“UNUTURSAN, TEKRARLANIR!”

Abone Ol

Böyle demişti, Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç.
Kıbrıs’la ilgili kısa bir yakın tarih hatırlaması yapalım;
Kıbrıs Rumları, Kilisenin öncülüğünde Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak için, yani Enosis için yüzyılı aşkın her türlü çabayı veriyor. Bu uğurda silahlanıyor, terör örgütü kuruyor, soykırım planı hazırlıyor, Enosis’in önünde engel olarak gördükleri Kıbrıs Türkleri’ne soykırım yapıyor…
Rumlar’ın 15 Ocak 1950’de yaptığı plebisite öncülük eden Makarios aynı yıl Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposluğuna seçildi. Makarios, Başpiskoposluk görevine başlarken ettiği yeminde “Kıbrıs’ı Yunanistan’a ilhak politikamızdan hiçbir zaman sapmayacağımıza and içerim” dedi.
Yani, din adamı Enosis için yemin ederek göreve başladı.
Makarios, Mart 1952’de Atina’da terör örgütü EOKA lideri general Grivas ile görüştü.
Ocak 1954’te Yunanistan’dan Kıbrıs’a silah gönderilmeye başlandı. Aynı yıl, Grivas gizlice Kıbrıs’a geldi.
1 Nisan 1955’de EOKA, Kıbrıs’ı kana bulayan terör eylemlerine başladı.
EOKA bizzat Yunanistan tarafından destekleniyordu.
Bu hususu, eski Rum lider Glafkos Klerides, anılarında şöyle aktarıyor:
“Kilise konseyi tarafından desteklenen Başpiskopos Makarios, Yunanistan Başbakanı General Papagos’un ve Yunan Ordusu Başkomutanı’nın da tam desteği ile eylemlerin kelimelerden daha güçlü konuştuğu sonucuna vardı. Ve böylece 1 Nisan 1955 günü sabahın sessizliği, ilk EOKA bombalarıyla bozuldu.”
*
Makarios, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nda Kıbrıs Türkleri’ne sağlanan hakları ortadan kaldırmak için 1 Ocak 1963’ten itibaren Anayasayı değiştirmeye çalıştı.13 maddeden oluşan değişikliği Kıbrıs Türkleri kabul etmezse, Yorgacis tarafından oluşturulan silahlı güçlerle Türklere cevap verilecekti. Verildi de.
2 Mayıs 1962’de Makariosun onayı ile hazırlanan Akritas Planı Rum basınına sızdı.
*
Makarios’un, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı görevindeyken birkaç sözünü de hatırlayalım;
“Kıbrıs Rumları EOKA kahramanlarının başlattığı işi tamamlamak için yürüyüşlerine devam etmelidirler” (15 Ağustos 1962)
“Helenizmin korkunç düşmanı olan Türk ırkının bir parçası olan küçük Türk toplumu Ada’dan kovulmadan EOKA kahramanlarının görevi hiçbir şekilde tamamlanmış sayılmaz.” (4 Eylül 1962)
Rumlar, 21 Aralık 1963’de, sistemli soykırım planı olan Akritas Planı’nı uygulamaya geçti. Rum saldırıları tarihe Kanlı Noel olarak geçti. Kıbrıs Türkleri için, 20 Temmuz 1974’e kadar devam eden acı ve vahşet dolu yıllar başladı.
*
Enosis için mücadele eden terör örgütü EOKA lideri Grivas, “Bana kırbacı veriniz Kıbrıs’ta ne yapabileceğimi size göstereyim” dedi. (19 Mart 1970)
Grivas, Makarios’u “Enosis yeminini bozmakla” suçladı. (8 Nisan 1970)
Makarios, “Grivas, Enosis için yeni bir EOKA teşkilâtı kuruyor” dedi. (30 Ekim 1971)
AKEL Genel Sekreteri Papaioannu, AKEL’in Enosise karşı olduğu yolundaki iddiaları reddederek, AKEL'in “Kayıtsız şartsız, karşılıksız ve gerçek Enosis’i nihai bir hedef olarak desteklediğini” açıkladı. (25 Nisan 1973)
15 Temmuz 1974’de, Nikos Sampson liderliğindeki terör örgütü EOKA, Yunanistan’daki Abaylar Cuntası’nın desteği ile Enosis’i geciktirmekle suçladıkları Makrios’a karşı darbe yaptı.
Kıbrıs Türk halkının can ve mal güvenliğinin tehlikeye düşmesi üzerine Türkiye, Garanti ve İttifak Anlaşmaları’ndan doğan haklarını kullanarak 20 Temmuz 1974’de Kıbrıs’a Barış Harekatı gerçekleştirdi.
*
1 Nisan 2023;
Kıbrıs Rum yönetimi lideri Nikos Hristodulidis, EOKA’nın terör eylemlerine başladığı gün olan 1 Nisan’da düzenlenen törende yaptığı konuşmada, “EOKA bize yolu gösterdi, EOKA’nın yolunda yürümeye devam edeceğiz” dedi. “EOKA’nın kurulmasını Helenizm tarihinin en güzel ve en parlak sayfası olduğunu” ifade eden Hristodulidis, “EOKA’nın yeni nesillere daha iyi anlatılacağını” da söyledi.
Kıbrıs Türkleri’ne etnik temizlik uygulayan EOKA’ya övgüler düzen Hristodulidis’in, Enosis için yemin eden Makarios’tan ne farkı var!…
Yıl 2024; Kıbrıs Rum kesiminde, “EOKA bize yolu gösterdi, EOKA’nın yolunda yürümeye devam edeceğiz” diyen bir Rum lider görevde…
Rumlarda zihniyet aynı.
Rumlar, her zaman yaptıkları gibi silahlanırken bir yandan da göstermelik görüşme çağrıları yapıyor. Farklı ülkelerle askeri anlaşmalar, yoğun silahlanma programları da aralıksız devam ediyor.
Kıbrıs’ın bugünkü durumunu anlamak için geçmişini iyi bilmek gerekiyor. Soruna çözüm arayanların da adil olması, gerçekleri kabul etmesi gerekiyor.
İşin aslı, Kıbrıs’ta sorun 20 Temmuz 1974’te çözüldü.
Unutursan, tekrarlanır!
**