Ursula hanım

Abone Ol

AB Komisyonunun yeni Başkanı Bayan Ursula von der Leyen, KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı’ya gönderdiği mektupta, (Sn. Akıncı, Bayan Ursula’ya gönderdiği mektupta, onu tebrik etmiş ve yeni görevinde başarılar dilemişti.)  “Kıbrıs Sorunu”na kapsamlı bir çözümü desteklediğini ve AB’nin, çözüm odaklı müzakerelerin başlaması için uygun bir çerçeve içinde her türlü katkıyı yapabileceğini vurgulamış... Bayan Ursula, ayrıca “Kıbrıs Türk Toplumu”na  ilişkin tüm konuları, Sn. Akıncı ile diyaloğa girerek konuşmak istediğini belirtmiş... Doğrusu, Ursula Hanım’ın bu  görüşleri veya açıklaması beni şahsen çok duygulandırdı. AB’yi temsilen söyledikleri ancak bu kadar asil bir Hanımefendiden gelebilirdi. Hele, KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı ile direkt diyaloğa girerek “Kıbrıs Türk Toplumu”nun tüm sorunlarına çareler bulma isteği ve özellikle “müzakerelerin” tekrar başlamasına katkı sağlamak istemesi ve hele hele AB’nin müzakerelerin tekrar başlaması için her türlü katkıyı yapabileceğini söylemesi beni çok etkiledi.

Bayan Ursula’nın söylediklerinin içindeki yanlışları düzeltelim ilk önce... Ursula Hanım’ın halâ 37 yıllık bağımsız egemen KKTC Devleti’ne  “Kıbrıs Türk Toplumu” sözleriyle hitap etmesi yanlışların en büyüğü... KKTC’nin bağımsız, egemen statüsüne zerre kadar saygı duymayan, gerçekleri gözardı eden bu Hanımefendi, bir de üstüne üstlük “müzakerelerin tekrar başlaması için her türlü katkıyı yapacağız” diyor.  Bayan Ursula, ayrıca KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı ile diyaloğa girip “Kıbrıs Türk Toplumu”nun tüm sorunlarını konuşmaya hazır olduğunu da belirtmiş. Yıllar boyu KKTC Devleti ve halkına “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuzey bölgesinde yaşayan Kıbrıs Türk Toplumu” yakıştırmasını layık gören AB, şimdi kalkmış Bayan Ursula’nın ağzıyla “Kıbrıs Türk Toplumu”na yardımcı olacağını söylüyor.. Yani, müzakerelerin başlaması için bize yardımcı olacakmış...

Buna ne derler bilirmisiniz? Samimiyetsizlik ve iki yüzlülük... AB ilk olarak Kıbrıs Türk hakına karşı uyguladığı kendi politikalarını  incelemeli, yanlışlarını görmeli. AB, KKTC’nin bağımsız, egemen bir devlet olduğunu kabul etmeli. Hem de kökleşmiş bir bağımsız, egemen Devlet olduğunu kabul etmeli. Her türlü çözümde bu devletin yer alacağını kabul etmeli. Biz de çok şey istedik galiba... Ancak KKTC bağımsız, egemen Devleti bir gerçek. KKTC Halkının KKTC Devletinden vazgeçeceğini umanlar ve bekleyenler hayal aleminde yaşamaktadır. AB ve Ursula Hanım  da bu hayal aleminde yaşayanlar arasında yer almaktadır. Yine de KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Akıncı’nın, KKTC Devleti’nin Cumhurbaşkanı olarak Bayan Ursula ile iyi ilişkiler içinde olması kayda değer belki de tek gelişme. Karşımızdakilerin gerçekleri görmeleri için tek yol diyalog...