezi ve hayali sayılan konulara ağırlık verilmektedir.
Örneğin mülteciler, azınlıklar, vicdani ret, henüz ayakları üzerinde durabilecek durumda olmayan özel kesimde sendikacılık, hele devlet kuruluşlarını normal hizmet verecek duruma sokmadan, bir de polisin sivil otoriteye bağlanmak istenmesinin isabetli olmadığı görüşündeyim.
Her şeyden önce, ülkemizin sınırlarının, yönetiminin ve geleceğinin nasıl şekilleneceği, henüz belli değildir.
Bu nedenle siyasi parti ve hükümetler program ve vizyonlarını belirlerken,bu gerçeği göz önünde bulundurmalı ve bizim için gereksiz, lüks sayılabilecek konular yerine, esas sorun ve ihtiyaçlarımız ön planda tutulmalı.
Kişisel görüşümüze göre Kıbrıs Türk halkı için; en önemli ve yaşamsal sorunlarımız ile gereksinimlerimizi şöyle özetleyebiliriz:
1.Rumlar, Kıbrısın tümüne sahip olmak önünde engel gördüğü için,1878den günümüze her fırsatta bize saldırmakta ve dostça davranmamaktadır.Bu gerçek nedeniyle, Türk ordusunun yanımızda kalması bizim için olmazsa olmazdır;
2. Rumlar geçmişten günümüze, nüfus üstünlükleri nedeniyle, adanın tümü üzerinde hak talep etmektedir.Bu nedenle Rumların bize karşı kullandıkları en güçlü koz olan nüfus avantajını etkisiz duruma getirmeliyiz ;
3.Popülist yönetim anlayışı nedeniyle ülkemiz iyi yönetilememekte ve halkımız bozuk düzenden şikayetçidir.
Yukarıdaki gerçekler nedeniyle gerek siyasi parti vizyonlarında, gerekse hükümet programlarında, kesinlikle Türkiyenin etkin ve fiili garantisinden vazgeçilemeyeceği vurgulanmalıdır.
Rumların nüfus üstünlüklerini öne sürerek tüm adaya hakim olmak istekleri dikkate alınarak da,nüfusumuzu artırmak ve bize karşı kullandıkları ellerindeki en güçlü kozu etkisiz duruma getirmeliyiz.
Bu amaçla gençlerimizin göç etmesini önlemek amacı ile, istihdam olanakları yaratılması için etkin çalışmalar yapılmalı, iç ve dış yatırımlar teşvik edilip özendirilmeli.Ayrıca Yunanistandan her isteyen güneye yerleşebildiğine göre,Türk asıllı kişilere de ülkemizde yerleşme hakkı tanınmalıdır.
Halkımızın en çok şikayetçi olduğu ülkemizdeki bozuk düzenin iyileştirilmesi için de,öncelikle popülist yönetim anlayışı terk edilmelidir.
Küçük bir halk olmamız ve herkesin birbirini tanıması nedeniyle,şimdiki yönetim biçimi,seçim sistemi ve caydırıcı yasalar bulunmaması nedeniyle, işbaşına gelenlerin popülist davranış içinde olmaması kolay değildir.
Bu gerçek kabul edilmeli ve çeşitli yöntemlerle, caydırıcı yasalarla, hesap sorma mekanizmasının çalıştırılması ile popülizmin ortadan kaldırılmalıdır.
Şimdiye kadar hazırlanan siyasi parti ve hükümet programlarının, genellikle birbirine benzediğini söylemek yanlış olmaz.
Ayrıca gerek hükümet programları, gerekse siyasi partilerin yazılı vizyonlarının kağıt üzerinde kaldığı ve dikkate alınmadığı da bilinen bir gerçektir.
İşte bu nedenle siyasi parti vizyonları ile hükümet programlarında basma kalıp söylemler yerine, Kıbrıs Türk halkının varlığının sürdürülebilmesi için kaçınılmaz olan güvenlik, nüfus ve popülizm konularındaki görüşlerin ortaya konulması daha isabetli olacaktır.